Tarihçe-i Hayat - page 1049

Konußan Yaln›z Hakikattir
Risale-i Nur’da ispat edilmifltir ki, bazen zulüm içinde
adalet tecelli eder. Yani, insan bir sebeple, bir haks›zl›¤a,
bir zulme maruz kal›r, bafl›na bir felâket gelir, hapse de
mahkûm olur, zindana da at›l›r. Bu hüküm bir zulüm
olur. Fakat bu vak›a, adaletin tecellisine bir vesile olur.
Kader-i ‹lâhî, baflka sebepten dolay› cezaya, mahkûmiye-
te istihkak kesb etmifl olan o kimseyi, bu defa bir zalim
eliyle cezaya çarpt›r›r, felâkete düflürür. Bu, adalet-i ‹lâhi-
yenin bir nevi tecellisidir.
Ben flimdi düflünüyorum: Yirmi sekiz senedir vilâyet
vilâyet, kasaba kasaba dolaflt›r›l›yor, mahkemeden mah-
kemeye sevk ediliyorum.Bana bu zalimâne iflkenceleri
yapanlar›n bana atfettikleri suç nedir? Dîni, siyasete alet
yapmak m›? Fakat niçin bunu tahakkuk ettiremiyorlar?
Çünkü, hakikat-i hâlde böyle bir fley yoktur. Bir mahke-
me aylarca, senelerce suç bulup da beni mahkûm etme-
ye u¤rafl›yor. O b›rak›yor, di¤er bir mahkeme ayn› mese-
leden dolay› beni tekrar muhakeme alt›na al›yor. Bir
müddet de o u¤rafl›yor, beni tazyik ediyor, türlü türlü ifl-
kencelere maruz k›l›yor. O da netice elde edemiyor, b›-
rak›yor. Bu defa bir üçüncüsü yakama yap›fl›yor. Böyle-
ce musibetten musibete, felâketten felâkete sürüklenip
gidiyorum. Yirmi sekiz sene ömrüm böyle geçti.
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 1049
I
SPARTA
H
AYATI
diüzzaman Said Nursî’nin eserleri-
nin ad›.
sevk:
gönderme.
tahakkuk:
gerçekleflme, delil ile
ispat edilme, kesinleflme.
tazyik:
zorlama, bask›, s›k›nt› ver-
me.
tecelli:
belirme, bilinme, görün-
me.
vak›a:
olay.
vesile:
arac›, vas›ta.
vilayet:
il.
zalim:
zulmeden, ac›mas›z ve
haks›z davranan.
zâlîmâne:
zalimce, zulmedercesi-
ne.
zindan:
hapishane.
zulüm:
haks›zl›k, eziyet, iflkence.
adalet-i ‹lahiye:
Allah’›n ada-
leti.
at›f:
ba¤lamak, yüklemek.
felâket:
musibet, büyük dert,
bela.
Hakikat:
gerçek.
hakikat-› hâl:
durumun ger-
çek yönü, iflin asl›.
hüküm:
verilen karar.
ispat:
do¤ruyu delillerle gös-
terme.
istihkak:
hak etme, hak ka-
zanma, hakk› olma.
Kader-i ‹lâhî:
‹lâhî kader, Al-
lah’›n kader kanunu.
kesb:
kazanma.
mahkûm:
bir mahkemece
hüküm giymifl, hükümlü.
mahkûmiyet:
hüküm giyme,
hükümlülük.
maruz:
bir fleyin etkisi ve te-
siri alt›nda bulunma.
mesele:
konu.
müddet:
süre, zaman.
muhakeme:
bir dava ile ilgili
taraflar›n hakim huzuruna
ç›kmalar›, duruflma.
musibet:
felaket, bela.
nevî:
çeflit, tür.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
1...,1039,1040,1041,1042,1043,1044,1045,1046,1047,1048 1050,1051,1052,1053,1054,1055,1056,1057,1058,1059,...1390
Powered by FlippingBook