Bu denklemde en ilginç şeyler Meral Akşener ve yakın çevresindeki siyasetçilerde yaşanıyor.

Yavuz Ağıralioğlu’nun “son kurucu”su olduğu Anahtar Parti ve benzeri “oluşumlar” da bu bulanıklıktan nasibini alıyor.

İktidarının aleyhine olması muhtemel böyle bir erken seçimden kaçabilmek ve fırsatını bulabilirse Erdoğan’ı yeniden aday gösterebilmek için PKK ve Güneydoğu meselesinde “bile” yumuşama gösterileri yapan AKMHP koalisyonunun işi zorlaşıyor.

Zira bir taraftan yine AKP’nin besleyip büyüttüğü muhalif milliyetçi siyaset bu projeyi engellemek için çalışıyor ve diğer yandan da o milliyetçilerin de devletteki kökü durumunda olan derin devlet ya da statüko bu projeyi reddediyor.

“Bu projenin üzerine birileri bir de yargı darbesi ile gelirse şaşırmayalım” diye düşünüyorduk ki…

Yargı darbesi başka yerden geldi.

CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “seyyar giyotin” dediği yeni İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek’in yönettiği bir operasyonla tutuklanıp cezaevine konuldu ve üstüne üstlük kendisinin yerine hemencecik kayyım atandı.

Dikkat: Bu Esenyurt, Hakkari’nin bir beldesi değil. İstanbul’un rant projesi olan Kanal İstanbul’un merkez ilçesi!

Ahmet Özer, NTV’den okuduğumuz özgeçmişine göre; genç, acemi, doldurulmaya müsait bir boş torba değil, dopdolu bir siyasetçi ve akademisyen. Linki: https://www.ntv.com.tr/turkiye/ahmet-ozer-kimdir-nereli-neden-gozaltina-alindi-esenyurt-belediye-baskani-ahmet-ozerin-ozgecmisi,Y6iknwWiDU66QYNGTT7zGg

Böyle birinin PKK’lı olduğunu, bilhassa açılım teraneleri çalan eski plağın iktidar tarafından yeniden döndürüldüğü bir dönemde iddia etmek tam bir saçmalık.

Ama bu saçmalık siyasette kimin işine yarayacak ona bakmak lâzım.

Dosyayı ve isnat edilen suçlamanın delillerini bilmiyoruz.

Ama şunu biliyoruz: İktidar medyası konuyla ilgili olarak biri bin yapıyor. Habbeyi kubbe yapıyor. Ve bu sırada doğru ile yanlışı iç içe geçirmeyi de başarıyor. Satır aralarındaki saçma bilgileri okuyunca, bir parça tecrübe sahibi bir hukukçu olarak “bu soruşturmadan bir şey çıkmaz” diyebiliyoruz.

Bu soruşturma ve ardından açılacağı anlaşılan dava yıllar sonra nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, bu hamlenin bugünkü siyasete etkisi kanaatimizce oldukça farklı olacak.

Bu haksızlığın, CHP’nin ve muhalefetin daha da canlanmasına katkı yapacağı kesin. Adalet yürüyüşü ve benzeri atraksiyonlar beklenebilir.

Daha şimdiden gençler arasında yapılan ufak anketler dahi bu soruşturmanın ve kayyım atama operasyonunun arka planında başka şeyler olduğunu düşünenlerin sayısının yüksek olduğunu gösteriyor.

Yani bu olay seçmen tarafından hukuksuzlukları pekiştiren bir uygulama olarak görülecek ve AKP tarafından savunulamayacağı için iktidarın lehine değil aleyhine olacak.

Dolayısıyla operasyonu planlayanlar bilerek ve isteyerek AKMHP’nin şimdiki Güneydoğu politikalarını ve siyasi gelecek hayallerini suya düşürecek bir şeyler yapmış oldular.

Siyaset nehri hızlı akıyor.

Temizlenen çıksın artık!