"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Kırk yıldır bana hizmet eden arkadaşımı çöpe atmam!”

Abdurrahman AYDIN
19 Kasım 2024, Salı
Selâhaddin Çelebi anlatıyor:

“Denizli hapsinden tahliyeden sonra iki gün otelde Üstad’ın hizmetinde kaldım. Üstad’ın ağaçtan olan yemek kaşığının sapı kırılmış, ince bir çivi ile perçin yapılmıştı. Ben çarşıdan güzel bir kaşık almış, o kaşığı da çöp sepetine atmıştım. Akşam yemeğini götürdüğümde Üstad ağaç kaşığını aradı. Çöpe attığımı söyleyince:

‘O benim otuz senelik arkadaşımdı. Onun kıymetine paha biçilir mi! Derhal onu bul ve getir!’ dedi.

Hemen çöp sepetine koştum. Bereket versin, bir yağlı kâğıda sarmıştım, aynen duruyordu. Suda kaynatıp Üstad’a teslim ettim.” 

* * *

Abdullah Gayretlioğlu anlatıyor: “Bir gün Zübeyir, tamir etmem için Üstad’ın çay kaşığını getirmişti. Kaşık ortasından kırılmıştı. Alüminyum olduğu için kaynak da tutmuyordu. Gidip 10 kuruşa yeni bir kaşık aldım ve Üstad’a götürdüm. Bana:

‘Kardaşım! Sen bilmiyor musun, bu kaşık benim kırk yıllık arkadaşımdır’ dedi.

Çaresiz dükkâna döndüm. Küçük bir sacı kıvırarak sapı içine geçirip tamir ettim. Geri götürüp Üstad’a takdim ettiğimde öyle memnun oldu ki, bana 25 kuruş verdi.” 

Bazıları bu hatıralardan sadece iktisat dersi çıkarabildi!

* * *

Barla’da, evinin önündeki çınar için Bediüzzaman Hazretleri derdi ki:

“Ehl-i hükümet [Başka rivayette ‘Menderes’] gelerek: ‘Eğer razı olursan, şu ağacın bir dalını keseceğiz. Sana da 10.000 altın vereceğiz. Bu parayı Risale-i Nur’un hizmetinde sarf edersin’ deseler, vallâhi razı olmam!” 

Ne gariptir ki, Nur hizmetinin sembolü olan bu ulu çınarın, Üstad’ın çardağını taşıyan ana dalı, 1980 İhtilâli sonrasında kesilmiş, sonradan yerine protez dal yapılmıştır.

Üstad Nursî’nin (ra) bu çınar ağacı hakkında bu kadar “tavizsiz” konuşmasını bazıları ona olan merhametine hamletti. “Gurbette bu çınarın kucağında çok zikrettiği için böyle diyor” zannetti.

Halbuki burada bir tembih ve keramet gizlenmişti. Üstad, sanki şunu demek istiyordu: “Ehl-i hükümet size derse ki: ‘Üstad’ınızın tahtını taşıyan şu ana dalı (ekolü) kesmemize izin verin, biz de size daha çok hizmet edebilmeniz için imkân ve destek verelim.’ Böyle bir teklif olursa -ki olacaktır- sakın cemaat içinde sadakatle hizmet eden bir dalı satmayın!”

Vâ esefâ! Mübarek safdiller, hakkı değil, aslında kuvveti sevdiklerinden, hakka değil hep kuvvete boyun eğdiklerinden her defasında bunu anlamadı!

* * *

1934’teki Eskişehir hapsi öncesinde Üstad Hazretleri Barla’dan alınıp Isparta’ya getirilmiş ve burada 9 ay gözetim altında tutulmuştu. Bu dönemde ona hizmet eden Mehmed Gülırmak (1911-1997) anlatıyor:

“Nur Talebelerine çok eziyet eden polis Dündar -ki, Üstad ona ‘Murdar’ derdi- devamlı Üstad’ın hanesini gözler ve gelenleri yazardı. Bir gün su taşırken bana:

‘Şubede pusulan çıkmış. Seni şubeye kadar götüreceğim!’ dedi.

Gelip Üstad’a söyledim. Üstad ‘Çağır onu buraya!’ dedi. Gidip söyleyince adamın rengi attı. Üstad polise: ‘Ne var, niye çağırıyorsun!?’ dedi.

‘Efendim, pusula geldi de...’ [diye lafı geveledi.]

‘Beni iyi dinle! Ben buraya geldiğimden beri hep bereket için dua ettim. Hiç kahır için dua etmedim. Emniyet amirine selam söyle. Bu benim gözümün nazlı karasıdır. Eğer Mehmed’e dokunursanız, ona tek bir fiske vurursanız, bana Isparta’nın altını üstüne çevirttirirsiniz! (Sonra sert bir şekilde) Haydi git!’ dedi. Polis Dündar:

‘Efendim, elini öpeyim!’ dedi. Üstad öptürmedi ve ‘Haydi git!’ dedi.

Polisle karakola vardık. Beni bir kenara oturttu. Amirinin yanına girip Üstad’ın dediklerini onun kulağına söyleyince amiri dilini ısırdı. Bana dokunmadılar.” 

* * *

Sav’lı Hasan Kurt anlatıyor: “1944’te Denizli Mahkemesi devam ederken Üstad: ‘Bütün cemaat gelsin, orada bulunsun! Nur Talebelerinin yalnız olmadığı görülsün!’ diye mahkemeleri takip etmemizi çok istiyordu.

Biz de 40-50 kişi Sav’dan ve etraf köylerden toplanıp bir gün evvelden Denizli’ye gittik, bir otele yerleştik. Mahkeme günü neredeyse üç bin kişi vardı. Hatta savcı bir ara: ‘Binayı göçüreceksiniz!’ diye bağırmıştı. Üstad öyle bir müdafaa yaptı ki…” 

* * *

Rivayet olunur ki, Osmanlı devrinde Bursa’da bir hayırsever Arap Şükrü Sokağı’na bir çeşme yaptırıp kitabesine: “Bu çeşmenin suyu her kula helâl, Müslümana haram” diye yazdırır.

Bunu gören halk alınır ve kadıya şikâyet eder. Hayırsever, bunun sebebini yalnızca padişaha açıklayabi- leceğini söyler. Sonra da padişahtan, önce bir hahamla bir papazın tutuklanmasını ister ve bu sosyal deneye padişahı ikna eder. Tutuklamanın akabinde Yahudî ve Hıristiyanlar kendi din adamlarına sahip çıkmışlar ve saraya kadar ulaşmışlardır.

Aynı hayırsever, padişaha “Şimdi de Ulu Cami’nin imamını tutuklattırın” der. Ancak imamın tutuklanmasına kimse ses çıkarmamış, hatta “Vaazlarında sert konuşuyordu, idareyi eleştiriyordu, kimseyi dinlemiyordu, böyle olacağı belliydi” demeye başlamıştır. Gerçekte niçin tutuklandığını dikkate alanlar olmuşsa da sesleri duyulmamıştır.

Okunma Sayısı: 5776
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Raşit örenel

    21.11.2024 16:57:26

    Yorumlara bakınca, ne hallere düşülmüş. İkinci dünya savaşına sebep olan zalimlerin memleketlerinde ölen masumlara, çocuklara ağlayan Üstadımızdan, Risale-i Nurlardaki adalet ve şefkat ölçülerini inhisarına alıp, başkasının suçuyla ilgisi olmayanlardan esirgeyenlere.

  • Nurdan uğur

    21.11.2024 02:35:28

    Allah Resûlü (as) Mekke"den gizlice ayrılmış, gittiği Tâif"ten de taşlanarak kovulmuştu. Doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı şehir Mekke"ye giremiyordu.Ama Allah (cc) ona öyle bir kapı açtı ki hem de bir müşrikin desteği ve himayesiyle Mekke"ye girdi. Hz. Peygamber (as)kendisini himayesine alan,Mut"im b. Adî" yi hiçbir zaman unutmadı. Hatta hicretten kısa bir süre sonra vefat eden Mut"im için Bedir Savaşı sonrası esir edilen Mekkeli müşrikleri işaret ederek, “Eğer Mut"im b. Adî sağ olup bu insanların bağışlamasını isteseydi hiç şüphesiz ben bunları Mut"im"(in hatırı) için serbest bırakırdım.” buyurmuştur. Yıllardır İman, Kur’an davasına fedakarane hizmet eden Kazım Güleçyüze sahip çıkılmasını her Nur Talebesi görev telakki ederek Peygamber (as) bir müşrike gösterdiği vefayı göstermelidir.

  • Mehmed Kovancı

    20.11.2024 15:57:09

    Kendi mesleğimizin muhabbetiyle hareket etmek gerekirken başka mesleklerin muhabbeti kendi mesleğimizin muhabbetinin önüne geçerse müsbet harekete aykırı degilmidir.bu Kudsi hatıraları başkalarının tebrine alet etmek doğru mudur? Beşer zulmeder kader adalet eder.beşer zahiri sebebe binaen yanlıs hükmeder .kader hakiki sebebe göre hukmeder adalet eder.Bunları bildiğiniz halde başka muhabbetlere muhabbet Yeni Asya mesleğine muhabbet etmemektir vesselam .

  • Arda

    20.11.2024 14:23:18

    Yazınız için Allah razı olsun; yorumlar kısmında ne kadar hakkaniyetten uzak paylaşımlar var...

  • Necmi TORUN

    20.11.2024 11:36:05

    Dost dostuyla beraberdir. Risale-i Nur'un rakibi dost mudur? Risale-i Nurları kendine alet eden dostmudur? Risale-i Nurları sadeleştirme adı altında sahteleştiren dostmudur? Bu sahteleştirmeye "şerh diyelim"diyen dostmudur? İlk üç yanlışı bilebile işleyen şahsa taziyede bulunan kimin dostudur?

  • Mustafa

    19.11.2024 23:40:00

    Emeğinize sağlık, haksız,hukuksuz,zalimce uygulamalara sessiz kalmak musibete davetiyedir

  • Said

    19.11.2024 22:52:05

    Bu yazıdaki hatıraların ortak noktası Üstad Bediüzzaman Hazretlerine ve bu davaya olan sadakattir. Cemaatin bölünmesini dahi göze alarak Risale-i Nur'u tahrif edip sadeleştirenleri savunmak da bu ihanetin ölmüş başmüsebbine (kendisinin nurculukla da alakası yoktur) rahmet dilemek de Risale-i Nur'a ihanettir ve sadakatsizliktir. Risale-i Nur'a ihanet eden nasıl dava adamı olur?

  • Osman Yıldırım

    19.11.2024 22:23:29

    En hakperest cemaat Yeni Asya cemaati iken gelinen noktada gazetesinin g.y.y.ni ne yapılan haksızlığa karşı durmayan ve bu meseleyi farklı mülahqzalarla eğip büken nadanlar bilsin ki davasını bir ferdinin satanlar yarın davasını da satmaya hazır demektir. Bu kendin bilmezlerin diline dolaşırlar ve Kazım Bey' suçladılar FETÖ sakizi din düşmanı Kemalist ulusalcı Perincekin icadidır. Bunları böyle düşünmeye sevk edende bu zındıka komitesidir, Zira eğip bükmedikleri tek gurup Yeni Asya idi onuda bu şekilde yaralamaya ve eğmeye çalısmaktalar.

  • Said Yüksekdağ

    19.11.2024 22:22:22

    Şahısların yaptığı yanlışların (defalarca ikaz edilmesine rağmen yanlışlarda bilerek ısrarcı olmasının) bedelini ve bizden olmayan grupların ihanetlerinin bedelini bu aziz cemaate ödettirmek gadab-ı İlâhîye dokunur. Hiçbir şahıs, Risale-i Nur'un hukukundan ve şahs-ı maneviden üstün değildir. Şahısperestlikten ve tarafgirlik hastalığından Cenab-ı Hakk'a sığınırım.

  • A. Yılmaz

    19.11.2024 21:37:53

    Kazum Güleçyüz'ün görüşlerini savunmuyoruz. Şahsını savunuyoruz. Görüşü bizim cenaatimizin görüşü değildir ama bizim kardeşimizdir deriz. Olayı Kazım Güleçyüz'ü savunmak nurculuktur boyutuna taşıyamayız.

  • A. Yılmaz

    19.11.2024 21:36:01

    Kazım Güleçyüz asla yalnız bırakılmaz. Bizim abimizdir. Yalnız bu olayı Nurculuk açısından ele almamak gerekiyor. Yeni Asya cemaatin genel görüşüne muhalif olan bir görüşü savunmaz. Kazım Güleçyüz'ü savunuruz sonuna kadar hemde. Ancak görüşleri bizi bağlamaz. Cemaatimizi bağlamaz. Bu olaya böyle yaklaşmak lazım. Sonuçta başına gelen şeyin Yeni Asya'cı olmasıyla bir alakası yok.

  • Kalender Kaya

    19.11.2024 21:31:12

    Hani yanlış bizdense ben bizden değilim diyenler nerede? Herkes sırf bizden diye bütün cemaatin sahip çıkmasını bekliyor. Ama abimizin yaptığı cemaatimizin ekser mensubu tarafından onaylanmıyor. O zaman illa da fetullahçıları destekleyecem diye yırtınmanın anlamı ne? Neden cemaatimizin hizmetleri tehlikeye atılıyor? Anlayan varsa buyursun açıklasın.

  • Fikret KABA

    19.11.2024 20:41:53

    Anlayana Sivir sinek saz, Almayana davul zurna az... Teşekkürler

  • S.topuz

    19.11.2024 18:13:39

    "Allahü veliyyüllezîne amenü!" "Allah c.c iman edenlerin dostudur!" "La tehzen, innallahe meana! Üzülme, muhakkak ki Allah (c.c) bizimle BERABERDIR! "Vallahü alâ külli şeyin GADÎR!" "Allah'ın c.c gücü her şeye yeter!" ALLAHÜEKBER, ALLAHÜEKBER! Allah c.c her şeyden ve herkesten daha BÜYÜKTÜR! "Allah'ü yütimmi NURİHİ, velev kerihel KAFİRUN!" "Allah c.c NUR'unu tamamlayacaktır, KÂFİRLER istemese de." اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ فِتْنَةِ اٰخِرِ الزَّمَانِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ فِتْنَةِ الْمَس۪يحِ الدَّجَّالِ وَ السُّفْيَانِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنَ الضَّلَالَاتِ وَ الْبِدْعِيَّاتِ وَ الْبَلِيَّاتِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شَرِّ النَّفْسِ الْاَمَّارَةِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شُرُورِ النُّفُوسِ الْاَمَّارَاتِ الْفِرْعَوْنِيَّةِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شَرِّ النِّسَٓاءِ .. "İnnallahe meassabirîn." Allah c.c Sabreden ve müsbet hareket ederek HAK ve HUKUKUNU MÜDAFAA EDENLERLE BERABERDİR! ZALİMLER ve KATiLLER, MÜNAFIKLAR için yaşasın CEHENNEM!🌷🤲🌷😭🌙☝️🕊🌍🇪🇺🇵🇸

  • Mehmet Türeli

    19.11.2024 17:27:47

    Şahs-ı maneviyi teşekülü için sadakat, tesannüd, vefa ve dayanışma için güzel bir yazı olmuş. Allah razı olsun

  • Ömer

    19.11.2024 16:27:27

    Aynı hayırsever, padişaha “Şimdi de Ulu Cami’nin imamını tutuklattırın” der. Ancak imamın tutuklanmasına kimse ses çıkarmamış, hatta “Vaazlarında sert konuşuyordu, idareyi eleştiriyordu, kimseyi dinlemiyordu, böyle olacağı belliydi” demeye başlamıştır. Gerçekte niçin tutuklandığını dikkate alanlar olmuşsa da sesleri duyulmamıştır. Tamda böyle yazıklar olsun. Kaleminize sağlık tebrikler 👏👏👏🌅

  • Nihat

    19.11.2024 15:26:36

    Allah razı olsun. Fevkalade ehemmiyetli bir tespit yapmışsınız. Cemaatin köpeğine taş atanlara bile tavır almamız gerekirken, 40 yıllık yazarına yeterince sahip çıkılmaması bizleri üzüyor.

  • Recep Nuri Kaçmaz

    19.11.2024 14:26:38

    Allah razı olsun kardeşim kaleminize dilinize ve Elinize sağlık üstadımızın bugüne bakan bu hassas mevzuları ne kadar güzel dile getirmişsiniz Çok teşekkürler

  • Ramazan Levent

    19.11.2024 14:23:50

    Abi harika bir yazı olmuş. Allah razı olsun. Bu yazı İnşaallah bizi derin gaflet uykusundan uyandıracaktır. tekrar kaleminize sağlık.

  • Mehmet FIRAT

    19.11.2024 14:16:41

    Yazı çok güzel. Nedense 40- 50 yıllık Kazım Güleçyüz ve son zamanlarda ona karşı gösterieln tavırlar aklıma geldi. Yeni Asya'nın 12 Eylül, 28 Şubat'taki duruşu aklıma geldikçe nereden nereye diyorum.Bu yzaının çıkmış olması bile anlamlı. Teşekkürler.

  • Mahmut Avcı

    19.11.2024 14:08:58

    Sapla samanı birbirine karıştırmayalım azizim. Hizmetkarlık ile hizmete davaya ve dahi meslek ve meşrebimize mugayir ifade ve hareketteki şahsi yaklaşımlar ve bunun neticesindeki sonuçlar farklı şeyler ve de bunu cemaate hamletme zorlamaları yanlış örneklemeler olur. Beşer kendi zulmeder kader adelet eder. Yunus as ve Eyüp as başına gelen hadise imtihanları ile buna neden olan şahsi yaklaşımlarını düşünelim ve burumdan nasıl kurtulduklarını taahhür edelim. İtiraf yalvarış ve dua.

  • Hamide

    19.11.2024 14:07:15

    Allah razı olsun,kaleminize sağlık

  • Mehmet GÜRLEKOĞLU

    19.11.2024 13:44:00

    Kuvvet kanunda olmalı..!!! Medyanın bükülmez bileği Yeni Asya Gazetesi genel yayın yönetmeni Kâzım GÜLEÇYÜZ'ün düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı gayri kanuni olarak içerde tutulması gazeteye ve necip milletimize gözdağı ve sindirme hareketinin bir parçası, bu bağlamda çok üzgün olduğumu ifade etmeliyim...!!! Ancak bu Yeni Asya Gazetesi mensupları arasında kendi çocuğuna sahip çıkmayarak adeta oh be layıkını buldu deyip zil takıp oynamaları kanıma dokunuyor...!!! Allah Kazım GÜLEÇYÜZ abimin yar ve yardımcısı olsun bizleri de ıslah eylesin inşallah

  • Raşit örenel

    19.11.2024 13:29:25

    Allah ebeden razı olsun. Kazım abi meselesiyle ilgili bu yazıdan başka her söz israftır, bu yazı noktadır. Bu yazıyı okuyan vicdanı sukut etmemiş her kişi eğer ki er kişiyse insafa gelir.

  • İsmail Atak Cebecili

    19.11.2024 13:00:52

    RN’daki bahisleri, hatıraları İmani, İslami, Siyasi gibi kesin hatlarla ayırmak mümkün ve doğru değildir. Misallerini Aziz Hocamız vermiş. İmanın gereği olan bazı hareketler, aynı zamanda Toplumun ahlakı, insanın kalitesi, Milletin selameti ile de ilgilidir. Hatta verilen misaller, bir Memleketin, Devletin, Milletin iktisadiyatı ile de ilgilidir. İman dersidir, terbiyedir, ahlaktır, düzen ve intizamdır, müsbet harekettir, vb….

  • Fazlı

    19.11.2024 12:29:45

    Değerli kardeşim Allah razı olsun.Dün bana ekip başı derki “biz istişare ile bu duyarsızlığı” yapıyoruz.Bunlar derhal bu gazeteden uzaklaştırılmalı(istiare ile) .Bunlardan bir cacık olmaz!

  • Rauf

    19.11.2024 12:24:23

    Anlayana güzel bir yazı. Allah razı olsun. Kendi davana (dava adamlarına) sahip çıkmak, cesaretten öte, imandan gelen bir duygudur

  • Said

    19.11.2024 12:19:41

    Her Risale okuyan Nûr talebesi olmaz. Risale-i Nur okuyup da, Risale-i Nur'un hukukuna tecavüz edenleri, sadeleştirme tahrifatını yapanları kendine dost belleyen ve bu camiayı bunların arka bahçesine çevirenler bizim arkadaşımız olamaz.

  • Mahmut Demirdöğmez

    19.11.2024 11:59:18

    Abdurrahman hocam kaleminize yüreğinize sağlık, vefa ancak bu şekilde anlatılırdı. Kâzım Güleçyüz yalnız değildir.

  • Fatih

    19.11.2024 11:37:46

    Bir adamın kıymeti himmeti nispetindedir. Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başıyla küçük bir millettir

  • Ahmet YILDIRIM

    19.11.2024 11:27:22

    Vâ esefâ! Mübarek safdiller, hakkı değil, aslında kuvveti sevdiklerinden, hakka değil hep kuvvete boyun eğdiklerinden her defasında bunu anlamadı! *Abdurrahman AYDIN hocam* Bu gün bu safdiller 40 45 yıllık yazarlık yapan ve Rahmetli KUTLULAR AĞABEY İLE birlikte her türlü zorluğu ceken Güleçyüz ağabeyimize sahip çıkılmaması Hakkı değil kuvveti sevdiklerinden, hakka değil kuvvete boyun eğdiklerinden sahip çıkmıyorlar. Evet. cemaatimize hizmet eden hiç bir mensubunu satmadık satmayacağız. İnşaallah.

  • Semanur Tunoğlu

    19.11.2024 11:16:05

    Kazım beyin attığı bir mesaj yüzünden tutuklanmadığını hepimiz biliyoruz. Kazım bey gülen cemaatine yakınlığı yüzünden bu muameleye maruz kalıyor. Yeni Asya cemaatinin bir ferdi olarak şunu söylemek istiyorum, ben Gülencileri savunan bir gazete istemiyorum. Onlar gitsin kendilerini savunsunlar. Başımıza ne geldiyse onlar yüzünden gelmemiş gibi bir de ne oldukları belli olmayan gülencileri savunarak hizmetimize laf getirilmesin artık. İnsanlar siz gülenci misiniz diye soruyor. Bunu sordurmaya hakkınız yok!

  • Arda Yıldız

    19.11.2024 11:08:33

    Kazım abinin tutuklanması ile bu yazıda anlatılanların bir benzerliği mi var? Kazım abi nur talebesi olduğu için tutuklu değil. Dikkatinizi çekerim, Kazım abi siyasi bir pozisyon aldığı için tutuklu durumda. Mehmet Kutlular ağabeyin hapis yatması ile Kazım abinin olayı bir değil.

  • Mustafa Said Kara

    19.11.2024 10:58:57

    Sayın müftümüz çok güzel anekdotları derlemiş. Ellerine sağlık. İstifadeli bir yazı.

  • Ekrem

    19.11.2024 10:13:40

    Kazım abiye de sahip çıkacağız inşaallah

  • Halil

    19.11.2024 09:37:22

    Muhteşem bir yazı, Allah razı olsun, tam günümüze hitap ediyor, 40 yıllık dostumuza sahip çıkamıyoruz ne yazık ki, demek Nurculuk (kardeşlik-muhabbet) ruhu kalmamış!!!!

  • Oğuz Yiğiter

    19.11.2024 09:23:35

    Allah razı olsun Abdurrahman Hocam. Tam ihtiyaç halinde harika bir lâhika dersi oldu bugünki makaleniz. Tebrikler, dualar...

  • Ekrem

    19.11.2024 08:23:03

    Üstad hazretlerinin şahsiyetini temsil eden Şahsı manevî sahip çıkacaktır inşaallah

  • Necati

    19.11.2024 08:20:31

    Allah razı olsun aziz muhterem kardeşim. Üsdat hazretlerinin 40 yıllık kaşığına gösterdiği vefanın binden birini biz 40 yıllık bu hizmette fanı olmuş bir kardeşimize göstermez isek bizlere yazıklar olsun. Bir talebesine bir fiske vurulursa eğer Isparta'nın altını üstüne getiririm diyen Bediüzzaman hazretlerinin talebesi olduğunu iddia edenler Kazım Güleçyüz'ün tutuklanması karşısında sessiz kalarak dilsiz şeytan durumuna düşmezler. Böyle bir vefasızlık hiç bir Nur talebesine yakışmaz. Yeni Asya'ya hiç yakışmaz. Zaten vefasızlardan Nur talebesi olmaz. Zalimlerin zulmünü kâinata işittirecek derece bağırmak gerekiyor.

  • A. AYDIN

    19.11.2024 01:54:27

    HATIRALARIN SIRASIYLA DİPNOTLARI: (1) N. Şahiner, Son Şahitler, I/117; İ. Atasoy, İnebolu Kahramanları, s. 112 (2) N. Şahiner, age, I/141 (3) N. Şahiner, age, I/410; Ö. Özcan, Ağabeyler Anlatıyor, I/85 ve I/133 (4) Ağabeyler Anlatıyor, I/262-264; Son Şahitler, II/23 (5) Ağabeyler Anlatıyor, III/12

  • Yusuf Kadıoğlu

    19.11.2024 00:51:12

    Benim için çok ihtarlı oldu tebrik ederim Abdurrahman bey

  • Yahya Yıldız-2

    19.11.2024 00:38:50

    Atalarımız “anlayana sivrisinek çok, anlamayana davul zurna az” demişler. Bu değerli bilgilere sadece şunu eklemek isterim. H. Üzmez Malatya hadisesi münasebetiyle içeriye alındığında, yazmış olduğu hatıralarda Üstadın kendisine para yolladığını ifade etmişti…Halbuki onun hizmetlerle alakası olmamasına rağmen, O şefkat ve merhamet abidesi Üstad olması gerekeni yapmıştı…Şimdi 40-45 yıllık davamızın neşir yayının hemen her safhasında bulunmuş bir kardeşimize, yapılmış Yezid’i bir haksızlık karşısında olan ilgisizlik ve kayıtsızlık, bu hizmetin ruhuna, Üstadın metoduna ve Risale-i Nur davasına taban tabana zıttır…Rabbim cümlemizin akıl, idrak ve basiretini açsın…

  • Abdurrahman

    19.11.2024 00:32:50

    Teşekkürler Sayın Abdurrahman Aydın...Kalbe ruha dokunan bir yazı..Başarılar dilerim...

  • Mehmet Çaloğlu

    19.11.2024 00:28:04

    Allah razı olsun. Değerli hocam. Üstadın ve Risale-i Nur davasının bir umdesinin de vefa olduğunu, korkunun ve vehmin bu hakikati değiştiremeyeceğini, hele çeşmeden müslümanların su içme sinin haram olduğu meselesinin izahı biz müslümanların ne halde olduğunu acı gerçeğini açık bir şekilde ortaya koyuyor. Sıkıntıya düşürülen kardeşlerimize sahip çıkma zamanı. Lütfen kendimizi nefis muhasebesine çekelim. Yapılan yanlışlara zulümlere sessiz kalmayalım.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı