"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Avrupa taklitçiğinin sebep ve sonuçları

Ömer Said Tan
04 Şubat 2025, Salı
“Ey bu vatan gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız.

Âyâ Avrupa’nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adavetten sonra, hangi akıl ile onların sefahet ve bâtıl efkârlarına ittiba edip emniyet ediyorsunuz? Yok, yok! Sefihâne taklit edenler, ittiba değil, belki şuursuz olarak onların safına iltihak edip kendi kendinizi ve kardeşlerinizi idam ediyorsunuz. Agâh olunuz ki siz ahlâksızcasına ittiba ettikçe hamiyet davasında yalancılık ediyorsunuz. Çünkü şu surette ittibaınız, milliyetinize karşı bir istihfaftır ve millete bir istihzadır.”1 

Yıllarca inancımıza, İslâmî örf ve âdetlerimize uygun olmayan batının sefihane ve gayr-i meşru hayat tarzı dayatıldı ve “medeniyet” maskesi altında verildi.

Bediüzzaman Said Nursî, Batı’nın ikinci yüzü olan “sefahat” ve “batıl efkâr” tarzlarını taklit etmeye çalışan vatan gençlerini uyarıyor. Batı’nın suflî hayat tarzını ve gayr-i İslâmî düşünce biçimini taklit etmek onların tarafına katılmak anlamına gelir.

Batı’nın taklit edilmesi yalnızca kültürel açısından değil, aynı zamanda ahlâkî çöküşe ve toplumsal felâketlere yol açar. Batının sefih ve gayr-i meşru zevklerine düşkünlük, gençlerin imanî ve Kur’ânî değerlerden sapmalarına sebep olur. Bu noktada Batı’yı taklit etmek, sadece bir kültürel değişim değil, aslında kendi kimlik ve millet anlayışını da yok eder.

Bediüzzaman, Batı’nın taklit edilmesinin, insanların kendi milliyetine karşı bir saygısızlık ve hakaret olduğunu da dile getirmektedir. Batı’nın yanlış ve sefahete dayalı düşüncelerine uymak, hamiyet davasına da ters düşer.

Said Nursî, hakikî İsevîlikten ilham alarak insanlığın hizmetine çalışan “İsevîlik din-i hakikîsinden aldığı feyizle hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye nâfi’ sanatları ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden fünunları takip eden bu birinci Avrupa”nın2 taklit edilebileceğini dile getirmektedir. Müslümanlar, başka bir medeniyetin müsbet yönlerini alabilir, ancak onun bâtıl düşüncelerine ve ahlaksızlıklarına kapılma- malıdır. Burada amaç, Batı’yı körü körüne taklit etmek değil, insanlık, bilim, adalet gibi cihanşümul değerleri alıp bunları kendi inanç ve kültürel değerlerimizle harmanlamaktır.

Üstad Bediüzzaman’ın, kendi toplumunun değerlerini savunma noktasında yaptığı çağrılar, tüm toplum için bilinçli bir duruş sergilemeyi amaçlamaktadır. Bediüzzaman’a göre, Batı’nın gösterişli ve nefsanî hayat tarzı, toplumu yüzeysel ve geçici değerlere yönlendiriyor; ancak gerçek mutluluk ve huzur, iman hakikatlerinde, Kur’ân’ın ahlâkî erdeminde, maneviyatta ve toplumun aslî değerlerinde bulunmaktadır.

Risale-i Nur’daki bu ifadeler, hem ferdî, hem de içtimaî düzeyde kendi değerlerine sahip çıkma ve ahlâkî erdemleri savunma bilincini aşılamayı amaçlamaktadır. Bediüzzaman Hazretleri, Batı’nın yanlışlarını örnek almayı değil, insanlık için faydalı, maneviyatı ön plana alan sağlam bir düşünceye sahip olmak için batının ilim ve sanatını örnek alınabilir düşüncesindedir. Toplumlar, Batı’nın sefahati ve yanlışlarını takip etmek yerine, kendi kültür ve inançlarına sahip çıkarak gerçek değerleri savunmaları gerekir.

Dipnotlar:

1- Lem’alar, s. 215.

2- Lem’alar, s. 208-209.

Okunma Sayısı: 866
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı