"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnanç krizi ve iman hizmeti

Kâzım GÜLEÇYÜZ
07 Temmuz 2024, Pazar
Son dönemde gençler arasında yaygınlaştığı söylenen deizm anlayışı bir ara tartışılır gibi yapıldıysa da, birçok konu gibi geçiştirildi ve unutulmaya terk edildi.

Oysa gençlerin dinden soğuyup uzaklaşması son derece önemli ve hayatî bir konu.

“Allah’a inanıyoruz, ama hiçbir dine inanmıyoruz” şeklinde ifade edilen deist anlayış acaba niye kabul görüyor ve yaygınlaşıyor?

Bunun çok iyi tahlil edilmesi gerekiyor.

Bunu söyleyenler gerçekten Allah’a inanıyor mu ve bu inancın niteliği ne durumda?

Zihinlerinde nasıl bir Allah tasavvuru var?

Dinden uzaklaşmanın getirdiği boşluğu, “Allah inancım devam ediyor” diyerek “doldurmak” gibi bir psikoloji mi söz konusu?

Bu arada, işin orada kalmayıp inancı da tamamen terk noktasına kadar vardığını gösteren çok düşündürücü bilgiler geliyor.

Bir profesörün “15 Temmuz’dan bu yana odama epeyce başörtülü ateist öğrenci geldi. Aileleri de örtülü” sözü bunun çarpıcı örneği. 

Yapılan araştırmalara göre kendisini “dindar-muhafazakâr” olarak niteleyen gençlerin oranının ciddi seviyede gerilemiş olması da.

(Gerçi dindarlıkla muhafazakârlığı birlikte zikretmenin ne ölçüde doğru ve sağlıklı olduğu ayrıca tartışılması gereken bir husus.)

Bir diğer araştırma sonucu da din adamlarına güvenin tamamen dibe vurduğu.

Bu verileri alt alta koyduğumuzda, “gençlik ve din” konusunun özel bir duyarlılık ve dikkatle masaya yatırılması gereği karşımıza çıkıyor. Bilhassa inanca yönelik boyutuyla.

Üstad Bediüzzaman’ın geçen asrın ortalarında Eşref Edib’e verdiği mülâkatta “Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evlâdım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum” diyerek vurguladığı gerçek bugün için de geçerli.

Aynı gerçeği Zübeyir Gündüzalp “Teessür ve ıztırap karşısında kalpten bir parça kopsaydı, ‘Bir genç dinsiz olmuş’ haberi karşısında o kalbin atom zerratı adedince param parça olması gerekir” sözüyle vurgulamıştı.

Demek ki iman hizmetine ihtiyaç bitmiyor, tam tersine daha da artarak devam ediyor.

Ve gençleri dinden soğutup uzaklaştıran ne varsa hepsinin sorgulanması gerekiyor.

Özellikle de “din adına” ve “din perdesi altında” yapılmaya devam edilen zulüm, baskı, istismar, yolsuzluk ve suiistimallerin...

Okunma Sayısı: 2484
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah

    8.7.2024 23:55:55

    Deizmin bir çok nedeni olabilir tabi ama bunda diyanetin payı yok mudur? Bazı insanların artık siyaset yapılıyor diye cumaya gitmediğini görüyoruz. Bu Ramazan'da teravih namazı çıkışında cami bahçesine malum partinin afişi asılıp lokma dağıtılarak yerel seçim propagandası yapıldığına şahit oldum. Önümüzdeki cuma hutbede okunacaklar internette var. Her 15 Temmuz öncesi cumada sanki hutbe verilmiyor da parti mitingi yapılıyor. Hutbede 1 cani için 100 masuma kıyılmaz denilmesi gerekmiyor muydu? Sular bulandı, at izi it izine karıştı ne yazık ki. Bir de Gazze'nin hali ile milli takım gündemine bakıyorum. Gündemimiz Gazze olmalı, milli takım olmamalıydı. Nasıl bu hale geldik anlamıyorum.

  • Mustafa Said Kara

    7.7.2024 00:58:45

    Bizim yapmamız gereken iman hizmetini en iyi şekilde yapmaktır. İktidarıyla muhalefetiyle herkesin nurlara ihtiyacı var. Siyaset bizi kurtarmaz. Bakışımız imanları kurtarmaya odaklanmalı. Teşekkürler bu yazı için.

  • Erhan

    7.7.2024 00:28:40

    Deizmin gittikçe artması, adeta bir örümcek ağı gibi ülkemizi sarmasının en büyük sebebi, dindar görünüp din adına yanlış işler yapıp dini şahsi çıkar ve menfaatleri uğruna kullanıp aynı zamanda devlete zarar veren gerek siyasi, gerekse bürokrat insanların, bu insanlar üzerinde bıraktığı etkiden kaynaklanmaktadır. sadece Allah’a inanan insanlardan bazılarıyla yapmış olduğum görüşmeden çıkardığım sonuç bu, çok korkunç bir vebal altında buna sebep olanlar umarım inşallah bir an önce bu ülkeye hak hukuk adalet hakim olup demokrasi gelir bu gençlerimiz de hızlı bir şekilde toparlanıp Bediüzzaman’ın işaret etmiş olduğu gibi o yangının içinden kurtulmuş olurlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı