Birisi, “Nurcular neden sohbetlerinde sıkça ‘Üstad’ kelimesini kullanıyorlar?” diye sual etti. Dine ve âlimlere muhalif olanlar; eskiden beri ilim, irfan, ibadet ve fikirlerine karşı koyamadıkları insanları kıskanmışlardır.
Akla gelmeyen yaftalar ve ithamlarla karalamaya çalışmışlardır. Bu tür davranışlar, aslında bir zihniyet problemidir; kişinin kendi kafasında oluşturduğu takıntılardan ibarettir. Gerçek dışı bu yanlışların yerine, Bediüzzaman’ın hayatını, eserlerini ve fikirlerini incelemiş olsalar, hayatını Asr-ı Saadet’e uygun bir şekilde yaşamış olan bu mübarek şahsiyeti daha iyi tanırlar ve bu tür rastgele eleştirilerde bulunmazlar.
Üstad, kime denir? Bu ifadeye bir açıklık getirmek gerekirse, kelime olarak ilim ve sanatta üstün olanlara “Üstad” denir. “Risale-i Nur, bu asrı ve gelecek asırları tenvir edecek olan bir mucize-i Kur’âniyedir.” Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, bu eşsiz Risale-i Nur Külliyatı’nı telif etmiş büyük bir âlimdir. İnsanların imanının kurtulmasına vesile olan böyle bir şahsiyete “Üstad” denilmesin de kime denilsin?
İkinci husus “Nurcular, Hazret-i Muhammed’den (asm) bahsetmiyor” diyenlere, Risale-i Nur Külliyatı’ndan Sözler adlı eserden Otuz Birinci Söz ve On dokuzuncu Söz; Mektubat’tan On dokuzuncu Mektup; Keza Lem’alar’dan On birinci Lem’a ve diğer eserlerde pek çok yerde Hz. Peygamberin (asm) nübüvvetinden ve mu’cizelerinden bahsettiğini hatırlatmak isteriz. Risale-i Nur ve onun şakirtleri kadar Hz. Peygamberin (asm) manevî azametinden ve büyüklüğünden bahseden kim vardır?
Hülasa: Risale-i Nur’dan bir bölüm okunduğunda, eserin yazarı tarafından kastedilen konuyu açıklamak için doğal olarak “Üstad” ifadesi kullanılmaktadır. Peki, bahsedilen meselede Üstad neyi kastetmiştir? Bu durumu ifade etmek için “Üstad” demekten daha uygun bir tercih var mıdır? Bu sebeple Nur talebeleri ve diğerleri de “Üstad” ifadesini kullanmaktadır.
Nurcular, Hazret-i Muhammed’in (asm) risaletini, nübüvvetini, kemalâtını, mu’cizelerini, muhabbetini hep Üstad Bediüzzaman’dan öğreniyorlar. En cahil bir adama sorulsa, “Said Nursî ile Hazret-i Muhammed, (asm) kıyaslanmaz” diyecektir. Said Nursî Hazretleri; Ülü’l-azm ve Fahr-i Âlem olan Hz. Peygamberin (asm) varisi bir âlimdir. Başka türlü düşünmek, kıyaslamak, sormak hatalı ve akla zarar bir yanlıştır. Hz. Peygamberi (asm) en güzel sena ifadeleriyle anlatan, sünnetini yaşayan ve hadislerini öğreten; tefsir, tavsiye ve tabir eden, mu’cizelerini anlatan Bediüzzaman Hazretleridir, eserleri bunun en büyük ispatıdır. Vesselam.