"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kimliğin önemi (1)

Sinan Özden
22 Nisan 2022, Cuma
Kimlik belgesi, resmî anlamda insanın özlük bilgilerinin yer aldığı, yaşadığı yerde varlığını belirten bir belgedir.

Kişi bu belge ile hukuki anlamda tanınır ve onun varlığı kabul edilir. Kimliği olmayan bir kişinin ise varlığı maddi olarak var olsa da o kişi hukuki anlamda tanınmaz ve birçok haktan da yararlanamaz. Hal böyleyken kimlik belgesinin insan için ne denli önemli olduğu ortaya çıkıyor. Kimlik belgesi olmayan bir insan resmi kurumlarda itibar görmüyor ve onun işlemi yapılamıyor. Örneğin; bir öğrenci uzun bir süre sınava hazırlanıp sınav günü kimlik belgesini unuttuğunda o öğrenci görevliler tarafından sınav salonuna alınıyor mu? Kimlik belgesi olmadığı için onca çabası bir anda boşa gidebiliyor! Kim bilir belki de çok iyi hazırlanmıştı ancak kimlik belgesi olmadığı için büyük bir talihsizlik yaşayabiliyor. İşte bu misal gibi daha birçok durum karşısında kimlik belgesinin büyük önem arz ettiği bariz bir şekilde ortadadır. 

Kimliğin farklı boyutlarıyla da ele alarak konuyu biraz daha açalım. Kimliğin resmî/maddi boyutu ile beraber dinî ve manevi boyutu da vardır. Tefekkür kimliği (mütefekkir), iman kimliği (mümin), kul kimliği (abdiyet).

İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi, Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve ona iman edip ibadet etmektir.1

Evet Risale-i Nur’da geçen bu veciz sözde, insanın bu dünya misafirhanesinde Cenâb-ı Hakk’ın sanat eserlerine bakarak Hz. İbrahim (as) gibi bir tefekkür ve sorgulama ile; “Bu sanat eserlerinin sahibi kim?”, “Nereden geliyoruz?”, “Nereye gidiyoruz?”, “Bu dünyadaki vazifemiz ne?” gibi sorularla insanın kendi Mâlikini, Hâlıkını, Mâ’budunu bulması ve tanıması (marifetullah) ile ilk kimliğini (mütefekkir) kazandığını, ardından ona muhabbet besleyerek onu sevmesi (muhabbetullah) ve iman etmesi ile ikinci kimliği olan mümin kimliğinin ve üzerine düşen sorumluluğun bilincinde olup kulluk şuuru ile ibadet etmesi ile üçüncü kimliği olan abdiyet kimliğini elde ettiğini anlıyoruz. İnsan böylelikle iman, Kur’ân, muhabbet ve ibadet temelli güçlü bir kimliğe sahip olarak insaniyet-i kübra olan İslamiyet ile çok daha değerli bir kimlik kazanıyor elhamdülillah. Bu kimlik insanın hem bu dünyada hem ahirette hakiki manada tanınmasının şartıdır. Aksi takdirde ibadetlerini lisan-ı mahsusalarıyla yapan hiçbir mahluk onu tanımayacak, itibar edip ona gereken izzeti ve şerefi layık görmeyecek maazallah! İnsan bu dünyada nasıl ki kimlik ile tanıyorsa ve kabul ediliyorsa ahirette iman kimliği (vesika) ile Nur gibi parlayacak ve tanınacaktır inşaallah.

Dipnotlar

1- Şualar, s.99

Okunma Sayısı: 1534
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı