"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nur Talebelerinin haklılığı AİHM kararıyla tescil edildi

Cevher İLHAN
11 Ekim 2018, Perşembe 01:34
2007’den beri yapılan müracaatların sonunda AİHM’in 28 Ağustos 2018 tarihli kararı, Nur Risalelerine ve talebelerine yapılan uydurma itham ve isnadların sathiliğini, suçlamaların asılsızlığını bir defa daha ortaya koydu.

DİZİ YAZISI: RUSYA'DA RİSALE-İ NUR DAVALARI - 3

CEVHER İLHAN - cevher@ye­ni­as­ya.com.tr

***

JURNALLERLE RUSYA MAKAMLARI ŞAŞIRTILDI

Esasen Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi’nin, (Dosya No: GKPI08-859,  Moskova 10 Nisan 2008, Rusya Federasyonu Baş Hâkimi Romanenkova N. S. Sekreter: V. A. Sadunovoy) imzalı kararı, bütünüyle imanî, ahlâkî, ilmî, felsefî olan Nur Risalelerinin yanlış yorumlandığını ve bu kitapları okuyanların yanlış olarak tanıtılıp ve suçlandığını açığa çıkarmaktaydı. 

Devletle, “dernekçilik”e hiçbir ilgileri olmadığı halde Rusya Başsavcılığı’nın Nur kitaplarını okuyanların “ilmî çalışmaları”nı, “dinî bir dernek”, “aşırıcılık” olarak suçlaması garabeti sergileniyordu. 

Nur Risalelerini okuyanların “uluslar arası örgüt” olarak nitelendirilip, “Rusya’da ve Bağımsız Devletler Topluluğu’nda, “finans kaynağı” ve “ticarî işletmeleri”nin olduğu iddialarının tamamen bir bühtan ve iftira olduğu açıktı. 

Bu açıdan, “Nurcuların etkinliklerinin zararlı olup birey hakkı ihlâli olduğu, insan ve vatandaş hak ve özgürlüklerini kısıtladığı”, ”Nurcuların destekçilerinin gruplar oluşturup ölüme olumlu bakmayı ve kendi gayelerine göre kendilerini gayeleri uğruna fedâ etmelerini telkin ettikleri”, “kendilerinin başkalarına nisbeten üstün olduğu ve Müslüman olmayanlara karşı düşmanlık hissi uyandırdıkları” iddiaları da tamamen yakıştırmadan ibâretti.

Bundandır ki, Rusya Başsavcılığı’nın talebi üzerine, Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi’nin 25 Temmuz 2002 tarihinde “Aşırıcı Aktivite İle Mücadele” perdesinde federal yasaya göre “Nurcuların faaliyetlerinin aşırılık yanlısı olduğu” gerekçesiyle Nur Risalelerini “Rusya topraklarında yasaklaması”nın; dahası, bu kitaplarla bu kitapları okuyanları, “Irksal, etnik, sosyal ve dinî nefreti körüklemek -bunlara bağlı olarak din temelinde ‘dinsel ve dilsel seçkinlik’, üstünlük ve kişinin aşağılanması propagandasını yaptıkları” suçlamasının bütünüyle sahte olduğu ortada idi.  

Bu bakımdan, Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesi’nin 194, 195, 198, 250 TBM RF yasalarına göre, Koptevsky Bölge Mahkemesi’nin 21 Mayıs 2007 tarihli kararı ile "İman ve İnsan", "İhlâs Risalesi", "Beka-i Ruh”, "İman Hakikatları", "Hanımlar Rehberi", "Meyve Risalesi", “Ramazan, İktisad, Şükür Risaleleri", "Münâcât Risalesi" “Otuzüç Pencere", "Uhuvvet Risalesi”, "Hakikat Yolu", "Asây-ı Musa”, "Küçük Sözler”, "Hastalar Risalesi" isimli kitapları mesnedsizce “aşırılık yanlısı edebiyat ihtiva eden kitaplar” arasında sayması bunun açık göstergesiydi.

Oysa, yakıştırmalarla, ithamlarla yasaklanan kitaplar önyargısız incelendiğinde, tamamen imanî, ahlâkî, ilmî, felsefî, edebî mâhiyet ve muhtevaları açıkça ortaya çıkacağı ve iddiaların birer suçlamadan ibâret olduğu açıkca görülecekti. 

ASILSIZ İHBARLARLA RUSYA MAHKEMELERİ YANILTILDI

Aslında daha baştan, Nur Talebelerinin, AİHM önünde açtıkları dâvâlarda, “dinî uzman” olmayan bilirkişilerin yanılttığı bazı Rus mahkemelerinden “din ve ifâde özgürlükleri” temelinde şikâyetçi olup, “yasaklama kararları”nda gerekçe olarak kullandıkları “aşırı içerik” ve “halkı düşmanlığa teşvik” teriminin net olmadığı, Risale-i Nur Külliyatı'nın “dinî düşmanlığa teşvik etmediği” gerçeği tebârüz ediyordu. 

Bu yanlış isnad, çarpıtma ve yanıltmalarla 2013’e gelindiğinde söz konusu tahriklerle Rusya mahkemeleri yanıltılarak Risale-i Nur ve Nur Talebeleri aleyhindeki soruşturmalar ve dâvâlar zirveye çıktı. Çeşitli şehir ve eyâletlerde tâkibatlar, soruşturmalar, gözaltılar, tutuklamalar ve hapisler birbirini tâkip etti. Mahkûmiyet kararları alındı.

Bu süreçte Rusya’da yasaklanan dört bin kitaptan üç binini İslâmî kitaplar oluşturdu. Konuyu yakından bilenlerin verdikleri bilgilere göre, 30 mahkemede 50 Risale-i Nur Talebesi suçlanırken, para cezâları kesildi, ev hapsi, şartlı tahliye, 6 aydan 8 seneye kadar hapis cezâları verildi.

Özetle, Rusya’daki Risale-i Nur dâvâlarındaki vaziyet, bilhassa 2007 ve 2009’dan sonra Bediüzzaman’ın “hükûmeti iğfal ederek, adliyeyi lüzumsuz işgalle şaşırtıp bizimle uğraşıyorlar” tesbitinin Rusya’daki versiyonu olarak tezâhür etti. 

Ve hâlen 7 Nur Talebesi hapiste olup 66 kitap yasaklanırken, Rusya’daki savcılıklara, Başsavcı’ya, Başbakan’a, Cumhurbaşkanı’na Rusya Anayasası’nın ihlâli hakkında defalarca yapılan yazılı şikâyetlerin olumsuz olarak cevaplandığı süreçte, Nur Talebeleri, vicdan ve din, düşünce, ifade ve toplanma özgürlükleri ihlâli dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdular. 

AİHM KARARI, NUR TALEBELERİNİN HAKLILIĞINI TESCİL ETTİ

Özellikle 2007 ve 2010 yıllarında Rusya mahkemeleri tarafından alınan iki değişik kararla bazı Risalelerin yasaklanmasının ardından, eseri yayınlayan Rusya’da bir sivil toplum kurulu olan Nur-u Bedi Eğitim Kültür Vakfı yöneticileri ve Krasnoyarsk Bölgesi Müslümanlarından oluşan bir dernek aracılığıyla AİHM’e müracaat edildi. 

Zira 2002'de kabul edilen 114 no'lu Rusya Federal Kanunu’nuyla, “aşırıcılık, ırksal, etnik, millî, sosyal, dinî nefret ve düşmanlık hissini uyandırmak, ırksal, etnik, millî, dinî üstünlük ya da aşağılama propagandası yapmak” iddiasıyla açılan soruşturmalar ve Rusya mahkemelerinde Nur Risalelerine ve Nur Talebelerine açılan dâvâlar önyargıyla ele alınmış, hukuka aykırı değerlendirmelerle mahkûmiyet kararları verilmişti.

Bu açıdan, 2007’den beri yapılan müracaatların sonunda AİHM’in 28 Ağustos 2018 tarihli kararı, Nur Risâlelerine uydurma itham ve isnadların sathiliğini, suçlamaların asılsızlığını bir defa daha ortaya koydu. 

Ve ifâde hürriyetinin demokratik toplumlar için önemini bir kez daha hatırlatan AİHM’in, “Rus mahkemelerinin Said Nursî’nin eserlerine getirdikleri yasağı yeterince gerekçelendirmedikleri ve kitaplardaki hangi bölümlerin “aşırı’ olduğunu belirtmedikleri”, keza “kitaplardaki bazı ifâdelerin kimi birey ve grupları şok edebileceğini, ancak bunun tek başına kitabın ‘nefret söylemi’ ihtiva ettiği anlamına gelemeyeceği” sonucuna varması, Nur Risalelerinin ve Nur Talebelerinin haklılığını tescil etti.

-DEVAM EDECEK-

Okunma Sayısı: 5582
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı