"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Haksızlığın belgesi olur mu?

Faruk ÇAKIR
03 Temmuz 2024, Çarşamba
Yolsuzlukla itham edilenler ekseriyetle “İddia sahibinin belgesi var mı?” diye sorar. Hatta 1990 öncesi bazı bürokratlar yolsuzluk iddialarıyla yargılanmışlardı ve o mahkemelerden birinde “Rüşvetin belgesi mi olur?” diye tartışılmış ve konu haberlere yansımıştı.

Şimdi de bilhassa devlete memur olmak isteyenler torpilden, adam kayırmadan ve adaletsiz mülakattan dolayı şikayetçidirler. Liyakati ölçmede ‘yazılı imtihan’ın daha önemli olduğunu herkes bilir. Bununla birlikte yazılı imtihanlarda birinci oldukları halde ‘sözlü imtihan, mülakat’ta başarısız ilan edilen belki binlerce kişi var. Tabii ki torpil ve adam kayırma iddiaları gündeme geldiğinde iktidar mensupları hemen “Belgesi var mı?” diye sorarlar. Eh, her haksızlığın belgesini bulmak da kolay değil. Fakat bazen liyakate bakılmadığının belgeleri de paylaşılıyor.

Geçen günlerde aynı zamanda hukuk fakültesi mezunu olan bir matematik öğretmeni, sosyal medya hesabından (X platformu) belge paylaşarak yazılı imtihanda 3.cü olduğu halde mülakatta elendiğini ilan etti. Sonraki günlerde de aksi bir bilgi kamuoyu ile paylaşılmadığına göre bu haberin doğru olduğu anlaşılıyor.

Elbette mülakatla elenen çok sayıda kişi var. Bahse konu ‘belge’li paylaşımda özete şöyle denilmiş: 

“Bursa’da bir devlet okulunda matematik öğretmeni olarak çalışıyorum. Uludağ Üniversitesi matematik öğretmenliğini bölüm birincisi olarak, İstanbul hukuk fakültesini 3,40 ortalamayla bitirdim. Bu yıl idari yargı hakim yardımcılığı sınavında Türkiye 3.sü oldum. Ortalama 1,5-2 dk süren mülakatlarda, mülakatlarım güzel geçmesine rağmen eleniyorum. (...) Meslekte 10. Yılımı çalışan bir öğretmen olmama ve tüm zorluklara rağmen görevimi yeni atanmış bir öğretmen edasıyla azimle ve gayretle yapmaya çalışıyorum. Bundan sonraki süreçte ise mensubu olmaktan gurur duyduğum Türk milleti adına Anayasaya, kanunlara ve hukuka uygun olarak adil kararlar vermek, adalet sancağını taşımak istedim. Ancak görüyorum ki bizler, bizleri yönetenlerin zerre kadar umurlarında değiliz. 

En zoruma giden ise çaresizlik. Her cuma namazında hutbede Nahl 90. ayet okunurken acı çekiyorum, evlatlarım bana ‘hocam hakimlik düşünüyor musunuz?’ diye sorduklarında onlara ‘mülakat diye bir gerçek var çocuklar’ diyemeyip gözlerindeki ışığı söndürmemek için susmaktan acı çekiyorum.

Adalet mülkün temelidir. Ekonomi başta olmak üzere yaşanan tüm sorunların çözümü liyakat ve adaletten geçer. Devlet adil olduğu sürece güçlüdür şiarıyla tüm bu olanları kamuoyunun bilgisine sunuyorum. Takdir sizindir.” (Özgür Taşcı [@tscozgur] 29 Haz 2024)

1 Temmuz 2024 tarihi itibarıyla 3,4 milyon defa görüntülenen ve çok sayıda devlet görevlisinin ‘etiketlendiği’ su mesaj, son zamanlarda ayyuka çıkan ‘liyakatin dikkate alınmadığının’ bir belgesi değil mi?

Bunun gibi belki on binlerce haksızlığın yaşandığı bir ülkede sıkıntılar sona erer mi? Türkiye bu yanlış yoldan mutlaka geri dönmeli ve “hak, hukuk, adalet ve liyakat yolu”nu tercih etmeli vesselam.

Okunma Sayısı: 1048
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı