"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dedikodu bir insanı hayra vesile olmaktan alıkoydu - Çanakkale’de bir Türkmen Köyü - 5

Durmuş Ali İnci
25 Ağustos 2024, Pazar
Peygamberimiz Hz. Muhammed’i (ASM) rüyasında gördükten sonra evini cami yapımı için bağışlayan Fettah amca hakkında köy kahvesinde gıybet ve dedikodular başladı. “Fettah amca güya evini camiye bağışlamış. Uyanık adam! Eski evini verip yerine yeni bir ev yaptırtacakmış. Bunun için de bir rüya hikayesi uydurmuş.” Bu dedikodu ve gıybet o kadar çok yayılmıştı ki, Fettah amca sonunda evini cami için vermekten vazgeçti.

GEZİ - DURMUŞ ALİ İNCİ
[email protected]

Köy Hizmetlerinde Kayadere köyünden çalışan kardeşimiz Abdi ile başlayan köy ziyaretimiz, bir seneye yakındır devam ediyordu. Risale-i Nur derslerimize gençlerin yanında ihtiyarlar da katılmaya başlamıştı. Hep birlikte artık köyümüzde bir cami yapma ihtiyacı duymuştuk. Cami için en müsait yer neresi olabilir diye düşünüyor ve araştırıyorduk. Aslen Erzurum Hınıs’lı, o zaman Çanakkale İmam Hatip Lisesi’nde Edebiyat öğretmeni olan Mehmet Kaplan kardeşimizle, daha önce de beraber gittiğimiz Kayadere Türkmen köyüne cami yeri bulmak için gitmiştik. Köyün her tarafını dolaşıp farklı noktalarda durup Atikhisar baraj manzaralı, ilkokulun yakınında bir yer olsun istedik. Dostlarımızla yaptığımız görüşmeler sonunda aradığımız yeri bulmuştuk. Köyün yola ve baraja bakan yamacının başında, ilkokul ile bitişik, eski bir ev vardı. Burası çok ideal, harika bir yerdi.  Bu evde ileri yaşlı Fettah Efe isminde bir büyüğümüz oturuyordu ve yalnız yaşıyordu. 

Osmanlı döneminde ‘sıbyan mektepleri’nin cami yakınında olması, hep dikkatimizi çekmişti. Hatta Çanakkale merkezde sahile yakın yerde, ana cadde üzerinde, tarihi “Tıflı Camii” bizim için güzel bir emsal teşkil ediyordu. İlkokul çocuklarının cıvıltısı arasında yükselen bir ezan sesi, ne kadar etkili olurdu. Hele heyecanla ve acele tavırlarla, Allah’ın huzuruna daveti hükmündeki ezanla birlikte şadırvanda, çeşmede abdest alan yaşlı amcaları görüp seyretmeleri ne kadar güzel bir görsel eğitim olurdu. Bu yaşlı Fettah amcamıza, “Sen evini cami yeri için bağışla. Biz sana köyde istediğin yerde kibar, korunaklı, çok daha konforlu yaşanabilir bir ev yapıp teslim edelim.” dedik. Amcamız biraz dikkat kesilip düşündükten sonra, yüksek sesle haykırarak,

 -Hayır! Hayır! Asla olmaz. Ben böyle bir şeyi asla kabul edemem diyerek kestirip attı. Çok üzülmüştük, fakat yer onundu. Fikrine de saygımız sonsuzdu. 


Çanakkale-Çan yolu üzerindeki Kayadere Türkmen köyüne cami yapıldı. Fotoğraf: Mehmet Kaplan

ÜMİDİMİZİ KESTİK AMA..

Defalarca kıramayacağını düşündüğümüz çok dostlarını da araya koyarak yalvardık. Fakat nafile. Olmaz dediyse olmazdı. Oradan ümidimizi kesince köyün merkezî kısmında bir yer belirleyip hazırlıklara başlamıştık. Aradan bir ay geçmemişti. Bir cuma günü Çanakkale sahildeki Necip Paşa Camii’nde Cuma namazına gitmiştik. Şehrin müftüsü Hatip Gürün hocam, cuma öncesi cami kürsüsünde vaaz ediyordu. Alevilikten bahsediyordu. Sonunda Kayadere Türkmen Köyü’nden bahsetti. Heyecanlanıp merakla ve can kulağı ile dinlemeye başlamıştım.

- Ey cemaat! Sakın Alevi deyip su-i zanda bulunmayın. Onlar da Peygamberimizi bizim kadar sever ve uyarlar dedi.

Vaazının devamında da köyde bir cami yapılmak istendiğini, Fettah amcanın evini bağışlamasını istediklerini söylüyordu.

 Bugün Kayadere köyünden Fettah amcanın müftülüğe geldiğini söyledi.

Fettah amcanın söylediklerini anlatırken bütün cemaat, hüzünlü ve derin bir hissiyatla dinliyordu.

  - Müftü Bey, Çanakkale’den bir grup gençler,  yanlarına hatırını saydığım dostlarımı da alarak gelmişlerdi.

  “-Evinin yerine köye bir cami yapmak istiyoruz. Sizin için de köyde bir ev yapacağız.” Demişlerdi. Ben asla kabul etmemiştim. Sonraki günlerde tam 19 gece rüyamda Peygamberimiz Hz. Muhammed’i (ASM) gördüm. Her defasında bana ısrarla emrediyordu:

  “-Evini cami için bağışla. Bunda senin için büyük hayır var diyordu. Ben de tapuyu getirdim. Size veriyorum.”

cemaat bile ağladı

 Müftü bey anlatırken gözyaşlarını tutamıyordu. Cemaat de gözyaşlarını silerek dua ediyordu.

Cuma namazından sonra köye gidip tebrik ve teşekkür etmiştik. Artık ona yapacağımız ev için yer araştırıyorduk.


 İlkokul çocuklarının cıvıltısı arasında yükselen bir ezan sesi, ne kadar etkili olurdu.

 Hani derler ya, hayırlı işlerin çok muzır manileri olur diye. Köy kahvesinde işsiz, bu gelişmelere karşı isteksiz olanlar, gıybet ve dedikodulara başlamıştı.

  -Fettah amca güya evini camiye  bağışlamış. Uyanık adam! Eski evini verip yerine yeni bir ev yaptırtacakmış. Bunun için de bir rüya hikayesi uydurmuş.

  Bu dedikodu ve gıybet o kadar çok yayılmıştı ki, artık Fettah amca evinden çıkamaz, insan yüzüne bakamaz olmuştu. Sonunda o yaşlı ve yalnız hali, bu kadar gıybeti, yalanı kaldıramadı. Çünkü o halis niyetli ve çok samimiydi. Sonuçta “Ben eski evini cami için bağışlayıp kendine yeni ev yaptıracak, uyanık adammış.” dedirtmek istemem. Onun için ben eski evimi cami için vermekten vazgeçtim.” dedi.

Dedikodu, böyle bir insanı hayra vesile olmaktan alıkoydu.

Cami başka yere yapıldı

 Cami inşaatından vazgeçmedik. Başka yere yaptık. Fakat Fettah amcayı kıyamete kadar dua ve sevaba nail kılacak bir hayra vesile kılamadık. Köyün ortasına cami yapıldı. Hatta başka bir Türkmen köyünden İmam Hatip Lisesini bitiren, Mehmet Kaplan kardeşimizin de talebesi Mesut hocamız da imam olarak  atandı. Yıllardır hizmet devam ediyor. Çanakkale-Çan yolu üzerindeki bu köyden geçerken o camide namaz kılmak, Mesut hocamızın bir çayını içmek sizlere de nasip olsun inşaallah.

(Son)

Okunma Sayısı: 1768
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÇeşitcioğlu

    25.8.2024 11:19:37

    Az uz bir hizmet ve fedakarlık değil. Tam bir Nur talebesi işi.2 meslektaşıma sağlık ve afiyetler diliyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı