Temmuz ayına girerken, asgarî ücretli ve emekliler zam beklerken hükümet kesin bir dille “zam yok” diyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, asgarî ücrete ara zammın “uzun vadede enflasyon hedefine ulaşmalarında engel olduğu”nu söylüyor.
Yıl sonunda enflasyonu yüzde 50’lerin altına indirmeyi hedeflerken, göreve getirildiği 4 Haziran 2023’te enflasyon oranı yüzde 39,59’i unutturuyor. Bugün enflasyon yüzde 75’leri geçti. Yani, bir sene önceki enflasyonu bile hedef olarak ortaya konulamıyor.
Peki, bunun sorumlusu açlık sınırının altında ücret alan asgari ücretli mi, yoksa 10 bin lira emekli aylığı alan milyonlar mı? Elbette hükûmetin yanlış ekonomi politikaları…
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da asgari ücrette ara zammın olmayacağını söylüyor. “Kalıcı refahı sağlamak” için böyle bir karar aldıklarını söylüyor.
Peki, refahı bozan kim, dar gelirli mi?
Hükûmetin uyguladığı akıl dışı ekonomik politikalar ülkeyi içinden çıkılamaz bir ekonomik darboğaza, büyük bir ekonomik krize soktu.
Yıllarca “Faiz sebep, enflasyon sonuç” diyerek faizleri indirirken mi, doğru yapmışlardı yoksa faizleri yüzde 75’lere çıkartırken mi?
Aslında hem önceki hem şimdiki bakanın uyguladığı ekonomik politikaların birbirinden farkı yok. İkisi de “Alta kalanın canı çıksın” ekonomisi uygulandı, uyguluyor. Ülkeyi ağır bir ekonomik krize sokan hükümet yılbaşından bu yana yüzde 25 eriyen 17 bin liralık asgarî ücrete zam yapmamayı düşünmesi dar gelirlinin yılbaşına kadar büyük bir sefalet içinde olacağını da gösteriyor.
Yanlış ekonomik politikaların faturasını millete çıkarmanın adını beceriksizlik, başarısızlık olarak nitelemek eksik kalır…
***
REDGİLLER
Muhalefetin Meclis’e getirdiği milletin yararına da olsa bütün önergeleri reddeden AKP ve MHP’in adı “redgiller” olarak çıktı. Geçtiğimiz haftada muhalefetin getirdiği birçok araştırma, soruşturma önergeleri reddedildi. Bunlardan biriside emeklilere aylık bağlama oranları. İktidara geldiğinde yüzde 75 olan aylık bağlama oranları yüzde 30’ların altına düştü. Bunun sonucu da çalışanların emekli olduğunda eline geçen maaşın düşmesi oldu. 10 bin lira olan milyonlarca emeklinin şu anda yaşadığı durumda bu.
***
SİSTEMİ BOZMASALARDI…
Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız geçtiğimiz hafta hazırladığı kanun teklifinde aylık bağlama oranının yüzde 70’e çıkarılması istemişti. Kanun teklifi kabul edilmedi. Edilseydi “2000 öncesi ve 2000 sonrası” emekli olanlar arasındaki maaş farkları giderilmiş olacaktı.
Tahtasız kanun teklifi görüşülürken şu anda yaşanılan ekonomik durumu şöyle özetledi:
“Anayasa’nın 61’inci maddesi ‘Yaşlılar devletçe korunur’ diyor. Anayasa’yı delik deşik eden iktidar bunu da maalesef yapmıyor. Sizin sayenizde Türkiye’de hayat 10 bin liraya bir akşam yemeği yiyenlerle 10 bin liraya bir ay geçinenler arasında yaşanıyor. AKP iktidara geldiğinde en düşük emekli maaşıyla 8 çeyrek altın alınıyorken bu ay verilen emekli maaşıyla 2,5 çeyrek altın ancak alındı. AKP iktidara geldiğinde emekli 1,5 asgari ücrete yakın maaş alıyordu siz sistemi bozmasaydınız. ‘Emekliyi ezdirmeyeceğiz’ diyen iktidar, yirmi yılın sonunda 26 bin lira alması gereken emekliyi 10 bin liraya mahkûm etti; gelinen noktada, emeklinin cebindeki 16 bin lirayı AKP iktidarı çaldı. Yirmi iki yıllık zam ve zulüm iktidarını özetlersek: Düşük emekli maaşının da asgari ücrete zam yapılmamasının da çiftçinin, esnafın perişanlığının da tek sorumlusu vardır, onun adı ‘Erdoğan tek adam rejimi’dir…”
Başka söze gerek var mı?