Tarihçe-i Hayat - page 877

ve müfteriyâne ittihamnameleri bana ve adaletten tesel-
li bekleyen masum Nur Talebelerine cebren dinlettirdik-
leri hâlde, çok rica ettim, “Befl-on dakika bana müsaade
ediniz ki, hukukumuzu müdafaa edeyim;” bir-iki dakika-
dan fazla izin vermediler.
Ben, yirmi ay tecrid-i mutlakta durduruldu¤um hâlde,
yaln›z üç-dört saat bir-iki arkadafl›ma izin verildi. Müdafa-
at›m›n yaz›s›nda az bir parça yard›mlar› oldu. Sonra, on-
lar da men edildi; pek gaddarâne muameleler içinde ce-
zaland›rd›lar. Müddeinin bin dereden su toplamak nev’-
inden yanl›fl mana vermekle ve iftiralar ve yalan isnatlar-
la, garazkârâne ve on befl sahifesinde seksen bir hatâs›-
n› ispat etti¤im aleyhimizdeki ithamnamelerini dinleme-
ye bizi mecbur ettiler; beni konuflturmad›lar. E¤er konufl-
tursalard›, diyecektim: “Hem dininizi inkâr, hem ecdad›-
n›z› dalâletle tahkir eden ve Peygamberinizi (a.s.m.) ve
Kur’ân›n›z›n kanunlar›n› reddedip kabul etmeyen, Yahudî
ve Nasranî ve Mecusîlere, hususan flimdi Bolflevizm per-
desi alt›ndaki anarflist ve mürtet ve münaf›klara,
(HAfi‹YE)
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 877
A
FYON
H
AYATI
yükleme, olmayan bir suçu bafl-
kas›na yükleme.
intiflar:
yay›lma, yayg›nlaflma,
neflrolunma
isnat:
dayand›rma, mal etme, bir
fleyi bir kimseye ait gösterme.
ithamname:
iddianame, bir suç
ifllemekten dolay› san›k olarak
tutuklanan kimseye, o suçun is-
nad› hakk›nda itham hey’eti tara-
f›ndan verilen yaz›.
ittihamname:
suçlama mektubu.
küfr-i mutlak:
mutlak küfür, hiç
bir imanî hükmü, delili kabul et-
meme, kesin ve tam bir inkar
lillâh:
Allah için
maddî:
madde ile alakal›, cismanî
manevî:
manaya ait, maddî ol-
mayan
mecusî:
atefle tapan, Zerdüflt di-
nini benimseyen, bu dinle ilgili
olan, Zerdüfltî.
muamele:
davranma, davran›fl.
mübarek:
feyizli, bereketli, kutlu
müdafaa:
savunma.
müdafaat:
müdafaalar, savun-
malar.
müddei:
savc›.
müfteriyâne:
iftira edercesine, if-
tira ederek, karalarcas›na.
münaf›k:
nifak sokan, arabozucu;
kalbinde küfrü gizledi¤i halde
Müslüman görünen
mürtet:
irtidat eden, ‹slâm dinini
b›rakarak eski dinine veya baflka
bir dine geçmifl olan, din de¤iflti-
ren.
müsaade:
izin.
muvaffak:
baflarm›fl, baflar›l›
Nasranî:
‹sevî, Hristiyan.
necat:
kurtulufl, kurtulma
nevi:
tür, çeflit.
nur:
ayd›nl›k, par›lt›, ›fl›k
rejim:
idarede tutulan yol, yönet-
me tarz›, düzenleme biçimi
Resul-i Ekrem:
çok cömert, ke-
rîm olan peygamber, Hz. Muham-
med (a.s.m.).
flaki:
Allah’›n r›zas›ndan ve ahiret
mutlulu¤undan yoksun kimse
tahkir:
hakaret etme, küçük gör-
me, fleref ve haysiyetini incitme.
talebe:
ö¤renci.
tecrid-i mutlak:
hiç kimseyle gö-
rüflememek, tam bir yaln›zl›k.
teselli:
avutma, ac›s›n› dindirme.
z›nd›ka:
dinsizlik, inançs›zl›k.
zulüm:
haks›zl›k, eziyet, iflkence
HAfi‹YE:
Yâ Üstat! De¤il yirmi milyon, üç yüz elli milyon insanlar›n
maddî ve manevî hukukunu, Kur’ân’›n nuruyla lillâh için müdâfaa etmifl-
sin. Lillâh için oldu¤una delil, Cenab-› Hak seni Kur’ân’›n hizmetinde mu-
vaffak eyledi. Mûsa Aleyhisselâm, Firavunun zulmünden necat buldu¤u
gibi, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm da münaf›klar›n lâflelerini gö-
rüp, hususan münaf›klar›n reisini, mübarek kendi eliyle geberterek Cehen-
neme gönderdi¤i gibi; Risale-i Nur da Eskiflehir’de risale-i
Münacat
, De-
nizli’de
Meyve Risalesi
ve
Hücceti
; Afyon’da bu arzuhâl ile, z›nd›kan›n
küfr-i mutlak›n›n ve flakîlerin canlar›n› Cehenneme gönderdi, prensipleri-
ni, rejimlerini y›rtarak, dünyan›n her köflesinde intiflar etti. Elhamdülillâh.
Küçük Ali
aleyh:
karfl›, karfl›t.
anarflist:
hiç bir düzen ve
otorite tan›mayan, kar›fl›kl›k
ve bozgunculuktan yana
olan.
arzuhâl:
hâlin bildirilmesi, ne
hâlde bulundu¤unu bildirme;
dilekçe.
Bolflevizm:
Hürriyet ad›na
bütün insanî de¤erleri tahribe
yönelerek, hiç bir kanun, öl-
çü, de¤er tan›maks›z›n sosya-
list hedeflere varmay› benim-
seyen görüfl.
cebren:
cebirle, zorla, kuvvet
kullanarak, mecburî.
dalâlet:
Hak ve hakikatten
sapma, do¤ru yoldan ayr›lma,
azma.
delil:
bir davay› ispata yara-
yan fley, burhan
ecdat:
dedeler, büyük baba-
lar, atalar.
elhamdülillâh:
Allah’a hamd
olsun, Allah’a flükür
Firavun:
Allahl›k iddias›nda
bulundu¤u için Hz. Musa’n›n
(a.s.) mücadele etti¤i M›s›r hü-
kümdar›
gaddarâne:
zalimce, gaddar-
ca, merhametsizce, haincesi-
ne.
garazkârâne:
garez ve düfl-
manl›¤a kap›larak, garazkâr-
l›kla, düflmancas›na.
hafliye:
dipnot.
hüccet:
delil
hukuk:
haklar
hususan:
bilhassa, özellikle.
iafle:
geçindirme, besleme,
yaflatma
iftira:
asl› olmadan birine suç
1...,867,868,869,870,871,872,873,874,875,876 878,879,880,881,882,883,884,885,886,887,...1390
Powered by FlippingBook