"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hak ihlalleri nasıl sona erer?

Faruk ÇAKIR
30 Haziran 2024, Pazar
Türkiye’nin bitmeyen dertlerinden biri de ‘hak ihlalleri’ meselesidir.

Büyük çoğunluk haklarının ihlal edildiğinden dolayı şikayetçi olurken, “idareciler” de ekseriyetle “hak ihlali olmadığı”nı söylerler. Çoğu zaman da Avrupa ya da Amerika’daki “kötü örnek”leri göstererek, “Halinize şükredin. Bakın ABD’de vatandaşlara şiddet uygulanıyor. İnsanlar gözaltına alınırken bile zulme uğruyorlar” benzeri beyanlarda bulunurlar.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, TİHEK’in ayrımcılık ve eşitlik konularında mağdur olan tüm vatandaşların başvurularına karşılık vermeye çalıştığını belirtmiş. TİHEK Başkanı Kılıç, TİHEK’in her geçen yıl kuruma gelen başvuru sayısının arttığını da ifade etmiş. Kılıç, ulusal önleme mekanizması olarak görev icrası sırasında, hapishaneler, geri gönderme merkezleri ve birçok yeri denetlediklerini vurgulayarak, “Hapishaneler, geri gönderme merkezleri, cezaevleri, nezarethaneler gibi yerleri haberli habersiz ziyaret edip ülkemizin taraf olduğu işkence, kötü muamele, gayriinsani muamelenin önlenmesi sözleşmesi uyarınca denetliyoruz.” bilgisini de paylaşmış.

Kılıç, şunları da söylemiş: “Eşitlik konusunda farkındalığı arttırmak için il istişare toplantıları gerçekleştiriyoruz. Hem kamu kurumu temsilcileri hem sivil toplum örgütleri ile görüşmelerimiz var. TİHEK, sivil toplum örgütleri ile devlet kamu otoritesi arasında insan hakları ve eşitlik hukukundan kaynaklı düzenlemelerin, güvencelerin korunması, farkındalığının arttırılması anlamında köprü vazifesi teşkil ediyor. Bütün yurttaşlarımızın da vatandaşlarımızın da hak arama yollarındaki duyarlılığını bekliyoruz. Çünkü bu noktada adalete erişim açısından herhangi bir kısıt yok, herhangi bir ücret yok. O açıdan hak bilincinin ve sorumluluk bilincinin peşi sıra gelişmesini temenni ediyoruz.” (AA, 8 Haziran 2024)

Bu açıklama ve bilgilere göre Türkiye’nin “gül ve gülistanlık” gibi olması gerekmez miydi? Ya bu uygulamalardan vatandaşın haberi yok, ya da buralarda alınan kararlar vatandaşa yansımıyor. Bu kadar yoğun bir “hak, hukuk ve adalet” takibi olmuş olsa “adaletsizlikten şikayetler” ayyuka çıkar mıydı?

Bütün bu bilgiler şunu anlatıyor olabilir: Kanun ya da yönetmelikler hazırlamak, güzel kararlar almak, toplantılar yapmak tek başına yeterli olmuyor. 

Hak ihlallerinin sona ermesi için idarenin kararlı olması ve vatandaşın da hakkını arama noktasında gayret göstermesi icap eder. Kanunlar ve kararlar doğru bile olsa, mesele uygulamada netleşiyor. Bu noktada ciddi sıkıntılar olduğunu tartışmıyoruz bile...

Okunma Sayısı: 1062
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Burhan Kula

    30.6.2024 22:58:08

    Kul hakkına en çok girilen dönemdeyiz

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı