Tarihçe-i Hayat - page 149

heyecana getiren ve g›pta ve haset ve k›skançl›k ve re-
kabetle ve tam uyanmakla ve müsabaka flevkiyle ve te-
ceddüt meyliyle ve temeddün meyelân›yla teçhiz edilen
üçüncü kuvvet, yaln›z hürriyet-i fler’iyedir. Yani,
insaniye-
te lây›k en yüksek kemalâta olan meyil ve arzu ile cihaz-
lanm›fl olmak.
Dö rdün c ü Ku v v e t :
fiefkatle cihazlanm›fl fleha-
met-i imaniyedir. Yani, tezellül etmemek, haks›zlara za-
limlere zillet göstermemek, mazlumlar› da zelil etme-
mek. Yani, hürriyet-i fler’iyenin esaslar› olan, müstebitle-
re dalkavukluk etmemek, ve bîçarelere tahakküm ve te-
kebbür etmemektir.
Be fl i n c i Ku v v e t :
‹zzet-i ‹slâmiyedir ki, i’lâ-i ke-
limetullah› ilân ediyor. Ve bu zamanda i’lâ-i kelimetullah,
maddeten terakkiye mütevakk›f, ve medeniyet-i hakiki-
yeye girmekle i’lâ-i kelimetullah edilebilir. ‹zzet-i ‹slâmi-
yenin iman ile kat’î verdi¤i emri, elbette âlem-i ‹slâm›n
flahs-› manevîsi o kat’î emri istikbalde tam yerine getire-
ce¤ine flüphe edilmez.
Evet, nas›l ki eski zamanda ‹slâmiyetin terakkisi düfl-
man›n taassubunu parçalamak ve inad›n› k›rmak ve te-
cavüzat›n› defetmek silâh ile, k›l›ç ile olmufl; istikbalde,
silâh, k›l›ç yerine, hakikî medeniyet ve maddî terakki ve
hak ve hakkaniyetin manevî k›l›çlar› düflmanlar› ma¤lûp
edip da¤›tacak.
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 149
‹
LK
H
AYATI
mazlum:
zulme u¤rayan.
medeniyet:
sosyal meselelerde,
ilim, fen ve sanatta daha tekâmül
etmifl geliflmifl cemiyet.
medeniyet-i hakikiye:
gerçek
medeniyet.
meyelân:
bir tarafa e¤ilmifl, ziyâ-
de meyil gösterme, yönelme.
meyil:
yönelme, e¤ilim, arzu.
müsabaka:
yar›flma.
müstebit:
diktatör, zulüm ve
bask› yapan. Baflkas›n›n hukuku-
nu elinden alan.
mütevakk›f,:
birfleye ba¤l› olan,
onunla ifl görecek olan.
rekabet:
rakip olma.
flahs-› manevî:
bir flah›s olmay›p,
kendisine bir flah›s gibi muâmele
edilen flirket, cemaat, cemiyet gi-
bi ortakl›klar; belli bir kifli olmay›p
bir cematten meydana gelen mâ-
nevî flah›s.
fiefkat:
karfl›l›ks›z, sâfî sevgi bes-
leme; baflkas›n›n kederiyle alâka-
lanma, ac›yarak merhamet etme.
flehamet-i imaniye:
imandan ge-
len coflkunluk.
flevk:
çok fliddetli arzu, nefl’e.
taassup:
fliddetli ve afl›r› ba¤l›l›k.
tahakküm:
zorbal›k etme; zorla
hükmetme, mânevî bask›.
tecavüzat:
sald›r›lar, tecâvüzler,
taarruzlar.
teceddüt:
tâzelenme, yenilenme.
teçhiz:
donatma.
tekebbür:
kibirlenme, kendini
büyük sayma.
temeddün:
medenîleflme.
terakki:
yükselme, ilerleme.
tezellül:
alçalma, hor ve hakir ol-
ma, zillete düflme.
zalim:
zulmeden, haks›zl›k ya-
pan.
zelil:
afla¤›, alçak, zillete düflen.
zillet:
afla¤›l›k, horluk, alçakl›k.
âlem-i islâm:
‹slâm âlemi.
bîçare:
çaresiz, zavall›.
cihaz:.
dalkavuk:
maddî ve flahsî
menfaatleri için her türlü zil-
leti, soytar›l›¤› yapan adam.
def:
uzaklaflt›rma, itme, kov-
ma.
emr:
emir, buyruk, komut,
talimat; ifl; kanun; emredici
olan, reis, yönetici.
g›pta:
imrenme.
hakikî:
gerçek.
hakkaniyet:
haktan ve do¤-
ruluktan ayr›lmama, gerçek-
lik, do¤ruluk.
haset:
baflkas›n›n iyi hâlini is-
tememe; çekememezlik, k›s-
kançl›k.
hürriyet-i fler’iye:
dînî hürri-
yet.
i’lâ-i kelimetullah:
Allah’›n is-
mini, davâs›n› yüceltmek,
yaymak.
ilân:
aç›klamak, ilân etmek,
herkese duyurmak.
iman:
inanmak, itikat; Resul-i
Ekrem’in (a.s.m.) tebli¤ etti¤i
inan›lmas› gerekli esaslar›
tasdik etmekten do¤an bir
nurdur.
inat:
direnme, üsteleme, ›srar
etme.
insaniyet:
insanl›k.
istikbal:
gelecek zaman.
izzet-i ‹slâmiye:
‹slâm›n izze-
ti.
kat’î:
kesin.
kemalât:
olgunluklar, mü-
kemmellikler, faziletler.
maddeten:
maddi olarak.
maddî:
madde ile alâkal›.
1...,139,140,141,142,143,144,145,146,147,148 150,151,152,153,154,155,156,157,158,159,...1390
Powered by FlippingBook