Bayram sonrası-sözüm ona-bir akademisyen aklınca dalga geçerek paylaşmış: “Oteller yüzde yüz dolu, vatandaş açlıktan ölüyor!” Anlarsa akademik bir dil ve verilerle cevap verelim:
“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022’ye ilişkin Gelir Dağılımı İstatistikleri’ne göre, en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 1,8 puan artarak yüzde 49,8’e çıkarken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay 0,1 puan azalarak yüzde 5,9 oldu.
“En son yapılan araştırma sonuçlarına göre, Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,018 puan artış ile 0,433 olarak tahmin edildi. Tüm sosyal transferler hariç tutulduğunda Gini katsayısı 0,520, emekli ve dul yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transfer gelirleri hariç tutulduğunda ise 0,445 olarak tahmin edildi.
“Toplumun en yüksek gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği payın en düşük gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği paya oranı (P80/P20) 7,9’dan 8,4’e, gelirden en fazla pay alan yüzde 10’unun elde ettiği gelirin en az pay alan yüzde 10’unun elde ettiği gelire oranı ise 14,2’den 15,0’a yükseldi.”
Ve keza, nüfusun yüzde 40’ı açlık sınırında. Tarımı ve hayvancılığı pahalandırıp, bitirenler ve GDO’lu ürünlerle ithal edip hasta edenler… Türkiye’de nüfusun yüzde 60,4 dolayında kesiminin, yani 51 milyon 600 bin kişinin açlık sınırının altında yaşadığı tespit edildi. BM 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu’nun Sıfır Açlık hedefine yönelik verilere göre; Türkiye’nin yetersiz beslenme yaygınlığı oranı yüzde 2,5. TÜRK-İŞ, 2024 Nisan ayı açlık sınırını 17.725 TL ve yoksulluk sınırı 57.736 TL olduğunu açıkladı. Nüfusun yüzde 37,6’sının, yani 32 milyon 150 bin kişinin ise yoksulluk sınırının altında yaşadığı görülmektedir. Kısaca, nüfusun yüzde 98’i, yani 83 milyon 750 bin kişi açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır.
Bütün çeşitleri nezih, temiz olan şefkat, aşk ve muhabbetten keskin bir iksirdir. Hakiki şefkattaki fedâkârlık, ihlâstan kaynaklanır. İnsanın hadsiz acizlik ve fakrını hissetmesi olan şefkat, hakiki şükrün esasıdır. “İnsaniyetteki hemcinsine şefkat ise, şükr-ü hakikînin bir esasıdır. Hangi fert olursa olsun, kendinden bir cihette daha fakiri bulabilir; ona karşı şefkate mükelleftir.” (Mektubat., Enst./intr., s. 389.)
“Otelleri açlık ve yoksulluk sınırı altında olanlar dolduruyor!” diyen insafsızdır, vicdansızdır, şefkatsizdir, merhametsizdir, zalimdir!