"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan fizyolojisinde marifetullah pencereleri - 11

Feyzullah ERGÜN
20 Temmuz 2024, Cumartesi
Kulağın iç yapısı, karışık labirentler ve mekanik aletlerin hassas fonksiyonlarının, başın değişik pozisyon ve hareketleriyle boşluktaki yön bulma duyusunun oluşmasına ve dengemizi sağlamamıza yarar.

Marifetullah penceresinden bakıldığında kulak, balarısı misali hava boşluğunda uçuşan ses titreşimlerini dalgalar halinde toplayarak, kovana doldurur. Söz, anlam ve ilim ballarını elde etmek için, sinirler aracılığıyla beyindeki bilgi işlem merkezine taşıyan ve “Efelâ ya’kılûn” uyarısını aklın istişaresine ulaştıran harika bir cihaz olduğu anlaşılır.

ON ALTINCI PENCERE

İnsan organizmasında, kafatası içinde koruma altına alınan beynin, dış aleme açılan penceresi olarak burun, birçok nimet ve hikmetin gerçekleştiği dar labirentlerden dizayn edilerek, harika bir alana yerleştirilmiştir. Derin bir anlam ve hikmetle, yüzün tam orta yerine, ağzın üzerine son derece estetik ve İlâhî bir mühendislik tasarımı ile yerleştirilen burun, önemli fizyolojik ve biyo-kimyasal olayların gerçekleştirilmesinde önemli rol alır. Böyle harika bir dizaynla fonksiyonel hale getirilen burun, kimyasal kokuları duyu sinirleri aracılığıyla, anında analiz edip bilgi-işlem merkezi olan beyne ulaştırarak “yenilmesi zevkli ve besleyici yiyecekler ile hoşa gitmeyen ve hatta öldürücü olabilen besinler arasında ayırım yapmamıza olanak sağlar. Sinir sistemimizin ilkel duygusal ve davranışsal işlevleri ile sıkı sıkıya bağlıdır. Koku duyusuna ait hücreler, bizzat merkezî sinir sisteminden köken almış sinir hücreleridir. Sayıları 100 milyon kadardır. Koku, duyularımız arasında en az anlaşılmış olanıdır. Bu durum kısmen koku duyusunun öznel bir olay olmasındandır.” (1)

Burun fonksiyonlarını, mana ve hikmetleriyle en güzel izah eden İbn-i SİNA diyor ki: “Burun, beyni havalandırmak üzere, büyük miktarda havayı içeri almayı sağlar. Bununla birlikte havanın çoğu, solunum için akciğerlere gider, ancak, bir hayli miktarı doğrudan, duyu idrakini geliştirmek üzere, koku organına geçer. Bunun gırtlakta fazla havanın toplanmasını engelleyerek ve bir fülüt alt deliklerinde olduğu gibi, havayı muntazam bir şekilde serbest bırakmak suretiyle, sesin özel şekilde tonlanmasına ve hecelerin telaffuzuna yardımcı olur. Burun görünmesi engellenip, gizlenmiş olan baştan inen burun akıntısını engeller ve gerektiğinde onları havayla püskürtür. Dumanları ve diğer rahatsız eden buğuları kuvvetli bir şekilde dışarı atabilme kabiliyeti vardır.” (2)

ON YEDİNCİ PENCERE

İnsan organizmasında ağız boşluğuna, çok hikmetli bir organ olarak yerleştirilen dil, harika bir yaradılış mucizesidir. Gözün rahatça kontrol edebileceği noktada ve burun ile yakın komşu olması, sağlıklı-lezzetli gıda alımının rahat ve güven içinde sağlanabilmesi için, dilin tad alma kabiliyetinin, koku alma duyusuyla bir anda gerçekleşen meşveretleri sonucunda

gerçekleşmesi hikmetiyle ve ölçülü bir hesaplamayla kurulan mekanizmada verilen hayatî rolleri, iradenin kontrolünde yerine getirmektedir.

Dile verilen bir kabiliyet ve önemli bir fonksiyon da “Çiğneme ve yutmaya yardımcı olur, üstündeki tat alma tomurcuklarıyla temel tad alma organı ve konuşmaya yardımcı organlardan olmasıdır. İnsanda, dilin ucunun ve kenarlarının dişlere değmesi, bu organın konuşmaya ve yutmaya yardımcı olmasını sağlar. Dil sırtı denen üst yüzeyinde, PAPİLLA adı verilen çok sayıda mukoza çıkıntısı bulunur. Bu çıkıntılarda, duyarlı tad tomurcukları ve ağız boşluğu ile yiyeceklerin ıslatılmasını sağlamak üzere, tükürük salgısına katkıda bulunan salgı bezleri bulunur. Çok sayıda kan damarıyla beslenir. Dilin kökünde, dilin öbür bölgesine dağılan sinir, atardamar ve kas demetleri yer alır. Dildeki sinirlerin, çözülmüş haldeki yiyeceklerden aldığı kimyasal uyaranlarla uyarılmasıyla, tad duyumu oluşur.

SAĞLICAKLA KALIN.

Dipnotlar:

1) Guyton-Hall, Age.s.667

2) İbn-i SİNA, El-Kanûn Fi’t-tıb, 1/47, AKM. Yayınları 2017

Okunma Sayısı: 2016
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Burhan Kula

    25.7.2024 21:28:38

    Teşekkürler..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı