Bilhassa kitap fuarlarında ziyaretçilere gönüllü olarak Yeni Asya’yı dağıtan emektar okuyucumuz Kamil Dinçpehlivan, “(Yeni Asya) Risale-i Nurları yansıttığı için hem okuduk, hem de dağıtmaya çalıştık” dedi.
RÖPORTAJ: Salih SÜTÇÜOĞLU - İzmir
*Bize kendinizi tanıtır mısınız?
28 Eylül 1947’de İzmir’de doğdum. İzmir’in Kahramanlar semtinde ikamet ediyorum. İki oğlum bir kızım oldu. Bir kaç sene önce kızımı ahirete asıl vatanına gönderdik. Allah Rahmet eylesin inşallah.
Yaşadığımız mahalle daha çok fakir insanların bulunduğu bir yer. Buraya rahmetli Süleyman Demirel Başbakanken gelmişti. “Size daha güzel evler yapacağız, mahalleyi daha modern hale getireceğiz” demişti. Gerçekten de çok kısa bir zaman içinde evlerimiz teslim edildi. Ve insanlar büyük bir mutluluk yaşadılar.
BİRİ GELECEK BU İNSANLARI KURTARACAK
Burada yaşayan insanların çoğu İslami örf ve adetlerimize uygun bir yaşayış içinde olmadığı için onların hallerine bakıp üzülüyordum. 14 - 15 yaşlarında iken, rahmetli babam Hasan Dinçpehlivan, sohbet arasında şöyle bir söz söylemişti: “Oğlum, bu insanları manevi yönden bir çıkıp kurtaracak.”
RİSALE-İ NURLARI TANIYOR
*Risale-i Nur’ları nasıl tanıdınız?
Ben babamın bu sözünü hiç unutmadım. 1969 yılında Gölcük’te askerliğimi yaparken tanıştığım Talip Çiçek gibi Nur Talebelerinden, Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini tanıyınca babamın sözleri aklıma gelmişti. Önce “Minyeli Abdullah” kitabını okudum. Devamında da Risale-i Nur kitaplarını okumaya başladım. Askerden sonra da mahalledeki arkadaşlarıma Risale-i Nur’ları tanıtmaya gayret ettim. Bu arada 1975 yılında mahalleye yakın bir fabrikada çalışan İzmir - Pınarbaşı Nur Talebelerinden Mustafa Kaynar’la tanıştık.
O kardeşimizin bize çok faydası oldu. Mahallede Rahmetli Hasan Sülükçü ağabeyin evinde Risale-i Nur dersleri yapılmaya başladı. Daha sonra mahalle camiine yakın yeni bir dershane açtık. Buraya Hüseyin GÜNAY, Çetin SÜLÜKÇÜ, Mehmet ŞAHİN, Nazım PINARCI, Güngör KOCABIÇAK ve oğlu Kadir, Metin ÇAM, Mehmet BAŞLI gibi arkadaşlarımız da devam etmeye başladılar. Bunların birçoğu rahmetli oldu.
Bu derslere İzmir’deki Ağabeylerden de misafir olarak katılanlar da olunca KAHRAMANLAR DERSİ hareketlenmişti. Bazı mübarek gecelerde İstanbul ve Ankara’daki ağabeylerden de gelenler oldu. Tabii biz bu ziyaretlerden çok mutlu oluyorduk.
YENİ ASYA’YI DAĞITIYOR
*Yeni Asya Gazetesini alıyor muydunuz?
Tabii. Biz derslerle beraber gazetemiz Yeni Asya’yı da tanımıştık. Risale-i Nurları yansıttığı ve onlardaki iman hakikatlerini insanlara duyurmaya çalıştığı için hem okuduk, hem de dağıtmaya çalıştık. Bilhassa kitap fuarları gibi faaliyetler olduğunda bol miktarda gelen gazetelerin dağıtılmasında her zaman görev almaya çalıştım. Bu görevi büyük bir zevkle yaptım.