07 Ekim 2023 tarihinden bu yana devam eden İsrail ve Gazze savaşı, elli bine yakın çoğu çocuk ve kadın olmak üzere sivillerin ölümüne ve yüz binden fazla insanın da yaralanıp sakat kalmasına sebep oldu.
Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyinde bütün yapılan oylamalarda bu savaşın durdurulması için herkes kabul ettiği hâlde, tek başına Amerika temsilcisinin veto etmesi sonucu, savaş bir türlü durdurulamıyor.
Neden Amerika bu savaşın durmasını istemiyor? Şayet istemiş olsa, kısa zamanda bu savaşı bitirir. Hedef yalnız Gazze mi yoksa daha büyük bir plan mı var? Amerika zahiren Rusya’yı çevrelemek ve zayıf düşürmek istiyor görüntüsü altında, asıl çevrelediği hedef aslında Türkiye olduğu apaçık görülüyor.
Türkiye’ye kırk kilometre mesafedeki Dedeağaç Bölgesi başta olarak, Girit Adası dahil Yunanistan’ı başta aşağıya kadar üslerle doldurdu. Silâhsızlandırma kararı bulunan on iki adayı silâhlandırdı. Türkiye’nin batısını böyle yaptığı gibi, güneyde Irak ve Suriye’yi çeşitli bahanelerle Amerikan üsleriyle doldurdu. Yetmedi, Irak devletini üçe, Suriye’yi dörde bölerek, güneyimizde bir terör devleti kurmayı hâlâ sürdürüyor. Suriye’nin üçte birini PKK-PYD güçlerine teslim edip binlerce tır dolusu modern silâhlarla donatıyor ve ülkemize saldırtıyor.
Amerika, on bin kilometre uzaktan gelip bunları başımıza belâ etmenin ötesinde, sanki Türkiye ile sınırı varmış gibi, Başkan Joe Biden imzasıyla 14 Ekim 2023 tarihinde bir kararname yayınlayarak “Türkiye, Amerika’nın güvenliği için büyük tehdit oluşturuyor.” diyebiliyor. Halbuki, Türkiye için asıl tehdit İsrail’den önce Amerika’nın kendisidir.
İstediğimiz Patriot hava savunma silâhını paramızla vermeyen Amerika, Türkiye’yi hava savunmasız bıraktı. Türkiye S-400 savunma silâhını alınca da CATSA uygulamasıyla düşmanca muamele etti. Bu ambargo hâlâ devam ediyor. NATO’da müttefik olduğumuz halde, Suriye’de İHA’mızı da düşürdü. Suudi Arabistan başta olarak, Katar, Irak, Ürdün, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Suriye gibi daha birçok güneyimizdeki ülkelere üsler kuran Amerika, bu üslere elli beş binden fazla asker yığarak Türkiye’yi her taraftan çevrelemiş durumda.
NATO içindeki gladyo ile Türkiye’yi geçmişten günümüze sürekli karıştıran ve 27 Mayıs 1960 İhtilâli, 12 Mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 Darbesi, 28 Şubat 1997 postmodern darbe ve 15 Temmuz 2016 darbe kalkışmalarının hepsinin arkasında olduğu belgelerle sabit olan Amerika, niçin Türkiye ile bu kadar uğraşıyor? Gerçekten çok ilginç bir soru.
Çünkü, Amerika aynı zamanda bir İsrail’dir. Yahudî sermayesinin yaptıkları çok yüklü bağışlarla seçilen Senatörler ve Temsilciler Meclisi üyeleri, ister Demokratlar ve isterse Cumhuriyetçiler olsun, seçilen başkanlar dahil hepsi kayıtsız şartsız İsrail devletini desteklemek zorunda olduklarını düşünüyorlar.
İsrail başbakanı Netenyahu, Temsilciler Meclisinde yaptığı konuşmasında elli dokuz dakika ayakta alkışlanması esnasında çok alkışlanmaktan rahat konuşma yapamaması, gerçekten ibretlik bir durumdu. İsrail’de istenmeyen ve istifası istenilen ve Lahey Adalet Divanı’nda savaş suçlusu ilan edilen bu adamın, Amerika’da bu kadar alkışlanması, aslında dünya nezdinde komik bir manzaraydı.
Peki, Amerika’nın asıl hedefi nedir? Siyonist İsraillilerin tamamen kontrolüne giren Amerika, Netenyahu’nun oğlunun paylaştığı Büyük İsrail haritası saçmalığında görüleceği gibi, Fırat Nehri’nden Nil Nehri’ne kadar uzanan geniş bir coğrafyayı İsrail devleti hâline getirmek. Çünkü, Siyonistler öyle istiyor. Mısır devletinin Nil Nehri’nden başlayarak Sina Yarımadası’nın tamamı, Suudi Arabistan’ın kuzey bölgeleri, Filistin’in tamamı, Lübnan, Suriye, Irak, İran’ın batı bölgelerinin tamamı, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu illerinin tamamı olarak gösterilen bu haritanın gerçekleşmesi için, Amerika ve İsrail çılgınca Orta Doğu’yu karıştırıyor ve İsrail’e katmak istiyor. Avrupa Birliği’ni de bu maksadına alet ediyor. Onlar da istekli bir şekilde buna alet oluyorlar. Amerika’nın dört uçak gemisi ve onları koruyan kornet ve denizaltılarının yanı sıra, İngiltere, Almanya ve Fransa’nın uçak gemilerinin, sadece 22 bin kilometrekarelik İsrail’i korumak için geldiklerini söylemek, insanların aklıyla alay etmek demektir.
Aslında, İsrail devleti adına yapılıyor görünen bu büyük toprak katma operasyonu, Amerika’nın Orta Doğu petrollerine, doğal gaz ve diğer yerüstü ve yeraltı kaynaklarına çökme operasyonudur. Amerika, İsrail devletini bu maksadı için bir taşeron devlet olarak maksadına alet ediyor, İsrail de Amerika’yı kendi maksadına hizmet ettirmek için bir koç başı gibi kullanıyor. Ama bu arada olan da masum İslâm milletlerine oluyor.
Amerika ve İsrail devletlerinin bu çılgın ve zalim savaşını durduracak tek güç, “İslâm birliği”nin bir an önce kurulmasıdır. Birleşmiş Milletler ve güvenlik konseyinden bu savaşı durdurmasını beklemek boşuna bir hayaldir. Filistin ve Gazze’yi de Mısır ve Türkiye dahil bütün Orta Doğu devletlerini bu ejderhaların yutmasından kurtaracak tek güç ve formül de yalnız budur.