"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ve “şantaj dosyaları”yla tâviz

Cevher İLHAN
01 Temmuz 2021, Perşembe
Türkiye’nin hiçbir talebinin karşılanmadığı başbaşa Erdoğan-Biden görüşmesinde ABD’nin Türkiye’ye bir dizi dayatmada bulunup Ankara’dakilerden bir yığın tâviz koparıldığı görülüyor.

Zira son “mafya- siyaset-işadamı” üçgenindeki ifşaatlarda açığa çıktığı gibi siyasi iktidar, Türkiye’yi vahim kırılganlıklara teşne hale getirmiş. Küresel işgal ve soygun ortağı ecnebiler, Türkiye aleyhinde “şantaj” olarak kullanacakları bolca malzeme ve kayıt elde etmişler.  

Zarrap davasındaki “İran ambargosunu delme” ve “kara para aklama” suçlamasında olduğu gibi bu kez uyuşturucu ticareti ve kaçakçılığı, yolsuzluk, rüşvet, dolandırıcılık ve “Fetö borsası” türü yasa dışılıklar üzerinden siyasi iktidar sbk ve benzerleri üzerinden sıkıştırılıyor.

“İşadamı” haline getirilip garip ilişkilerle Amerika ve İsrail’deki fonları getireceğini söyleyen “kılıf isimler”in kullanılmasıyla birilerinin mallarına - mülklerine çökme, başkalarının mekânlarını kapma türü mafyatik kirli işlerle Türkiye zor duruma düşürülmüş.

ANKARA’DAKİLER BASKIYA GELİYOR

Bundandır ki Ankara’dakiler, ABD’nin Türkiye’nin yanıbaşında Müslüman komşusu Suriye’şi etnik ve mezhebi ayırımlar üzerinden bölüp parçalama projesinde silâh ve mühimmat sevkiyle sürdürdüğü, en son tank eğitimi de vereceği duyurulan işbirlikçisi taşeron örgüt PYD/YPG’ye “uydu devletçik” kurması için askeri, mâli ve siyasi desteğini sorgula(ya)mıyor. 

Birinci Körfez Savaşında Çekiç Güç’le Kuzey Irak’ı Irak’tan kopararak başta Kandil olmak üzere terör örgütü kamplarıyla Türkiye’yi ve bütün bölgeyi hedef alan terör bataklığının türemesine sebebiyet veren ABD’nin, Suriye’nin kuzeyini ve öncelikle Fırat’ın doğusunu Suriye’den ayırıp bir “uydu devlet” daha kurdurma plânını devreye sokması gündeme dahi gelmiyor, getirilemiyor!

Yine “24 Nisan 1915 isnadının hesâbını mutlaka soracağı”nı bildirdiği halde Türkiye’yi “soykırım”la suçlayan iftiranın en üst düzeyde reddi bir yana, “hamdolsun hiç gündeme gelmedi” denilerek verilen vahim tâvizler, “başarı” olarak ilân ediliyor!

Keza “egemen bir ülke olarak Türkiye’nin savunma hakkı” propagandasıyla iç kamuoyuna alây-ı vâlâ ile aktif hale getirileceği söylenerek iki buçuk milyar dolar verilen S-400’lerin hangarlara çekilmesi kabul ediliyor.  

Ve en son “inadına Kanal!” tartışmasında milletin malından “söke söke alırlar!” diye yurt içindeki bir iş uyuşmazlığına yabancı - İngiliz mahkemelerinin yetkili kılınmasını mesnet gösteren Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin milyarlarca dolar harcadığı F-35 uçaklarının programdan çıkarılmasına karşı bir direnç göster(e)miyor. 

Amerikalıların uluslararası hukuka aykırı olarak 1.5 milyar dolara çökmesine karşı “tahkime gitmek”ten tek kelime bahsedilmiyor. Türkiye’nin hakkı ve hukuku “söke söke” alın(a)mıyor. 

İKTİDARDAKİLERİN AÇIKLARI ÜZERİNDEN…

Anlaşılan, Ankara’dakiler “Amerika’nın hasımlarıyla yaptırım yoluyla mücadele yasası (CAATSA)” kapsamında Türkiye’ye dayatılan ağır ekonomik yaptırımlarla 60 milyar dolara varacağı bildirilen Halk Bank davasındaki gibi baskıya gelmiş. 

Amerikan firmaları ile Kıbrıs Rum Kesimi, İsrail ve Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de doğalgaz ve petrol sondajına dair tek kelime sarfedilmeden, büyük iddialarla girişilen “mavi vatan”daki araştırma gemilerinin çekilmesiyle Türkiye’nin dışlanması tâvizi verilmiş.

Trump’ın “Türkiye ekonomisini mahvederim!” tweetlerine, “aptal olma, akıllı ol!” tehdidine karşı sergilenen garip suskunluktakine benzer şimdi de Biden’ın Türkiye’yi tehdit eden dayatmalarına ses seda çıkarıl(a)mıyor.  

Özetle, göz göre göre âdeta tongaya düşmeleri için “resmen” yurt dışına “çıkarılan” ve küresel güçlerin derdest ederek istimal ettiği “piyonlar” üzerinden iktidar tâvize zorlanıyor. 

Bu yüzden siyasi iktidarın zaafları ve açıkları Türkiye için tam bir “milli güvenlik” sorununa dönüşmüş. Yurt dışına gönderilen, kaçan, kaçırılan, iâde edilen mâlum isimlerin kendilerini kurtarmak için sızdırdıkları ya da bile bile verdikleri “bilgiler”le Türkiye kıskaca alınıyor; iktidardakilerin önlerine sözkonusu “şantaj dosyaları” konuluyor. 

Yazık, çok yazık…

Okunma Sayısı: 1701
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Asım

    1.7.2021 05:53:06

    Yazık çok yazık değil Türkiye yi bu durumlara düşürenlere yazıklar olsun halen bunlara körü körüne destek verenlerede Allah basiret versin ne diyelim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı