Şu anda 82 yaşında olan Güngör Kocabıçak’ın bütün hayatı İzmir’in meşhur Kadifekale sırtlarındaki Çimentepe semtinde geçti. Mesleği ayakkabıcılık. En büyük zevki Risale-i Nur derslerine katılmak ve ders arkadaşları ile bir araya gelmek. Kocabıçak, “İlk gittiğim ders çok hoşuma gitmişti. Ondan sonra da dersleri hiç bırakmadım” diyor.
RÖPORTAJ - SALİH SÜTÇÜOĞLU
Güngör Kocabıçak 1941 senesinin mart ayında dünyaya geldi. Şu anda 82 yaşında. Bütün hayatı İzmir’in meşhur Kadifekale sırtlarındaki Çimentepe semtinde geçti. Mesleği ayakkabıcılık. İlerleyen yaşında en büyük zevki Risale-i Nur derslerine katılmak ve ders arkadaşları ile bir araya gelmek. Derse gelen genç arkadaşlarından ekseriyetle Zülfikar Taş onu evinden arabasıyla alıp, tekrar evine bırakıyor. “Risale-i Nur’ları tanıdığım için çok bahtiyarım” diyor. Güngör Kocabıçak sorularımızı şöyle cevapladı:
Güngör ağabey, Risale-i Nur’ları ne zaman ve nasıl tanıdınız..?
1970 yılı sonlarıydı. O zaman 29 yaşında bir gencim. Bizim ayakkabıcı arkadaşlarımızdan Nazım Pınarcı (Rahmetli) ile beraber Apollo Ömer diye tanınan bir kardeşimizin daveti ile Çantacı Necmi Ağabeyin evindeki derse katıldık. Derste Risale-i Nurlar’dan Sekizinci Söz okundu. (1) Çok hoşuma gitmişti. Ondan sonra da dersleri hiç bırakmadım.
Güngör Kocabıçak, ilk hapishane ile tanışmasını şöyle anlatıyor: “1973 yılı idi. 12 Mart 1971 Muhtırası sebebi ile ilan edilen sıkıyönetim devam ediyordu. Rahmetli Ali Değirmenci’nin evinde ders vardı. Ders sırasında gelerek bizi alıp sıkıyönetime götürdüler ve Şirinyer Askeri Cezaevine aldılar. Bizimle birlikte tutuklananların içinde İzmir Yeni Asya Temsilcimiz olan Hasan Şen, İsmail Mermer, Abdurrahman Eren, İzmir Belediyesi ESHOT’ta şoför olarak çalışan Seyfettin Kılıç da vardı.”
Sizin derslere başlamanız çevrenizde nasıl karşılandı?
Biz derslere başlayınca, daha sonra ayakkabı ustası arkadaşlarımızdan Metin Çam (Rahmetli) da katılmaya başladı. Bu dersler sayesinde birçok kimse namaza başlamıştı. İzmir’in Çamdibi semtinde de rahmetli Nazım Pınarcı’nın gayretleri ile semt dersi konuldu. Rahmetli Muzaffer Ergil (Uzun Muzaffer) ile birlikte biz de bu derslere katılıyorduk.
Sıkıyönetimde hapishaneye düştük
Güngör ağabey, bir hapis hayatınız olmuş. Nasıl oldu?
1973 yılı idi. 12 Mart 1971 Muhtırası sebebi ile ilan edilen sıkıyönetim devam ediyordu. (2) Oğlum Kadir de yeni dünyaya gelmişti. İzmir Belediyesinin ESHOT bölümünde hareket memuru olarak çalışan Ali Değirmenci’nin (Rahmetli) evinde ders vardı. Ders sırasında gelerek bizi alıp sıkıyönetime götürdüler ve Şirinyer Askeri Cezaevine aldılar. Bizimle birlikte tutuklananların içinde İzmir Yeni Asya Temsilcimiz olan Hasan Şen, İsmail Mermer, Abdurrahman Eren, yine ESHOT’ta şoför olarak çalışan Seyfettin Kılıç da vardı.
İçerdeyken de, gizlice soktuğumuz Meyve Risalesi, Yirmi üçüncü Söz ve İhlas Risalesi Risale-i Nur kitaplarından ders yapmaya devam ettik. Namaz ve tespihatlarımız da tabii mahkumlara müspet olarak tesir ediyordu. İçerideki bazı solcu mahkumlarla münazaralar da oluyordu.
Bizi üç buçuk ay sonra tahliye ettiler. Böylece Risale-i Nurlar’dan dolayı hapis hayatımız da olmuş oldu. Tabii bizim derslere olan bağlılığımız daha artmıştı. Allah yolunda, İman Kur’an yolunda kısa da olsa hapis yatmak herkese nasip olan bir şey değildi.
Sonraki hayatımızda da bu günleri hep hayırla yad ettik. Hapiste beraber olduğumuz arkadaşlarla da çok samimi bağlarımız olmuştu.
Çocuklarınız da Risale-i Nurlar’dan istifade ettiler mi?
Tabii. İki kız, iki erkek evladım oldu. Hepsi de Risale-i Nurların nurundan istifade ettiler. Düzgün bir hayat çizgileri var. Oğlum Said’i 38 yaşında ebedi aleme uğurladık. Derslerden aldığı feyizle inşallah iman ile gittiğini ümit ediyorum. Allah herkese iman selameti versin. Bizim evimizde de uzun yıllar dersler yapıldı. Ders gününü iple çekerdik. Arkadaşlarımız evimize gelince çok mutlu oluyorduk.
Yeni Asya her zaman bizi muhafaza etti
Yeni Asya Gazetesini okuyor musunuz?
Evet. Risale-i Nurları tanıdığımız günden bu yana hiç ara vermeden gazetemizi takip ediyoruz. Eski sayılardan atmaya kıyamadığımız bir çok gazete evimizde hala duruyor. Hatıra olarak. Yeni Asya, Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin eserleri Risale-i Nur’ların çizgisinde yayın yaptığı için çok takdir ediyoruz.
Yeni Asya her zaman bizi muhafaza etti. Zaman zaman esen rüzgarlarla bazı arkadaşlarımız ayrılıp gittiler. Ama biz Yeni Asya sayesinde Allah’a şükür istikametimizi koruduk. Tarihi hadiseleri ve bazı önemli şahsiyetleri gerçek manada ve doğru olarak tanıdık.
Güngör ağabey gençlere bir tavsiyeniz var mı?
Risale-i Nur’ları muhakkak tanımalarını ve devamlı okumalarını tavsiye ederim. Hem dünya, hem de ahiretlerini mâmûr etmiş olurlar.
Teşekkür ediyoruz. Allah Risale-i Nur dairesi içinde hayırlı ve uzun ömürler versin.
Notlar:
(1)- Sekizinci Söz’de Bakara Suresi 255. Ayet tefsir edilirken mahiyet-i dünya ve mahiyet-i insan, Hazreti İbrahim’e (ra) indirilen sahifelerde aslı bulunan, güzel ve parlak bir temsil ile tefsir edilmektedir. (Sözler, s. 865 fihrist. Yeni Asya Neşriyat)
(2) - “12 Mart Muhtırası ardından (İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Zonguldak, İzmir, Eskişehir, Ankara, Adana, Hatay, Diyarbakır ve Siirt illerinde) 26 Nisan 1971 - 26 Eylül 1973 tarihleri arasında sıkıyönetim ilan edilmişti.