bir meta de¤il ki, akl baflndaki insanlar iflba etsin,
tatmin etsin ve maksud-i bizzat olsun.
4. Bu millet-i slâmn cemaatleri, her ne kadar
bir cemaat namazsz kalsa, hatta fask da olsa, yi-
ne bafllarndakini mütedeyyin görmek ister. Hatta,
umum fiarkta, umum memurlara dair en evvel sor-
duklar sual bu imifl: Acaba namaz klyorlar m?
derler. Namaz klarsa, mutlak emniyet ederler, kl-
mazsa, ne kadar muktedir olsa, nazarlarnda müt-
tehemdir.
Bir zaman, Beytüflflebap aflairinde isyan vard.
Ben gittim, sordum:
Sebep nedir?
Dediler ki:
Kaymakammz namaz klmyordu; öyle dinsiz-
lere nasl itaat edece¤iz? Hâlbuki, bu sözü söyle-
yenler de namazsz, hem de eflkya idiler.
5. Enbiyann ekseri fiarkta ve hükemann a¤lebi
Garpta gelmesi Kader-i Ezelînin bir remzidir ki,
fiark aya¤a kaldracak din ve kalptir, akl ve felse-
fe de¤ildir. Madem fiark intibaha getirdiniz; ftrat-
na muvafk bir cereyan veriniz. Yoksa, sayiniz ya
hebaen mensura gider veya sathî kalr.
TARHÇE- HAYATI
| 221
LK
H
AYATI
le.
maksud-i bizzat:
kendi maksad,
flahsî gaye, flahsî amaç.
millet-i slâm:
slâm milleti, Müs-
lümanlar.
muktedir:
iktidarl, gücü yeten.
mutlak:
elbette, behemehâl.
muvafk:
uygun, münasip.
mütedeyyin:
dinin emirlerini ek-
siksiz yerine getiren, dindar, dine
ba¤l.
müttehem:
kabahatli olan, suçlu.
nazar:
bakfl, nezdinde.
remiz:
bir fleye delâlet eden fle-
kil, alâmet, sembol, amblem.
sathî:
yüzeysel, derine inmeyen,
üstün körü.
say:
ifl, çalflma, çabalama.
sual:
soru.
fiark:
Avrupaya nispeten Asya.
fiark:
do¤u yönünde yer alan yer-
ler, do¤u bölgeleri.
tatmin:
doyurma, ihtiyacn karfl-
lama.
umum:
bütün.
a¤lep:
ço¤unlukla, ekseriyet-
le.
aflair:
afliretler, kabileler, oy-
maklar.
Beytüflflebap:
firnak ilinin bir
ilçesi.
cemaat:
topluluk, aralarnda
çeflitli ba¤lar bulunan insanlar
toplulu¤u.
cereyan:
akm, fikir, sanat ve-
ya siyaset hareketi.
dair:
alâkal, ilgili.
ekser:
pek çok.
emniyet:
inanma, güvenme.
enbiya:
nebiler, peygamber-
ler.
eflkya:
da¤ hrszlar, haydut-
lar, yol kesiciler.
evvel:
önce, ilk.
fask:
Allahn emirlerine ay-
kr hareket eden, günahkâr.
felsefe:
bir fleyin nazarî yönü.
ftrat:
yaratlfl, tabiat, mizaç,
huy.
Garp:
ülkemize göre Avrupa.
hebaen mensurâ:
bofluna
olarak, bofluna harcanarak,
faydasz yere.
hükema:
filozoflar.
intibah:
uyanfl.
isyan:
baflkaldrma, itaatsiz-
lik, emre karfl gelme.
iflba:
doyurma.
itaat:
söz dinleme, boyun e¤-
me, emre uygun hareket et-
me.
Kader-i Ezelî:
olmufl ve ola-
caklarn yer ald¤ lâhî ilim;
her fleyin kaydedildi¤i ezelî
program.
madem:
çünkü, için, de¤il mi
ki, ...den dolay, böyle ise, he-