"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan fizyolojisinde marifetullah pencereleri - 12

Feyzullah ERGÜN
27 Temmuz 2024, Cumartesi
Dört ana tat duyumu, dilin üstündeki özel bölgelerde bulunan alıcılarla algılanır:

Tatlı ve tuzluya duyarlı olan alıcılar dilin ucunda, acıya duyarlı olanlar dil tabanında, ekşiye duyarlı olanlar ise dilin kenarlarında dağılmıştır. Dilin üst yüzündeki küçük tat tomurcukları, tat duyumunun sinir sistemine iletilmesinden sorumludur.” (1) Ayrıca dilde görülen renk ve şekil değişiklikleri, değişik hastalıkların teşhis edilmesinde çok önemli özel belirtiler göstermektedir.

Dilin en başta gelen yaradılış hikmeti ise: “Kuvve-i zaikada (tat alma duyusu), taamlar adedince mizancıklarla (ölçüler) nimet-i ilâhiyenin envaını tartmak ve tanımak, bir şükr-i manevî suretinde cesede, mideye haber vermektir. İşte, bu surette kuvve-i zaika yalnız maddî cesede bakmıyor. Belki kalbe, ruha, akla dahi baktığı cihetle, midenin fevkinde hükmü var, makamı var.” (Lem’alar)

ON SEKİZİNCİ PENCERE

İnsan organizmasını sıcak, soğuk her türlü iklim farklılıklarında ve zararlı olabilecek çevre şartlarından fedakârca, devamlı alarm halinde koruma görevi verilen deri (dokunma duyusu), vücudun dış alanını kuşatıp örttüğü gibi, İsm-i Hafîz’in parlak bir aynası olup, geniş ve derin kapsamlı anatomik ve fizyolojik yapısı bulunmaktadır. Ayrıca insana bir kimlik ve güzellik unsuru olduğundan EHADİYET sırlarının bir görüntüsü olduğu da, aşikârdır.

Derinin yapısında bulunan sinirsel ve duyusal uçlarla vücudu, bir yandan dış alemle ilişkide tutarken, bir yandan da ilişkisini kesmeye yarar. Yaklaşık 2 metrekare bir alanı ve 15-17 kg. civarında bir ağırlığı bulunmaktadır. Deri aracılıyla gerçekleşen “Dokunma ve pozisyon duyulan, sıcak ve soğuğu algılayan duyular ve dokularda hasar yapan herhangi bir faktör tarafından aktive edilen ağrı duyularıdır. Dokunma duyusu genel olarak deri veya hemen deri altındaki dokularda bulunan dokunma reseptörlerinin uyarılması sonucu ortaya çıkar. Birbirinden farklı en az altı tip dokunma reseptörü bilinmektedir, ancak bunlara benzer daha pek çok reseptör vardır.” (2) Bütün bu duyuların algılanma merkezi, beyin ve merkezî sinir sisteminden yönetilmektedir.

Deride “Çekirdeksiz hücreleri içeren KORİUM tabakası, dış alemin zedeleyici kuvvetlerine karşı çok dayanıklı olan keratin’den oluşmuş sert ve dirençli seriden meydana gelmiştir. Üst deri (EPİDERM), devamlı olarak temel tabaka tarafından yenilenir. Temel tabakaya ait bir hücre, en üste ulaşabilmek için 25-28 gün yol alır. Deride renk maddelerini arttıran MELANOSİT hücrelerdir. Epidermin altında iç deri yer alır. Bu katman ter bezlerini, sinir uçlarını, kılcal damarları, kıl köklerini ve kılları dik tutmaya yarayan kasları içine alır. Ter ve yağ, derideki çatlamaları ve fazla miktardaki havalanmayı önlemek bakımından bir nevi koruyucu krem olarak kabul edilebilir. Deri, vücutta biriken atık maddelerin atılmasını sağlayan önemli bir organdır. Deri, aynı zamanda ısının artışıyla damarları genişleterek ve ısının düşmesiyle de, damarları sıkarak, vücut ısısını ayarlar.” (3)

ON DOKUZUNCU PENCERE

İnsan organizmasının canlılığını sürdürebilmesi için, gerekli fonksiyonel yakıt malzemeleri olan gıdaların, sindirilme ve diğer organlara uygun hale getirilmesi, midenin temel programıdır. Alınan gıdaların, hücrelere kadar sürecek yolculuğunun ilk durağı olan mide laboratuvarında hidro-klorik asit (mide özsuyu) ile, çok duyarlı biyokimyasal işlemlerden geçirilir. Midede gerçekleşen sindirimin ilk devresi, kurulan harika bir mekanizma ile çalıştırılmaktadır. Kurulan İlâhî bir haberleşme duygusuyla, alınacak gıdanın cinsine göre, gerekli enzimlerden mide özsuyu, LİPAZ, PEPSİN,TRİPSİN ölçülü olarak salgılanır. Sindirime gerekli olan bu enzimler, midenin iç duvarından ve görevli hücreler tarafından salgılanır. Her öğün için mide 500 santimetreküp mide suyu üretir.

SAĞLICAKLA KALIN.

Dipnotlar:

1) Ana-Britannica, 7/266

2) Guyton-Hall, Age. s.585

3) S.Y.Ansiklopedisi, 2/598

Okunma Sayısı: 1424
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Burhan Kula

    27.7.2024 11:44:06

    Teşekkürler..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı