"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mezhep ihtilaflarının sebep ve hikmetleri - 2

Abdurrahman AYDIN
25 Ocak 2025, Cumartesi
ÜÇÜNCÜ SEBEP:

Bu kısım aslında “Birinci ve İkinci Faydanın” nasıl ve hangi yollarla sağlandığını gösteren yapısal ve teknik sebeplerdir. Bunlar, dinî metinlerin yapısından ve onları anlamaya çalışan âlimlerin farklılıklarından kaynaklanır ve pek çoktur.

Bazen Medine’de yaşayan İmam Malik’e (ra) ulaşan bir hadis, Kûfe’de yaşayan İmam Ebû Hanîfe’ye (ra) ulaşmamış veya ulaşsa da güvenebileceği bir kaynakla ulaşmamış olabilmektedir. Ezcümle, hadis âhad ise (isnadın herhangi bir tabakasında ravi sayısı tek ise), üstelik râvisi fakih birisi değilse ve bilinen fıkhî prensiplere ters düşüyorsa bu durumda fitnenin çok olduğu Irak bölgesinde yaşayan İmam-ı A’zam temkini ve tutarlılığı esas tutup bilinen temel İslâmî prensiplere göre (kıyas) fetva vermeyi tercih etmiştir. Buna mukabil Ahmed bin Hanbel (ra) ise rivayet zayıf dahi olsa onunla hüküm vermiştir.

Pek uzun izah isteyen bu teknik kısma birkaç numune ile işaret ettikten sonra asıl nass’ların yapısından kaynaklanan ihtilafa bir örnek daha verelim: Mesela, kadına değmenin abdesti bozup bozmayacağı meselesi, ilgili ayette “Eğer … küçük veya büyük abdesti bozmuş ya da kadınlara temas etmiş iseniz” buyurularak “lems” kelimesiyle ifade edilmektedir.7 Burada “lems” yani temas ile kastedilen nedir?

Hanefî Mezhebi burada “mecazî” bir anlatımla “cinsel temasın” kastedildiğini söyler ve dolayısıyla normal temasın abdesti bozmadığına hükmeder. Şafiîler ise bu teması “hakîkî” anlamıyla kabul eder ve el bile değse abdestin bozulacağını söyler.

İşte Hanefî Mezhebi daha ziyade şehirlilere, Şafiî Mezhebi ise köylülere hitap ettiğinden, her iki mezhep de o insanların içinde bulundukları şartlarda, murad-ı İlâhînin gözettiği “nefsi dizginleme” hedefini gerçekleştirebilecekleri bir fetvayı vermiş olmaktadırlar.

Şöyle ki: Nâmahrem kadınlarla bir arada çalışmaya mecbur olan bir “amele” ile sosyal sınırlarını ve mahremiyetini statüsü gereği mecburen dikkatle koruyan “dindar bir efendiyi” karşılaştıralım.

Yabancı kadınlarla daha yakın ilişki içindeki amelenin haddini tecavüz etmemesi ve istismara yönelmemesi için daha sıkı korunması gerektiği açıktır. Bu yüzden şeriat ona “Abdestin bozulur, uzak dur, temas etme!” diyerek ekstra bir firen koymuştur. Karşı cinsle iç içe çalışan bu nefse bu sıkı muamele, elbette asıl hedef olan “sû-i istimalin ve istismarın önlenmesi” açısından daha uygundur.8

Demek insanların ve yaşadıkları çevrelerin farklılığı karşısında, esas olan maslahatların gerçekleşebilmesi için kelâm-ı İlâhîdeki kelimeler farklı çıkarımlara elverişli olacak şekilde özenle seçilmiştir ve hitap ettikleri kitlelere uygun olarak mezhepler de bu murad-ı İlâhî doğrultusunda fetva vermişlerdir.

Sonuç olarak mezhep ihtilafları dinin özünde değil, uygulama alanlarındaki esneklik ihtiyacında ortaya çıkmıştır. Bu ihtilaflar ümmet için rahmet olup, birçok zorunluluğun neticesidir. Farklı mezheplerin bulunması, her topluma ve çağa uygun çözümler sunma hikmetine hizmet etmektedir.

Bu sebeple usûlünce yapılan içtihad faaliyetleri Peygamber (asm) Efendimiz tarafından teşvik edilmiş ve bu faaliyetlerin ortaya çıkaracağı müsbet ihtilaf “Ümmetimin ihtilafı rahmettir” hadisi9 ile bir genişlik ve rahatlık olarak gösterilmiştir. “Müsbet ihtilaf” ise odur ki, “Hakikatin her köşesini izhar edip hakka ve hakikate hizmet eder.”10

Evet, bu manadaki ihtilaf dünyada da rahmettir, ahirette de. Çünkü amelimiz eğer bir mezhebin görüşüne uygun düşmüşse Allah ondan razı olacak ve bizi sorumlu tutmayacaktır. “Sen vesveseyi at! Şeytana de ki: ‘Elbette böyle amelim bir mezhebi hakka muvafık gelir. O bana kâfidir.’”11

O halde sen de, müçtehidlere olan hürmeti kırmak ve dinde şüphe uyandırmak için bu tür vesveseleri üfleyen şeytanlara artık itibar etme!

(Genç Yorum dergisi Ocak 2025 sayısından iktibas edilmiştir.)

—SON—

Dipnotlar:

7- Bakara Suresi: 226.

8- 27. Sözün Hâtimesi.

9- Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, I/210-212

10- Yirmi İkinci Mektup, 1. Mebhas, 5. Vecih.

11- Yirmi Birinci Söz, 2. Makam, 4. Vecih.

Okunma Sayısı: 388
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı