Tarihçe-i Hayat - page 869

ve haktan uzak oldu¤u anlafl›l›yor.Hem size, flekva ediyo-
rum ki: K›rk sahifeli ve yüzer yanl›fl› bulunan ve kalbleri-
mizi yaralayan iddianameyi, tamam›yla, bize iki saat din-
lettirdi¤iniz hâlde, ayn-› hakikat bir buçuk sahifeyi, ona
karfl›, ›srar›mla beraber iki dakika okumaya müsaade et-
medi¤iniz için, ona mukabil itiraznamemi tamam›yla
okumam› adalet nam›na sizden istiyorum.
Salisen:
Herbir hükûmette muhâlifler var. Asayifle ilifl-
memek flart›yla, kanunen onlara iliflilmez. Ben ve benim
gibi dünyadan küsmüfl ve yaln›z kabrine çal›flanlar, elbet-
te bin üç yüz elli senede ecdad›m›z›n mesle¤inde ve
Kur’ân›m›z›n daire-i terbiyesinde ve her zamanda üç yüz
elli milyon mü’minlerin takdis etti¤i düsturlar›n›n müsa-
ade etti¤i tarzda hayat-› bâkiyesine çal›flmay› terk edip,
gizli düflmanlar›m›z›n icbar›yla ve desîseleriyle, fânî ve k›-
sac›k hayat-› dünyeviyesi için sefihâne bir medeniyetin
ahlâks›zcas›na, belki bir nevi Bolflevizmde oldu¤u gibi
vahfliyâne kanunlara, düsturlara taraftar olup onlar› mes-
lek kabul etmekli¤imiz hiç mümkün müdür? Ve dünyada
hiçbir kanun ve zerre miktar insaf› bulunan hiçbir insan,
bunlar› onlara kabul ettirmeye cebretmez. Yaln›z o mu-
haliflere deriz: “Bize iliflmeyiniz; biz de iliflmemifliz.”
‹flte bu hakikate binaendir ki, Ayasofya’y› puthane ve
Meflihat› k›zlar›n lisesi yapan bir kumandan›n keyfî ka-
nun nam›ndaki emirlerine fikren ve ilmen taraftar de¤i-
liz ve flahs›m›z itibar›yla amel etmiyoruz. Ve bu yirmi se-
ne iflkenceli esaretimde efledd-i zulüm flahs›ma edildi¤i
hâlde, siyasete kar›flmad›k, idareye iliflmedik, asayifli
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 869
A
FYON
H
AYATI
isnat etti¤i suç ve delilleri de içine
alan yaz›s›.
ilmen:
ilim ile.
itirazname:
itiraz k⤛d›, itiraz di-
lekçesi.
kanunen:
kanuna göre, kanunca,
kanuna uyarak, kanun yolu ile.
keyfî:
kanuna uymayarak, keyfe,
arzuya ba¤l›.
kumandan:
komutan.
Meflihat:
fleyhülislâml›k.
meslek:
gidifl, tutulan yol, sistem.
muhalif:
iktidara ve iktidar gö-
rüfllerine z›t düflüncede bulunan.
mukabil:
karfl›l›k.
mü’min:
iman eden, inanan.
müsaade:
izin.
nam:
ad.
nevi:
çeflit, tür.
puthane:
putlar›n topland›¤› yer,
putperest tap›na¤›.
sahife:
sayfa.
sahife:
sayfa.
Salisen:
üçüncü olarak.
sefihâne:
sefih olan kimseye ya-
k›fl›r yolda, sefihçe.
flekva:
flikâyet.
takdis:
yüceltme, mukaddes say-
ma, kudsî ve mübarek sayma.
taraftar:
tarafl›, bir taraf› destek-
leyen.
tarz:
biçim, flekil.
vahfliyâne:
vahflîcesine, vahflîce,
vahflîlikle.
zerre:
pek ufak parça.
amel:
ifl, uygulama, yapma.
asayifl:
emniyet, kanun ve ni-
zam hâkimiyetin sa¤lanmas›.
ayn-› hakikat:
hakikatin asl›,
gerçe¤in tâ kendisi.
binaen:
-den dolay›, bu se-
bepten.
bolflevizm:
Hürriyet ad›na
bütün insanî de¤erleri tahribe
yönelerek, hiç bir kanun, öl-
çü, de¤er tan›maks›z›n sosya-
list hedeflere varmay› benim-
seyen görüfl.
cebir:
zor, zorlama, bask›
yapma.
daire-i terbiye:
terbiye daire-
si.
desise:
hile, oyun, aldatmaca.
düstur:
kaide, esas, prensip.
ecdat:
dedeler, büyük baba-
lar, atalar.
esaret:
esirlik, tutsakl›k, hü-
küm alt›nda bulunma.
efledd-i zulüm:
zulmün en
fliddetlisi.
fânî:
ölümlü, geçici.
fikren:
fikir ile, düflünerek,
zihnen.
hak:
do¤ruluk, gerçek, haki-
kat.
hakikat:
gerçek.
hayat-› bâkiye:
bâkî olan,
sonsuz hayat, ahiret hayat›.
hayat-› dünyeviye:
dünyaya
ait olan hayat.
icbar:
zorlama, zorla ve iste¤i
d›fl›nda yapt›rma.
idare:
yönetim, memleket ifl-
lerinin yürütülmesi.
iddianame:
iddia yaz›s›, sav-
c›n›n bir dava konusundaki
iddialar›n› toplam›fl oldu¤u,
1...,859,860,861,862,863,864,865,866,867,868 870,871,872,873,874,875,876,877,878,879,...1390
Powered by FlippingBook