"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bedduadan sakınmalıyız

Rüstem GARZANLI
13 Eylül 2024, Cuma
Beddua, hayır duanın zıddıdır, tesiri büyüktür.

Mazlum duruma düşmüş, kalbi ve gönlü ciddî manada kırılmış, çaresizlik içinde kalmış biri kendini teselli etmek için beddua eder. Bunun için beddua güçlü bir silâhtır. Hele icabet-i saatte denk gelirse kabul olması kuvvetle muhtemeldir. Mazlumların bedduasına maruz kalan, zalimlerin kötü akıbetlerine şahit olmuşuz. Bunun için “Alma mazlumun ahını çıkar ahaste aheste” demişler.

Genelde güçsüz ve zayıf duruma düşmüş mazlumlar intikamını beddua ile almaya çalışıyorlar. Oysa intikamın en güzeli sabır ile karşılayıp Allah’ın adaletine havale etmektir.

“Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu [karşılığı] görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu [karşılığı] görür.”1 ayetiyle hayır ve şerrin karşılıksız kalmayacağını buyuran Allah, ins ve cinleri iyilik yapmaya davet eder. Mazlum, zulüm görse de beddua yerine zalimin ıslahına ve hidayetine çalışmalıdır.

Uhud’da dişini kıran, yüzünü yaralayan düşmanları için: “Allah’ım! Kavmimi hidayete erdir, çünkü onlar yaptıklarını bilmiyorlar.”2, diyen bir Peygamberin (asm) ümmeti olarak biz de aynı düşünceyi taşımalıyız. Keza, Peygamber Efendimiz (asm), “Kendi aleyhinize, evlâtlarınızın ve mallarınızın aleyhine sakın beddua etmeyiniz ki; duaların kabul olacağı bir saate rastlarsınız da bedduanız kabul olmuş olur.”3, buyurmuştur. Demek ki, günahkâr bir Müslüman da olsa ona beddua etmekten sakınmalıyız. “Birbirinize Allah’ın lâneti, gazabı ve Cehennem azabı ile lânet ve beddua etmeyiniz!” 4, diye dinimiz beddua etmeyi yasaklamıştır.

“Kul, herhangi bir şeye lânet ettiğinde o lânet gökyüzüne çıkar. Semânın kapıları ona kapanır. Sonra yere iner, yeryüzünün kapıları da ona kapanır. Sonra sağa sola bakınır, girecek yer bulamaz da lânet edilen kişiye döner. Eğer gerçekten lânete lâyık ise onda kalır, değilse lânet edene döner.”5

Sema ve yeryüzünün kabul etmediği bedduayı, aklı olan insan beddua etmez. Çünkü bedduanın bir ucu beddua edene de dokunabilir. Beddua etmek caiz değildir. Bunun için beddua etmekten sakınmak lâzımdır. Vesselam

Dipnotlar:

1-Zilzal Suresi: 7-8.

2-Tecrîd-i Sarih Tercümesi, IV, 314

3-Riyazü’s-Sâlihin Tercümesi, III, 82

4-Ebû Dâvûd, Edeb 45; Tirmizî, Birr 48

5-Ebû Dâvûd, Edeb 45; Tirmizî, Birr 48

Okunma Sayısı: 1804
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Salih baş

    13.9.2024 23:19:42

    Said Kara bey kaynak kalp gözü hem dünyaya hem ahirete açık mühim bir zat

  • A. Yılmaz

    13.9.2024 16:14:41

    Müslümanın müslümana beddua etmesi caiz değildir. Beddua edenlerin hali ortada.

  • Abdullah tunç

    13.9.2024 15:14:54

    S.a.Baş,"Maneviyatta mü him bir zat diyor ki; ıslah devri kapandı." dedi diyor sunuz.Islah devri kıyame te kadar kapanmaz.Bu tebliğ ile ilgilidir.Tebliğin zamanı kıyamete kadar dır.Şartlar ne kadar ağır olursa olsun insanların is lahı için tebliğin mutlaka yapılması gerekiyor.İnsan lar ıslah olur veya olmaz, hidayete gelir veys gel mez o tebliğçilerin işi de ğildir.Onun için insanları ümitsizliğe sevk etmemek lazım.Bugün durum karan lıksa, bu hep böyle gider anlamına gelmez.Her ge cenin bir neharı, her kışın bir baharı vardır."Ümitvar olunuz bu istikbal inkilaba tı içinde en yüksek gür sâdâ İslamın sâdâsı ola caktır "bu hüküm bütün asırların mebuslarının or tak görüşüdür.Bizler sağa sola sapmadan, Risale-i Nur'un şaşmaz ve şaşırt mez prensip ve kaideleri bağlı kalalım, iman ve Kur'an vazifemizi bihakkın yerine getirelim.Gerisi Rabbimize aittir.

  • Mustafa Said Kara

    13.9.2024 14:21:41

    Salih bey maneviyatta mühim bir zat şöyle dedi diyerek bu işlerde fetva verilmez. Fıkıhta fetva verirken hangi kaynakların dikkate alınacağı bellidir. Dediğiniz gibi bir kaynak yoktur.bilginize.

  • Salih baş

    13.9.2024 12:21:45

    Sayın yazar maneviyatta mühim bir zat artık ıslah devri kapandı dine diyanete vatana millete ezana hainlik edenleri Allah kahretsin dedi

  • Kerim Soyten

    13.9.2024 12:06:56

    Zor anlarda bir süre sabredilirse beddua etmeden savuşturmak mümkün olabilir. Yüksek bir sabır lazım.

  • Mehmet

    13.9.2024 10:02:54

    Ağabey beddua haklıysa edilebilir. Rasulullah aleyhisselâm da beddua etmiştir.

  • Semanur Tunoğlu

    13.9.2024 06:12:07

    Hocam Allah razı olsun. Çok önemli bir noktaya değinmişsiniz. Maalesef hocaefendi cemaati bu beddua işini bir türlü idrak edemiyor. Sürekli dillerinde bir beddua var. Evlerine ateşler dolsun diye diye mazlumların başlarına belayı sardılar. Allah bedduadan cümlemizi korusun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı