"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Düşmanı sık değişenlerin dostlukları

Ahmet BATTAL
17 Aralık 2024, Salı
“Dünya siyasetine de yüksekten bakmak” başlıklı son yazımızda şu cümleler de vardı:

“İslâm dünyası için değer yargıları ve organizasyon yapısı itibariyle Avrupa Birliği örnektir. (Ayrıca bilhassa eyaletlerden devlete dönüşerek kuruluş biçimi itibariyle ABD de örnektir). Zira AB’de de bir siyaset ve diplomasi vardır, ama piyonu ve hatta veziri feda eden bir zalim satranç oyunu yoktur. İki dünya savaşından aldıkları ders onlara kâfi gelmiş görünmektedir.”

Yazımıza gelen yorumlardan birinde şunlar da vardı:

“Almanya Gazze’de öldürülen 50 bin Müslümanın katliamına destek verirken siz kalkmış Avrupa’nın güzellemesini yapıyorsunuz.”

Öncelikle ifade edelim ki biz Avrupa’nın “güzellemesi”ni yapmadık. Yapmıyoruz.

Zira inanırız ki her şeyi olduğu gibi görmek ve göstermek ve “arzuya fikir kılıfı giydirmekten kaçınmak” her fikir erbabının temel prensibidir ya da öyle olmalıdır. Güzelleme yapanın ise bundan bir menfaati olmalıdır. Bizim böyle bir menfaatimiz ya da menfaat arayışımız yok.

Diyanet İşleri Başkanlığı şimdilerde aksini iddia eden bir tavra girmiş olsa da Kur’ân’da ve hadislerde bildirildiğine göre vakti geldiğinde yeniden inmek-dönmek üzere göğe yükseltilen Hazret-i İsa’ya gönülden bağlılığımız ve onun bu çağdaki muvahhid dostlarına samimi dostluğumuzdan başka, Avrupa’ya bir “yakınlığımız” yok.

Bu dostluk ittihad-ı İslâm’a da küfre karşı “Mehdî-İsa ittifakı”na da vesiledir. Zira ittihad-ı İslâm’ı bu zamanın en mühim farz vazifesi olarak biliriz.

İkincisi, Almanya’nın ve başka bazı Avrupa ülkelerinin, Gazze, Filistin ve İsrail konusundaki (ve mazide Kıbrıs gibi başka bazı konulardaki) açıkça hatalı tutumları elbette hepimiz için bir “hayal kırıklığı”dır.

Ama bunlar için, “bütün hayallerimizi suya düşüren” bir durum da denemez. Aksi halde kıyameti beklemekten başka yapacak bir şeyimiz kalmamış olur. Zira bu konuda alternatifler de hiç iyi bir imtihan vermiyor. Şangay Beşlisi’nin de BRICS’in de durumu belli. Türk dünyası da İslâm dünyası da bu konularda kafası karışıklarla dolu.

Bunun da sebebi belli: Dünyayı yönetmeye çalışan ve nifakla iş gördüğü için her iyinin yanına sokulup yürüyüşünü bozan “el-Hannas” nevinden Siyonist münafıklar (küresel zındıka komiteleri) her yerde aktif.

Yani hayırla şerrin mücadelesi her bünyede devam ediyor.

Bu çerçevede baktığımızda bizim için AB, örnek alınabilirliği ve ilkeleri itibariyle hayrı şerrinden fazla olan bir birlik. Üstünü çizip pusulasız ve şaşkın kalmaktansa hayrından ders ve şerrinden ibret almamız gereken bir yapı.

***

Şimdi genel bazı prensipler:

O yazımızın başlığında da yer aldığı üzere bizim bakışımız daima “yüksekten bakış” olmalıdır.

Yüksekten bakış ise günlük ya da dönemlik hadiseleri değerlendirirken ilkeler ve genel renkler çerçevesinde bakmayı gerektirir. Aynen ağaçlarla meşgul olurken ormanın ana hatlarını gözden kaçırmamak gerektiği gibi. Neticede ağaçlar orman ekolojisinin bir parçasıdır.

Yüksekten bakış aynı zamanda kişilerle kurumları birbiriyle iltibas etmeden bakmayı ve kişilere kurumsal yapılara katkıları itibariyle değer vermeyi gerektirir. Şahsiyetlerden de oluşsa cem’î hükmî şahsiyet farklıdır.

Başlıkta da yazdık. Meşhurdur: “Düşmanı sık değişenin dostluğuna güven olmaz.”

Bu kural elbette dış siyaset ve dünya siyaseti açısından da geçerlidir.

Ancak dış politika açısından buradaki dostluk elbette kişilerin başka ülkelerdeki kişilerle kurduğu diplomatik dostluklardan ibaret değildir. Saldırmazlık anlaşmaları, paktlar, işbirliği anlaşmaları, en fazla himayeye mazhar ülke olmak gibi çok çeşitli alt türleriyle birlikte ve devletleri de bağlayan “bir tür dostluk”lardır.

Ülkeler ve milletlerarası birlikler sık sık ilke ve dost değiştirmezler. Bilhassa kurumsallaşma açısından önemli imtihanlardan geçmiş ve ayakta kalmış ve hatta “öldürmeyen mikrop güçlendirir” kaidesince güçlenmiş yapılar böyledir.

Biz de böyle yapılar kurabiliriz ve kurmalıyız. Ama önce kurulmuşlardan destek ve örnek almak şarttır.

Okunma Sayısı: 273
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı