Tarihçe-i Hayat - page 66

Bilahare Siirt’e ba¤l› Tillo kasabas›na gitti. Meflhur bir
türbeye kapand›. Orada, harika olarak,
Kamus-i Okya-
nus
’u Babü’s-Sin’e kadar h›fz etti. Ne fikre binaen
Ka-
mus
’u h›fz etti¤i soruldu¤unda,
“Kamus, her kelimenin kaç manaya geldi¤ini yaz›yor.
Ben de bunun aksine olarak, her manaya kaç kelime
kullan›ld›¤›n› gösterir bir kamus vücuda getirmek mera-
k›na düfltüm,” cevab›nda bulundu.
Mezkûr türbeye kapand›¤› vakit, küçük biraderi Meh-
med yeme¤ini getiriyordu. Yemek içindeki taneleri, kub-
benin etraf›nda bulunan kar›ncalara vererek, kendisi ek-
me¤ini yeme¤in suyuna bat›rarak kanaat ediyordu.
“Neden dolay› taneleri kar›ncalara veriyorsun?” denil-
di¤inde,
“Bunlarda hayat-› içtimaiyeye malikiyet ve fevkalâde
vazifeflinasl›k ve çal›flma bulundu¤unu müflahede etti¤im
için, cumhuriyetperverliklerine mükâfaten kendilerine
muavenet etmek istiyorum” cevab›nda bulunmufltur.
(HA-
fi‹YE)
HAfi‹YE:
1935’te Eskiflehir A¤›r Ceza Mahkemesinde “Cumhuriyet hak-
k›nda fikrin nedir?" sualine cevaben, "Eskiflehir Mahkeme Reisinden bafl-
ka, daha sizler dünyaya gelmeden, benim dindar bir cumhuriyetçi oldu-
¤umu elinizdeki tarihçe-i hayat›m ispat eder" diyerek yukar›da zikredilen
kar›nca hâdisesini anlat›r ve flöyle der:
"Hulefa-i Raflidîn, her biri, hem halife, hem reisicumhur idi. S›dd›k-›
Ekber, Aflere-i Mübeflflereye ve Sahabe-i Kirama elbette reisicumhur hük-
münde idi. Fakat, manas›z isim ve resim de¤il, belki hakikat-i adaleti ve
hürriyet-i fler’iyeyi tafl›yan, mana-i dindar cumhuriyetin reisleri idiler."
aks:
ters, karfl›t, z›t.
Aflere-i Mübeflflere:
Cennetle
müjdelenen on Sahabî. (Hz. Ebu
Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz.
Ali, Hz. Abdurrahman bin Avf, Hz.
Übeyde bin Cerrah, Hz. Said Bin
Zeyd, Hz. Saad bin Ebi Vakkas, Hz.
Ubeydullah bin Talha, Hz. Zübeyr
ibnü'l-Avvam.).
bilâhare:
sonra, sonradan, sonra-
lar›.
binaen:
-den dolay›, -e dayana-
rak.
birader:
erkek kardefl.
cevaben:
cevap olarak.
cumhuriyetperverlik:
cumhuri-
yetçilik.
dindar:
dinî kaidelere hakk›yla ri-
ayet eden, mütedeyyin.
fevkalâde:
çok iyi, çok üstün.
fikir:
düflünce.
hâdise:
vak›a, olay.
hakikat-› adalet:
adaletin esas›,
asl›.
halife:
Hz. Muhammed'in vekili
olarak Müslümanlar›n yöneticisi
olan kimse.
hayat-› içtimaiye:
sosyal hayat,
toplum hayat›.
h›fz etmek:
ezberlemek.
Hulefa-y› Raflidin:
do¤ru yolda
olan dört büyük halife; Hz. Ebu
Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz.
Ali.
hüküm:
kuvvet, kudret.
hürriyet-i fler’iye:
dinî hükümler-
le belirlenmifl özgürlük.
66 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
‹
LK
H
AYATI
ispat etmek:
delil ve flahit
göstererek do¤ruyu ortaya
koymak.
kamus:
büyük sözlük.
kanaat etmek:
k›smete raz›
olmak, elindekiyle yetinmek.
kasaba:
flehirden küçük, köy-
den büyük, henüz k›rsal özel-
liklerini yitirmemifl olan yer-
leflim merkezi.
malikiyet:
maliklik, sahiplik.
mana:
anlam.
mana-i dindar:
dindar an-
lamda.
meflhur:
tan›nm›fl.
mezkûr:
ad› geçen.
muavenet etmek:
yard›m
etmek.
mükâfaten:
mükâfat olarak,
ödül olarak.
müflahede etmek:
bir fleyi
gözle görmek.
reisicumhur:
halk›n reisi,
cumhurbaflkan›.
Sahabe-i Kiram:
cömert, fle-
ref sahibi, soyu temiz Saha-
beler.
S›dd›k-› Ekber:
en büyük
do¤rulay›c›.
sual:
soru.
tarihçe-i hayat:
bir kimsenin
hayat›n› anlatan kitap, biyog-
rafi.
türbe:
genellikle büyük zatla-
r›n mezarlar› üzerine yap›lan
kubbeli yap›.
vazifeflinasl›k:
ifline ba¤l›l›k.
vücuda getirmek:
yeni bir
fley ortaya koymak.
zikretmek:
bildirmek.
1...,56,57,58,59,60,61,62,63,64,65 67,68,69,70,71,72,73,74,75,76,...1390
Powered by FlippingBook