Ancak mesele ‘hak, hukuk ve adalet’ olduğun da çok konuşup az iş yapar hale gelince millet olarak ağır bedeller ödemek mecburiyetinde kalınıyor. 

14’üncü Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nde konuşan Yargıtay eski Başkanlarından Prof. Dr. Sami Selçuk Türkiye’deki adalet sistemine yönelik eleştirilerde bulunmuş. Selçuk, “Dünyanın hiçbir ülkesinde adalet arayan insanların serüveni halk tarafından ‘Seni mahkemeye veririm, sürüm sürüm süründürürüm’ diyen başka bir ülke yok. Türkiye hukukçuları bunu biliyor. ‘Niçin Ayşe teyzeler bunu söylüyor,’ kimse üzerinde durmuyor. Bu, benim kanaatimce Türk insanının biraz meraktan uzak olduğunun ortaya konmasıdır. Bu son derece önemsediğim konulardan biridir. Türkiye adalet kavramına çok sıcak bakıyor, ama adalet kavramını gerçekleştiren yasaların nasıl uygulanacağı üzerinde hiç durulmuyor. Dünyanın her tarafında duruşmalar tek oturumda tamamlanır. Bitiremiyorsanız, siz duruşmanın ne olduğunu bilmiyorsunuz. Türkiye adalet deyince nutuk çekmesini iyi biliyor, ama nasıl gerçekleştiririz, bunun üzerinde hiç durmuyor” demiş.

İstanbul’daki Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda programda konuşan Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer de şunları kaydetmiş: “Biz insanı özgür bir varlık olarak kabul ediyoruz. Bu nedenle, insanların düşünce, yaşam tarzı ve politik inançları nedeniyle sabahın erken saatlerinde ‘bir gece ansızın gelebilirim’ hukuku ile evlerine girilmemelidir. İnsanların eleştiri hakkı ve ifade özgürlüğü, tutuklama ve zorla müdahale gibi yöntemlerle kısıtlanmamalıdır. Hukuk ve adalet, herkes için olmalı ve hiçbir endişe ve önyargı olmadan ‘herkes için adalet’ demeye devam edeceğiz.” (ANKA, 22 Kasım 2024)

Elbette herhangi bir meselenin konuşulmasına da itiraz edilmemeli. Fakat sadece konuşup da iş yapmayan başta siyasetçi ve sivil toplum kuruluşlarının ‘ciddi ikaz’a ihtiyacı vardın. Onlara ‘konuşmayın’ değil, ‘konuştuğunuz iyi şeyleri yapın’ demek herkesin vazifesi. Ülkemizde de ‘hak, hukuk ve adalet’ noktasında konuşulanların değil yarısı, çeyreği yapılmış olsa inanın ‘en adil, en hukuka uyan ülke’ biz olurduk!

Söz ve kavram olarak ‘Adalet’i sevmek yetmiyor ki! Hocalarımız dahil herkes hemen her gün “Hz. Ömer’in adaleti”ni anlatıp duruyor. Peki, kaç kişi ve kaçımız Hz. Ömer’in adaletini uyguluyor ya da uygulanmasını savunuyor?

Ayrıca, “Hukuk ve adalet, herkes için olmalı ve hiçbir endişe ve önyargı olmadan ‘herkes için adalet’ demeye devam” edilmiş olsa çok daha iyi noktalara ulaşmış olmaz mıyız?

Ne olursa olsun, ‘hak, hukuk ve adalet’ demeye, hatırlatmaya devam inşallah.