"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kenan Taştan Hocanın aziz hatırasına

Nejat EREN
04 Şubat 2025, Salı
DEĞERLİ DOST, SAMİMİ KARDEŞ, GERÇEK İLİM ADAMI

Prof. Dr. Kenan Taştan, Türkiye'nin, cemaatlerin ve tıp dünyasının en değerli ve mümtaz şahsiyetlerinden biriydi. Önceki gün (02 Şubat Pazar 2025) saat 12.25’te Hakka yürüdü. Rabbim mekânını Cennet eylesin, taksiratını affetsin.

Kenan Taştan hocamız iyi bir insandı. İyi bir dava adamıydı, çok iyi bir terapistti. Ahiret âlemlerinde geçerli hususiyetlerden olan  “iyi bir dava adamı olmak” vasfına haiz olarak yaşadığına ve gittiğine aile efradı, dostları ve biz de şahitlik edenlerdeniz. Kenan Hocam, Allah rahmet eylesin, mekânınız Cennet olsun. Rabbim, üç kızına, değerli eşine, akrabalarına ve bizlere sabırlar versin.

Seninle yıllardır internet ortamında tanışıyorduk. İlk yüz yüze tanışmamız, 28 Nisan 2024 tarihinde Ankara’daki aile panelinde gerçekleşmişti. İskenderun doğumlu olduğunuzu öğrendiğim an kaderin çizgisi olarak orada da bir bağımız olduğu ortaya çıkmıştı. Çünkü benim ilk öğretmenlik yaptığım yer İskenderun’du. Kur’ân’ı öğrendiğim yer İskenderun’du. Risale-i Nur’u tanıdığım yer de İskenderun’du. Onu da seninle paylaşmıştım.

O güler yüzün ve samimi tavrın, Ankara Aile Paneli’ndeki yüzlerce insanı tabir caizse mest etmişti. Hem de Yeni Asya camiasına insafsızca saldırıların, ithamların ve korkuların gündemde olduğu garip bir zamanda kahramanca Yeni Asya bayrağı altında o panele katılmanız, cemaatimiz ve şahsım için gerçekten çok önemli bir vefa ve bir sadakat imzasıydı.

Dünya tatlısı güzel insan, senin bu vefana karşılık hem tebrik, hem sohbet ve dostluğumuzu pekiştirmek için 17 Temmuz 2024 tarihinde iki kardeşimle Alanya’da kızınızın bürosunda dört saatlik çok samimi bir sohbetimiz olmuştu. Bu sohbette senin gerçekten candan bir dava adamı olduğunu ve kendi sahanda ilmî araştırmaların ve tespitlerin olduğunu bizzat müşahede etmiştik.

Büyük ideallerin vardı. İslâmiyet ve bu millet için gerçekten geniş vizyonlu, ufuk açıcı gayeler ve fikirler geliştirmeye kendini adamıştın. Bunu gerçekleştirmek için yeni görev yerin Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde çok yoğun bir mesai harcadın ve değerli değişiklikler yaptın. Halkla çok samimi ilişkiler kurmuştun. Orada bir doktor ve terapist olarak manevî sahanın keşfedilmeyen yerlerini Kur’ân ve Risale-i Nur perspektifinde mutlaka cemaate, cemaatlere, İslâm âlemine ve insanlığa kazandırmak için çok büyük gayretlerin oldu, gece gündüz çalıştın.

Isparta Mevlidi’nde yayınevimizde yayınlanan son kitabın “Yitik Hayatlar”ı imzalamak için geldiğinde, yine o samimi ve halis halinle, bütün mevlide gelen Yeni Asya Nur talebeleri ile 40 yıllık dost gibi kucaklaştın ve tanıştın. Gönüllerde silinmez bir iz bıraktın.

En son beraberliğimiz 5 Aralık gecesi Antalya’da verdiğin seminerde olmuştu. Burdur, Isparta, Antalya illeri ve civardaki ilçelerdeki gönül dostlarımız seni dikkatlice ve tam teyakkuz hâlinde dinlediler. O verdiğin güzel misaller ve Risale-i Nur Külliyatı’ndan 23. Sözü okuyup; “Anatominin zirvesinde olmayan bir insan bunu yazamaz. Ben bir tıp profesörüyüm, ama Bediüzzaman benim erişemediğim bir anatomik bilgiyi burada vermiş. Bunu samimi söylüyorum” sözlerin hem kayıtlara geçti, hem de hafızalarımızda yerini aldı. O gün başka bir şeye daha parmak basmıştın: “Dünyadaki bütün insanların en büyük problemlerinin çözüm çaresi, en büyük terapist Kur’ân ve sünnet” demiştin.

Yeni Asya camiasına ve özellikle Köprü dergisine çok özel bir ilgin vardı. Son görev yaptığın Erzurum Üniversitesi’nde Köprü Derneği kurduğunu söylemiştin. Ve yine üç ay önceki bir ziyaretimizde Alanya’daki polikliniğinizde, Alanya Keykubat Üniversitesi’nde de bir Köprü Derneği kurduğun müjdesini vermiştin.

Kader seni, bir cerrahî operasyon için bir üniversitede akademisyen olan ve Gaziantep’te ihtisas yapan doktor kızının yanına çekti. 20 gün tıbbın bütün imkânları kullanılarak tedavi edilmeye çalışıldın. Ailen de başından eksik olmadı. Biz ve birçok dostun gruplarda her gün aralıksız senin güzel haberlerini almak için dualar etmeye devam ettik. Pazar günü itibarıyla 12.25’te Hakka yürüdüğün haberi geldi. Şimdi sen bâkî âlemdesin, biz bu fânî dünyada kaldık!

Ama gerçekten, gökkubbede unutulmaz bir dinî ve ilmî seda bıraktın. Kader seni hem tıp alanında, hem de Risale-i Nur Külliyatı’nı tanıma sürecinde önemli ve sırlı olaylarla şekillendirdi, çok çetin yollardan geçirdi ve nihayet dualarla ve hatimlerle berzah âlemine uğurlandın. Mekânın Cennet olsun, Allah ailenize ve dostlarınıza sabırlar ihsan eylesin değerli hocam!

Okunma Sayısı: 287
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı