Ülkemizin büyük dertleri olduğu doğrudur. Fakat bu dertlerin çareleri de vardır. Esasında bunu Türkiye’yi idare edenler de bilir. Ne var ki bu ‘bilgi’ işlerine gelmediği için görmez, duymaz ve işitmez rolü oynarlar.
Misal olması bakımından, Daha İyi Yargı Derneği hadiselere hukuki açıdan bakarak krizlere çözüm için idarecilere çağrılarda bulunuyor. Türkiye’yi idare edenler ise başka pek çok haklı ve doğru çağrıları duymadıkları için bu çağrıları da duymuyorlar.
Daha İyi Yargı Derneği’nin, 25 Haziran 2024 tarihinde Trabzon’da gerçekleştirdiği toplantıda konuşan dernek başkanı Av. Mehmet Gün, şu tespitleri yapmış: “(...) Yargının hukuk kurallarını herkese karşı her zaman, bağımsız ve tarafsız olarak işletebilmesi, yani görevini yapacağına dair güven oluşturması ve itibar kazanması gerekir. Ekonomik itibar, bağımsız yargı ile kazanılır. Yolsuzluk olan yerde refah azalır. Yargının görevini yapamadığı, yönetici kesime hesap soramadığı ülkelerde hukukun üstünlüğü aksar. Hukukun üstünlüğü ve adalet aksadığında, ülkeye yolsuzluk hâkim olur. Üretim azalır, ekonomi kötüleşir ve milli gelir düşer.”
“İş dünyası önünü göremiyor, uzun vadeli hesap ve yatırım yapamıyor. Yurtiçinde yerleşikler bile uzun vadeli yatırımlarını başka ülkelere kaydırıyor. Ne yönetimin dünyanın en pahalı ekonomik deneyini yapmasına engel olabildik ne de ekonomi yönetimindeki ve yargıdaki görevini ihmal ve ihlal eden görevlilere hesap sorabiliyoruz! (...) Yöneticilere hesap soramayan yargı, kendi mensuplarına da hesap soramıyor. Yargı siyasetin bir enstrümanı haline gelmiş, siyasallaşmış ve siyasi saiklerle karar verebilir, siyasiler yargılamalara etki edebilir hale geldi. (...) Eğer yargı, (...) yönetici kesime özgürce hesap sorabilir olsaydı, yöneticiler keyfi ve hatalı kararlar alamazlardı! Yargı, doğal görevini yapabilseydi bu günlerde acısını çektiğimiz ekonomik sorunlar ortaya çıkmazdı.”
“(Gündeme getirilen tekliflere atıf yaparak) Bu çözümler gerçekleştirildiğinde Türkiye’nin kişi başı milli geliri kısa zamanda dört-beş katına çıkarılabilir. Türkiye, dünyanın ileri hukuk devleti ve demokrasileri arasına kolayca girebilir. İş dünyası ve hukukçuları, asrın fırsatını yakalayarak Türkiye’yi kısa sürede dünyanın en ileri devletleri arasına girmesi için bu çözümlerin hayata geçirmeyi talep etmeye ve destek vermeye davet ediyorum.” (Dernek basın bülteni, 26 Haziran 2024)
Türkiye’yi idare edenler ya çıkıp, “Hayır, sizin gündeme getirdiğiniz teklifler doğru değil” demeli; ya da “akıl için yol bir” olan bu doğru ve haklı çağrıya kulak verilmeli. Türkiye “Hak, hukuk ve adalet” yoluna girdiğinde krizleri aşacağı noktasında şüphesi olan var mı? “Hak, hukuk ve adalet yolu”na girildiğinde maddi anlamda da zengin olunacağına göre idareciler bu yolu niçin istemez?
Türkiye’yi idare edenleri “akıl için bir olan yol”a davet ediyoruz vesselam.