ve haktan uzak oldu¤u anlafllyor.Hem size, flekva ediyo-
rum ki: Krk sahifeli ve yüzer yanlfl bulunan ve kalbleri-
mizi yaralayan iddianameyi, tamamyla, bize iki saat din-
lettirdi¤iniz hâlde, ayn- hakikat bir buçuk sahifeyi, ona
karfl, srarmla beraber iki dakika okumaya müsaade et-
medi¤iniz için, ona mukabil itiraznamemi tamamyla
okumam adalet namna sizden istiyorum.
Salisen:
Herbir hükûmette muhâlifler var. Asayifle ilifl-
memek flartyla, kanunen onlara iliflilmez. Ben ve benim
gibi dünyadan küsmüfl ve yalnz kabrine çalflanlar, elbet-
te bin üç yüz elli senede ecdadmzn mesle¤inde ve
Kurânmzn daire-i terbiyesinde ve her zamanda üç yüz
elli milyon müminlerin takdis etti¤i düsturlarnn müsa-
ade etti¤i tarzda hayat- bâkiyesine çalflmay terk edip,
gizli düflmanlarmzn icbaryla ve desîseleriyle, fânî ve k-
sack hayat- dünyeviyesi için sefihâne bir medeniyetin
ahlâkszcasna, belki bir nevi Bolflevizmde oldu¤u gibi
vahfliyâne kanunlara, düsturlara taraftar olup onlar mes-
lek kabul etmekli¤imiz hiç mümkün müdür? Ve dünyada
hiçbir kanun ve zerre miktar insaf bulunan hiçbir insan,
bunlar onlara kabul ettirmeye cebretmez. Yalnz o mu-
haliflere deriz: Bize iliflmeyiniz; biz de iliflmemifliz.
flte bu hakikate binaendir ki, Ayasofyay puthane ve
Meflihat kzlarn lisesi yapan bir kumandann keyfî ka-
nun namndaki emirlerine fikren ve ilmen taraftar de¤i-
liz ve flahsmz itibaryla amel etmiyoruz. Ve bu yirmi se-
ne iflkenceli esaretimde efledd-i zulüm flahsma edildi¤i
hâlde, siyasete karflmadk, idareye iliflmedik, asayifli
TARHÇE- HAYATI
| 869
A
FYON
H
AYATI
isnat etti¤i suç ve delilleri de içine
alan yazs.
ilmen:
ilim ile.
itirazname:
itiraz kâ¤d, itiraz di-
lekçesi.
kanunen:
kanuna göre, kanunca,
kanuna uyarak, kanun yolu ile.
keyfî:
kanuna uymayarak, keyfe,
arzuya ba¤l.
kumandan:
komutan.
Meflihat:
fleyhülislâmlk.
meslek:
gidifl, tutulan yol, sistem.
muhalif:
iktidara ve iktidar gö-
rüfllerine zt düflüncede bulunan.
mukabil:
karfllk.
mümin:
iman eden, inanan.
müsaade:
izin.
nam:
ad.
nevi:
çeflit, tür.
puthane:
putlarn topland¤ yer,
putperest tapna¤.
sahife:
sayfa.
sahife:
sayfa.
Salisen:
üçüncü olarak.
sefihâne:
sefih olan kimseye ya-
kflr yolda, sefihçe.
flekva:
flikâyet.
takdis:
yüceltme, mukaddes say-
ma, kudsî ve mübarek sayma.
taraftar:
tarafl, bir taraf destek-
leyen.
tarz:
biçim, flekil.
vahfliyâne:
vahflîcesine, vahflîce,
vahflîlikle.
zerre:
pek ufak parça.
amel:
ifl, uygulama, yapma.
asayifl:
emniyet, kanun ve ni-
zam hâkimiyetin sa¤lanmas.
ayn- hakikat:
hakikatin asl,
gerçe¤in tâ kendisi.
binaen:
-den dolay, bu se-
bepten.
bolflevizm:
Hürriyet adna
bütün insanî de¤erleri tahribe
yönelerek, hiç bir kanun, öl-
çü, de¤er tanmakszn sosya-
list hedeflere varmay benim-
seyen görüfl.
cebir:
zor, zorlama, bask
yapma.
daire-i terbiye:
terbiye daire-
si.
desise:
hile, oyun, aldatmaca.
düstur:
kaide, esas, prensip.
ecdat:
dedeler, büyük baba-
lar, atalar.
esaret:
esirlik, tutsaklk, hü-
küm altnda bulunma.
efledd-i zulüm:
zulmün en
fliddetlisi.
fânî:
ölümlü, geçici.
fikren:
fikir ile, düflünerek,
zihnen.
hak:
do¤ruluk, gerçek, haki-
kat.
hakikat:
gerçek.
hayat- bâkiye:
bâkî olan,
sonsuz hayat, ahiret hayat.
hayat- dünyeviye:
dünyaya
ait olan hayat.
icbar:
zorlama, zorla ve iste¤i
dflnda yaptrma.
idare:
yönetim, memleket ifl-
lerinin yürütülmesi.
iddianame:
iddia yazs, sav-
cnn bir dava konusundaki
iddialarn toplamfl oldu¤u,