"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gün sadece annelerin mi olsun?

Zeynep ÇAKIR
15 Mayıs 2018, Salı
Eskiden anneler gününde anneye hediye almak eylemi fazla adet değildi.

Zaten kızlarda para, harçlık, hak getire. Evli ve yapacaksa zaten başka zamanda ve el altından sessizce yapardı.  

Anneden izin almadan dışarı çıkmak, arkadaş ağırlamak, annesiz gezmek mümkün değildi.

“Anneme yardım ettim” sözü; anne ana kraliçe, kızlar cariye idi yemin ederim bu yüzden yardım edilmez ev işleri ile yoğrulur yorgun gelin çıkardı kızlar. Böyle söyleyene şımarık bir lütuf bağışlamış gibi bakılır evle işle alakasız olan uzaylı muamelesi görür, kınanır anasına acınırdı. 

“Anneme gittim annemdeyim” tabirleri; azınlık değil neredeyse hiç yoktu...

Zira babaevine gitmek tabiri daha uygun düşerdi. Ya da anne babanın ikamet ettiği şehir, köy söylenir meram anlaşılırdı.

Annelerin çocuk bakması; çocuklara genelde kendi annesi bakar. Zira hanımlar çoğunlukla çalışmaz eğer böyle bir durum söz konusu ise babaanne hala ya da hanımın kız kardeşi yani teyze bu işe el atardı. 

Anne yemeği; yine makbul ama anne ille de bunun için küçük ev aleti falan aramazdı... Anneye misafir olunca yenilen bir yemekti... Şimdi çoğu kez eşler ya dışarda ya da anne veya kayinvalidede yemek yiyorlar. Küçük ev aletleri hazır çorba falan da kurtarmıyor mutfağın yolunu tutmayı... 

Anne beden; böyle bir tabir azınlıkta değil hiç yoktu. Hiç sevmediğim içinde ‘bütün anneler şişkodur’ gibi bir tezyif manası içerdiği için keşke hiç kullanılmasa. 

Anasından görmüş; eskiden görgü anlayış anneden evlada aktarılırdı. Şimdi ise ana ne diyor ne istiyorsa onun tam tersini yapmak moda!

Yaptığın bana ise öğrendiğin sana; tedavülden kalkmış bir ana sözü. Yapan yok ki söylesin.

Eskisi yenisi olmayan; 

Ana duası; tedavülden hiç kalkmayan günü gecesi saati olmayan bir görünmez himayet ve rahmet kuşağı. 

Çocuğun olunca anlarsın; anaların anlayışsız evlatlara sitem dolu mesajı.

Cennet anaların ayağı altındadır; hayırlı evlat olma bilincini asırlar öncesinden ihtar eden Resûl’un çağrısı...

Gönül alınsa da dua alınsa da hiç bitmeyen bir borç; anne hakkının edası.

Anlayışlar adetler değişse de kulluk bilinci en önemli maksat olsun. 

Evlat ana baba hakkına riayetkâr olsun kulağına “öff bile deme” ilahi emri küpe olsun ki evlada da ana babaya da gün doğsun.

Hesap gününde anlı ak, yüzü pak, varlıkları başa taç, evlatlık vazifesi sebeb-i rahmete medar, kurtuluş vesilesi olsun ki bu bahtiyarlıkla; dünyası da ahireti de mamur gül gülistan olsun.

Okunma Sayısı: 3501
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı