Uygulaması çok kolay yöntemlerle organizmaya büyük destekler sağlanabilir. “Zaman kısıtlı beslenme veya aralıklı oruç” adını verdiğimiz uygulamalar vücudu dinlendirmek ve tazelemek için son derece önemli. Vücudumuz “Otofaji” adı verilen bir temizlik ve onarım özelliğine sahip. Bu mekanizma geceleri çalışıyor. Bu yüzden gece bir şey yemeyerek vücudun bu özelliğini kullanmamız gerekiyor. Aynı sebeple, yatmadan üç saat önce bir şeyler yemeyi bırakmak da büyük önem taşıyor. Üstelik kilo vermenizi de sağlayacak. En önemlisi, vücudunuz uykudayken yiyecekleri sindirmek ve depolamakla değil, onarım ve iyileştirmeyle uğraşabilecek.

Yiyeceklerin besin yoğunluğunda ciddi bir düşüş söz konusudur. Topraktaki organik maddeler giderek azaldığından yiyecekler eskisi kadar besin taşımıyor. Üstelik besinler nakliye sırasında uzun mesafeler katediyor. Bütün bu etkenlerin getirdiği besin kaybı sonucu, örneğin Amerikalıların %90’ının en az bir besin eksikliği yaşadığı görülüyor. (Buna göre, bizim ne kadar eksikle yaşadığımız, perişan halimiz daha da netleşiyor. F.E.). Bu yüzden mükemmel beslensek bile, yediğimiz şeyler, eskisi kadar besin taşımıyor. Yaklaşık % 45’imizde magnezyum eksikliği var. Halbuki bu çok önemli bir mineral üç yüzden fazla enzim tepkimesinde rol oynuyor. Geceleri sinir sistemimizin gevşemesini ve rahatlamasını, ortaya çıkabilecek kabızlık gibi sorunları da gidermeye yardımcı oluyor.

D vitamini almak da çok önemli. Çünkü %80’imizde yeterince yok. Halbuki o da ruh halimizi olumlu yönde etkiliyor; kas vazifesine, beynimize, ener- jimize katkıda bulunuyor. Enflamasyon ve otoimmün hastalıklarla (iltihaplanma ve bağışıklık sistemi hastalıkları) mücadelemizde yardım ediyor. Bu durumlar için, balık yağı, omega yağları öneriliyor. Her halükârda kahvaltıyı işlenmemiş gıdalarla, sağlam yaptığınızdan emin olun. Protein için serbest gezen hayvanlardan elde edilen etler son derece uygun. Ama organik olmayan kümes hayvanlarından ve yumurtadan uzak durun. Organik yumurta kesinlikle yararlı. Salam ve sosis gibi işlenmiş etler ise çok zararlı. Deniz ürünleri söz konusu olduğunda, genellikle küçük balıkları tercih edin. Çiftlik balıklarından uzak durmakta fayda var. Sızma zeytinyağı, tahin oldukça faydalı. Margarin, soya yağı, ayçiçeği yağı, trans yağlar gibi yağlardan uzak durulmalı.

Sebzelerin organik olanlarından lahana, karnabahar, kereviz, sarımsak, zencefil, yeşil yapraklı sebzeler, soğan, biber, kırmızı turp, kabak… Neredeyse sonsuz seçeneğimiz var. Havuç da faydalı ancak havuç suyundan kesinlikle uzak durun. Brokoli gibi nişasta içermeyen sebzelere yüklenilmeli. Tatlandırıcılar ve benzerî şekerler ise hayatınızdan çıkarmalısınız. Fasulye ve baklagillerden de yiyebile- ceklerimiz var. Taze fasulye, bezelye tercih edilebilir. Süt ürünlerinden, çayırda beslenmiş hayvanlardan elde edilen tereyağı ve sadeyağ tüketilebilir. Ben süt ürünlerinden koyun ve keçi ürünlerini tercih ediyorum. Şekerli tatlandırıcılar, yapay tatlandırıcılar ve benzer şekerler ise hiçbir şekilde hayatımızda olmamalı. Bunun yerine bol su, bitki çayı ve yeşil çay içiyoruz. Alkol, kahve ve şekerli içecekler yok. Yenmesi ve uzak durulması gereken yiyeceklere dikkat edin ve sağlığınız üzerindeki muazzam etkisini görün.

Genellikle göz ardı edilen konulardan biri ise uyku. Sağlığın temel direklerinden biri. Besinlerden bile önce geliyor. Çünkü uykumuzu alamamışsak daha yorgun olduğumuz için daha fazla acıkıyor, neticede daha fazla şeker ve karbonhidrat tüketiyoruz. Bu yüzden uykuya ve dinlenmeye odaklanmamız gerekiyor. Her gece aynı saatte yatarsak daha derin ve dinlendirici bir uykumuz oluyor. Ayrıca yatmadan bir ila iki saat önce televizyon, telefon gibi ekranlara bakmayı bırakın. Bakacaksanız da mavi ışık önleyici gözlükler kullanın. Yatacağınız oda karanlık ve serin, 18-20 derece arası olsun. Kendinizi rahatlatacak bir şey yapmak çok önemli.” (1)

Sağlıcakla Kalın.

Dipnot:

1) Dr. Mark Hyman, 3-9 Kasım-2023, Oksijen Gazetesi.