“Amerika, buranın en küçük bir havadisini merakla takip ettiği halde; buranın en büyük bir hâdisesi olan Risale-i Nur’u elbette arayacaktır.”1 diyor asrın sahibi.

Allah’ın lütfu ve keremi, cemaatimizin heyetlerinin meşveret kararlarıyla Amerika Yeni Asya Nur Hizmetlerinin organizesi için ilk olarak 2010 yılında başlayan Amerika hizmet gezilerimizin birisini daha icra ediyoruz. On dört yılda bu altıncı ziyaretimiz.

Buralara geliş sebebimiz yine Sahabe mesleği olan bu kudsî hizmette aynı meslek ve meşrepteki kardeşlerimizle yüz yüze görüşmek, ders yapmak, yeni hizmet plan ve projeleri geliştirmek içindir. Tekrar bu amaçlar için bu kıtaya gelmeyi nasip eden Cenabı Hakk’a sonsuz şükür olsun.

Bizim Nur talebeleri olarak sevincimiz ve mutluluğumuz şudur ki: dünyanın her kıtasında her devletinde elhamdülillah hizmetlerimiz kardeşlerimiz var ve devam ediyor.

Kur’ân tefsiri olan Risale-i Nur’la tanışmak, hemhal olmak, bu saadetli hizmeti hayatın gayesi yapmak nimetine mazhar olmak, gölge ve perde olmamak en büyük amacımız olmalıdır. Bu kudsî hizmet yolunda böyle bir davanın temsilcileri olarak bu noktayı asla unutmamalıyız diye düşünüyorum.

Amerika Birleşik Devletleri, çok farklı ve süper bir güç. Bu avantajını da sonuna kadar dünya piyasasında, ilmiyle, geniş vizyonlu, teknolojisiyle, siyasetiyle, askeri gücüyle, ekonomisiyle, hukukuyla,ve kurduğu müthiş bir altyapı temelli tatbikî sistemiyle devam ettiriyor.

Müslümanların farkında olması ve gözden kaçırmaması gereken çok önemli bir nokta şudur: Amerika’da Müslüman nüfusla Yahudî nüfus hemen hemen aynı orandadır. İkisi de Amerika toplam nüfusuna göre %5 oranındadır. Fakat okuma, kariyer yapma, ihtisas sahibi olma ve amaçlarına hedeflenmede Müslüman nüfusun etkisi %5’te kalırken; Yahudî nüfusun eğitim, mastır, doktora ve kariyer yapmadaki oranı her alanda %85’i bulmaktadır. Bu şu demektir Yahudîler ve özellikle “Siyonistler!” Amerika toplumunda , sisteminde ve yaşayışında, siyaset, askeriye, medya, ticaret ve ekonomi gibi önemli alanlardaki hâkimiyet ve etkisi de aynı oranda icraattadır.

Amerika Birleşik Devletleri, 50 eyalet ve bir federal bölge (Washington DC) olmak üzere bir federal devlettir. Farklı eyaletler, kendi içinde bağımsız küçük federal devletlerden (State) oluşan bir sistemin parçalarıdır. Dünyanın, 9,8 milyon km2 yüz ölçümü ile fizikî alan bakımından dördüncü, resmî rakamlara göre 334 milyon-esasında kaçaklar ve göçmenler de dikkate alınırsa dörtyüz milyona yaklaşan nüfusu ile de dünyanın en kalabalık üçüncü ülkesidir. Ülkenin başkenti, aynı zamanda federal bölgesi olan Washington DC’ dir. En kalabalık şehri ise New York’tur

Dünyada yaşanan değişimler her ülkede hissedildiği gibi bu ülkede de hissediliyor. Ama Amerika’da öyle bu kadar süper teknoloji- yazılım gerçeği ve beyin gücünden meydana gelen dev bir sistemler manzumesi ve düz akıl mantık, sistem hâkimdir ki, burada büyük kırılmalar ve savrulmaları meydana gelmiyor. Bu değişim aynı düzeyde sapmadan istikametle devam ediyor. Dünyada meydana gelen bütün olumsuz şartlara rağmen, enflasyon birçok alanda %5’i geçmediğini duyduk. Yalnız yiyecek alanında çok büyük bir sıçrama olmuş. Dolar dünyada güçlü olduğu için, çalışan her kesim geçim sıkıntısını bizdeki gibi hissetmiyor.

Adalet mekanizması çok fazla kırılma, tarafgirlik, kişi ve şahıs hâkimiyetine izin vermiyor. Her Eyalet (State) kendi hâkimini, polisini seçimlerde kendisi seçiyor. Mahkemelerde jüriler var ve mağduriyetlerin olmaması için çok geniş ve insan haklarını koruyan, sağlam bir demokratik “Adalet, erki ve sistemi mevcut!”

Bütün bu sağlam yapı ve sistem diğer ülkelerden buraya bir çekim alanı oluşturuyor. Bu aynı zamanda bu ülkeye muazzam bir beyin göçü demektir. Bu zeka tarlası beyinler ve cazibe buradaki mevcut sağlıklı sistem ve yapıya katkı yapmaya devam ediyor. Çünkü “Hürriyet ve hukuk tarafsızlıkla zemininde ve fıtratında işletiliyor!

Kanunlar, tüzükler, kurallar eğitim sistemiyle ilkönce beyinlere nakşediliyor. Fizikî şartlarda ona göre mükemmele yakın sahada tanzim ediliyor. Hal böyle olunca gelen insanların bu katı ve genel anlamdaki anlayış ve kesin kurallara karşı herhangi bir boşluk bulması zorlaşıyor.

Dipnot:

1- Emirdağ Lâhikası 1, s. 234.