Risale-i Nur
, bu vatan ve millete emniyet ve asayifli te-
min eden ve kalplere birer yasakç brakan imanî bir
eserdir. slâmiyet düflmanlarnn tahrikâtyla olan müte-
addit mahkemelerde Risale-i Nura beraatler verilmifl;
Temyiz Mahkemesi ittifakla beraat kararn tasdik ede-
rek, Risale-i Nur davas kaziye-i muhkeme hâlini almfltr.
Yirmi befl mahkeme de, Risale-i Nurda suç bulamyo-
ruz diye karar vermifltir. Otuz seneden beri yüz binlerle
Nur Talebelerinin bir tek vukuat görülmemifltir. Bunun
için, Risale-i Nurun neflrine mâni olmaya çalflanlar, em-
niyet ve asayiflin düflman ve vatan ve millet haini anar-
flistlerin hesâbna bilerek veya bilmeyerek çalflanlardr.
Risale-i Nura iliflen hükûmet de¤ildir; çünkü, emniyet ve
zabta anlamfl ki, Bediüzzaman ve Nur Talebelerinde si-
yasî bir gaye yoktur. Bunlarn meflguliyeti, sadece iman
ve slâmiyettir. flte o gizli din düflmanlarnn taarruzlar
karflsnda Nur Talebeleri Risale-i Nurdaki tahkikî iman
derslerinin verdi¤i iman kuvvetiyle, metin, salâbetli ve
ma¤lûp edilmez bir hizbül-Kurân ve fethedilmez bir
kala halindedirler. Din düflmanlar tarafndan hücumlar
oldukça, Nur Talebelerinin Risale-i Nura ve Üstatlarna
olan sadâkat ve sebat ve faaliyetleri ziyadeleflir, perçinle-
flir. Bir talebesi, Üstadmza flöyle yazmfl:
Ey benim aziz kahraman Üstadm! Muarzlarmz art-
tkça kuvvetimiz ço¤alyor; Rabb-i Rahîmimize hadsiz
flükürler olsun.
Evet, o bir zamanlar ki, karanlkl, zulümatl ve efledd-i
zulüm ve istibdad- mutlak devrinde, herkes susturulmufl;
TARHÇE- HAYATI
| 1055
I
SPARTA
H
AYATI
düflmeyen ve korkuya kaplma-
yan.
Muarz:
muhalefet eden, karfl ç-
kan, muhalif.
müteaddit:
çeflitli, bir çok.
neflr:
kitap basma, çkarma; her-
kese duyurma, yayma.
Rabb-i Rahîm:
flefkat ve merha-
met sahibi olan Cenab- Hak.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursînin eserlerinin
ad.
sadâkat:
ba¤llk, do¤ruluk.
salâbet:
Metanet, manevî kuvvet,
dayanma, sebat.
sebat:
sözünde durma, kararl ol-
ma, azimlilik.
siyasî:
siyasetle ilgili, siyasete ait.
flükür:
Allahn nimetlerine karfl
memnunluk gösterme, gerek dil
ile gerekse hal ile Allah hamd
etme.
taarruz:
saldrma, sataflma, ilifl-
me.
tahkikî:
arafltrma ve inceleme
ile ilgili, inand¤ fleylerin asln,
esasn bilerek inanma.
tahrikat:
tahrikler.
Talebe:
ö¤renci.
talebe:
ö¤renci.
tasdik:
bir fleyin veya kimsenin
do¤rulu¤una kesin olarak hük-
metme.
temîn:
sa¤lama.
Temyiz:
bir davann kararnn bir
üst mahkeme tarafndan tekrar
incelenmesi.
vukuat:
vuku bulan fleyler, hadi-
seler, olaylar.
zabta:
flehir güvenli¤ini sa¤la-
makla vazifeli bulunan idare, po-
lis.
ziyade:
Artma, ço¤alma.
zulümat:
karanlklar, dinsizlik, zu-
lüm ve külür.
anarflist:
hiç bir düzen ve
otorite tanmayan, karflklk
ve bozgunculuktan yana
olan.
asayifl:
emniyet, kanun ve ni-
zam hakimiyetin sa¤lanmas.
aziz:
izzetli, muhterem, say-
gn.
beraat:
temize çkma; bir da-
vann neticesinde suçsuz ol-
du¤u anlafllma.
emniyet:
güvenlik, kanun ve
nizam hakimiyetinin sa¤lan-
mas.
efledd-i zulüm:
zulmün en
fliddetlisi.
hadsiz:
snrsz, sonsuz.
hain:
hyanet eden, arkadan
vuran.
hizbül-Kurân:
Kuran hiz-
metkâr, Kuran taraftar.
hücûm:
saldrma.
iman:
inanç, itikat.
imanî:
imana dair olan, iman-
la ilgili.
istibdat- mutlak:
hiç bir hak
ve hürriyeti tanmayan tam
bask, tam diktatörlük.
ittifak:
birleflme, fikir birli¤i
etme.
kala:
büyük hisar.
kaziye-i muhkeme:
tam,
sa¤lam hüküm; temyizin tas-
dikinden geçmifl, de¤iflmez
hâle gelmifl mahkeme karar.
ma¤lup:
yenilme, kendisine
galip gelinmifl.
mâni:
engel.
meflguliyet:
u¤rafllan ve
meflgul olunan fley.
metin:
sa¤lam ve dayankl;
kolaylkla sarslmayan, telafla