Asırlardır yapılan ilmi araştırma, âlet ve cihazlarla sağmal hayvanların sindirim sistemi sırları, organ fonksiyonları, kan dolaşımı, bağırsaklardan gıda maddelerinin emilmesi, kana karışma işlemleri keşfedilebilmiş.
Süt; sindirim organları, memelerdeki süt bezleri, dolaşım ve üreme sistemleri arasındaki harika organizasyon ve koordinasyon ile çok hassas aşamalardan geçerek oluşur; yağ asitlerinin “işkembe, fışkı ile kan arasından” çıkarılır. Sindirim sistemi duvarı içinde dağılmış olan kılcal lenf damarları vasıtasıyla yağ asitleri emilerek bağırsaklardan önce lenf yolu daha sonra kan dolaşımına dâhil edilerek kan yoluyla meme bezlerine ulaşırlar.
Çok kompleks parçaları ihtiva eden besinler basit parçacıklara ayrılır; nişasta ve kompleks şekerler basit şekerlere; yağlar, yağ asitlerine; proteinler aminoasit ve peptitlere dönüşür. Ancak vitaminler, tuzlar ve su, parçalanmadan kılcal damarlar tarafından doğrudan emilir. Emilmenin yapıldığı ince bağırsaklardaki villüslerin yani besin maddelerinin emilim sathını genişleten ve emilimin gerçekleştiği yapılardaki kılcal damarlar ve lenf kanalları iki ayrı taşıma yolu teşkil ederler. Çözülen aminoasitler, monosakkaritler (glikoz) su, tuzlar ve vitaminler kan yoluyla, yağ asitleri ise lenf yoluyla kılcallardan daha kalın damarlara, oradan da daha büyük damarlar yoluyla kan dolaşımına katılırlar.
”Hayvan memesinde bir litre sütün oluşması için, bu organdan yaklaşık 500 litre kanın geçmesi lazım ve protein, karbonhidrat, yağ, element, vitamin ve hormonlar için gerekli maddelerin emilmesi gerekir. Dikkatleri çeken diğer bir husus da, iki meme bezinin kendilerine verilen rol gereği, kan içerisinden faydalı ve besleyici maddeleri seçip ayırt etme; kanda karışık bulundukları ve vücutta onlarla beraber hareket ettikleri hâlde amonyak, üre ve ürik asit gibi zehirlerden uzak durma; sonra da sağıma hazır bir şekilde meme kesesinde toplanarak süt nimetini içenlerin hizmetine sunma işlemlerini başarıyla yapmasıdır.” (Zakazik Üniv. Vetr Fak. Öğretim Üyesi, Terc: Yavuz Acar)
Ve binlerce komplike faaliyet ve iş. Sütün terkibinde sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, bakır, kükürt ve klor gibi madeni tuzlar ile protein, şeker ve yağ gibi besinlerin miktarları hem iyi bir gıda hem de birçok hastalık için şifa olduğu biliniyor; yine de yapılamıyor! Sütü yalnızca kurutup toz haline getirmek için koca fabrikada yüzlerce mühendis ve işçi çalışmalı. İnek bir süt fabrikası ve seneye bir fabrika daha doğuruyor! Yüz binlerce zoolog, ziraat, gıda mühendisinin yapamadığı sütü sağmal hayvan nasıl yapıyor?
“Gerçek şu ki, sağmal hayvanlarda da sizin için büyük bir ibret vardır. Onların karınlarında fışkı ile kan arasından çıkardığımız, içenlerin boğazından kolayca geçen, lekelerden arınmış temiz bir sütle sizi besliyoruz.” (Nahl Suresi, 55.)