İktidar, genel anlamıyla başkalarının davranışını etkileyebilme, kontrol edebilme kabiliyeti ve bunları baskıcı bir biçimine işaret eder.
En genel mânâsıyla siyâsî iktidar ise, belli bir ülke üzerinde yaşayan toplumun bütünü üzerinde işleyen, kamu iş ve faaliyetlerini formüle edip hukuk ve belli kurallar içinde yürüten, icra eden güç kaynağıdır.
İktidarın, yani, hükümetin işi, konuşma, temenni etme veya kınama makamı değil, icra ve tedbir alma makamıdır. Meselâ, bu iktidarın başı, geçtiğimiz dönemlerde, “Biz bu faiz lobilerini, bankaları biliyoruz, çok yüksek faizle havadan para kazanıyorlar!” demişti.
Evet, faiz lobisi, kur lobisi ya da kriz lobisi, Türkiye siyasî ve ekonomi tarihinde yüksek faiz oranları sayesinde kolay ve yüksek kâr kazanma peşinde olan kişi veya kuruluşlardır. Ve ekonominin çarklarını da çeviren iktidardır. Kim, kimi şikâyet ediyor? Kanun yapma yetkisi, çoğunluk elinizde gerekli kanuni müeyyideleri uygulamak ve tedbir almakla mükellefsiniz. Muhalefet şikâyet, konuşma; iktidar ise cevap verme, icra ve tedbir alma makamındadır!
Kezâ, iktidar, “22 Eki 2021’de Çin’in, Uygurlara yönelik şiddet ve baskısını kınadı!
13 Mart 2022’de iktidar, “Irak’ın Erbil şehrine balistik füzelerle yapılan saldırıları kınadı!”
Gazze‘de yaşanan insanlık dramından dolayı İsrail‘i kınadı!
Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’nde kanun dışı yerleşimleri genişletme kararı almasını şiddetle kınadığını bildirdi.” (16 Aralık 2024, Yeni Asya)
İktidar, İsrail‘i insanlık suçu karşısında sözde kınıyor! Oysa, ortak yürütülen pekçok projeleri ve antlaşmalarını feshetmiyor! Bunca itiraza rağmen ticareti net bir şekilde durdurmuyor!
Halbuki, İsrail’in katliamlarını durdurmak için İsrail hükümetinin mutlaka tecrit edilmesi, yalnız bırakılması için girişimlerde bulunup tedbir almak için iktidardadır!
Sanki icra ve tedbir makamı değil, “konuşma, şikâyet etme, kınama” iktidarı!..