Vakfın hizmet binası prefabrik olmasına rağmen geniş salonu ve müştemilatıyla âdeta misafirlere hoşamedî ediyordu.

Tesisin etrafı ağaçlık, yemyeşil, kuşların sesi, ağaçların hışırtısı ile donanımlı âdeta bir tefekkür sahası olan vakıf binasında gönül dostlarımızla kucaklaştık. Toplantı öncesi rahmetli Bekir İbiş ağabey “Hizmet Rehberi”ni bana uzattı “Rüstem kardeş şark şivesiyle bir bahis oku” dedi. Bekir ağabeyin iltifatı üzerine kısa bir bölüm okudum, müteakiben toplantının gündem maddeleri tespit edilerek Risale-i Nur perspektifinde müzakereye geçildi. Toplantıdan sonra İsmail Arafatoğlu kardeşimizin pişirdiği köfte; çay ve meyve ikramları eşliğinde sohbet ve uhuvvetimiz âdeta bir bayram sevincine dönüştü…

Yirmi seneyi aşkın iman ve Kur’ân hizmeti deruhte eden Tekirdağ Yeni Asya Tesisleri son zamanlarda âtıl durumda kalmıştı. Bu sebeple yeni ve modern bir hizmet binasına acil ihtiyaç hâsıl oldu.

Bunun için eski vakıf binasını yıkıp, günümüz ihtiyaçlarına cevap verebilecek, okuma programları, seminer, konferans, spor salonları, yüzme havuzu ile donanımlı ve modern bir tesisin temelli Tekirdağ’da atıldı.

Temeli atılan “Tekirdağ Bekir İbiş Sosyal Tesisleri” 18 dönüm arazi içinde 3 katlı, toplam 1460 m2 alan üzerinde bina inşa edilecek. 1.11.2024 tarihinde hafriyata başladı. Allah hayırlı etsin. Bu muazzam hizmet binası inşaatı gönül dostlarımızın maddî katkılarını bekliyor. Yapılan ve yapılacak tüm maddî yardımlar sadaka-i cariye hükmüne geçecektir. Sadaka ise hadisin hükmüne göre “belâların define vesiledir.”

Münasebete binaen Mardin/Kızıltepe ilçesinde hacı Hatip Hüseyinoğlu ile Hacı Sabrı Kılıç arasında şöyle bir hatıra geçmiştir.

Hacı Hatip Hüseyinoğlu anlatıyor: Kızıltepe’de dershanemizin ikinci kat inşaatına başlamıştık, bunun için yardım talebimiz oldu. Bu arada hacı Sabri Kılıç’tan da yardım istedim. Bana, “şu anda müsait değilim” dedi.

Birkaç gün sonra Hacı Sabri Kılıç yanıma geldi, dedi ki, “Rüyamda, baktım ki kıyamet kopmuş, mahşerde bir grup insanlar sırat köprüsünün yanında toplamışlar. Bunlar kimdir?” dedim. Dediler: Bunlar Kur’ân okuyanlardır. Ben de Kur’ân okumuşum, dedim. “O zaman sen de bu gruba katıl” dediler.

Baktım ki, başka bir grup sırat köprüsünde geçiyor. Peki, bunlar kimdir? Onlar da Nur Talebeleridir. Ben de Nur Talebesiyim dedim. Hani kâğıdın? Dedim: Kâğıdım yok. Dediler, “Git Hacı Hatip’ten kâğıt al.” O telaş içinde uyandım… Hizmet, hayır hasenat ve yardım hususlarında cömert olmam gerektiği dersini anladım.” dedi.

Kızıltepe’nin dershane inşaatı, bana “Tekirdağ Bekir İbiş Sosyal Tesisleri” inşaatını hatırlattı. Her zaman rıza-i İlâhî için salih ameller işlemeliyiz… Rabbimizin rahmet ve mağfiretine mazhar olmak için ihlas, istikamet ve sadakatle iman ve Kur’ân hizmetlerinde çalışmalıyız...