gülerek karfllayarak müteselsil düflman hâdisata karfl
dayanmas gibi milletçe medar- iftihar âlî seciyemizin
bugün biz gençlerde inkiflaf, vatan ve millet menfaati ba-
kmndan ve istikbalimizin selâmeti noktasndan ne dere-
ce elzem oldu¤u malûmdur. Mutlaka her hareket ve hiz-
mette maddî bir ücret ve flahsî menfaatler mülâhaza et-
mek, Türkün millî tarihinin fleref ve haysiyeti ile kabil-i
telif olamaz. Bizler, ancak rza-i lâhî için çalflyoruz. Biz-
zat hizmetinde bulunmakla ald¤mz telezzüz, kardefl ve
vatandafllarmza, slâmiyete ve insâniyete yardmda bu-
lunabilmek mazhariyetinden gelen ebedî hayatmza ait
sürur ve ümit, bizim bu babda ald¤mz ve alaca¤mz ye-
gâne hakikî mukabele ve ücrettir.
Risale-i Nur nasl bir tefsirdir?
Tefsir iki ksmdr:
Birisi:
Malûm tefsirlerdir ki, Kurânn ibaresini ve
kelime ve cümlelerinin manalarn beyan ve izah ve ispat
ederler.
kinci ksm tefsir ise
, Kurânn imanî olan ha-
kikatlerini kuvvetli hüccetlerle beyan ve ispat ve izah et-
mektir. Bu ksmn çok ehemmiyeti var. Zahir malûm tef-
sirler, bu ksm bazen mücmel bir tarzda derç ediyorlar;
fakat,
Risale-i Nur, do¤rudan do¤ruya bu ikinci ksm
esas tutmufl, emsalsiz bir tarzda muannit feylesoflar da
susturan bir manevî tefsirdir
.
âlî:
yüce, yüksek, ulu.
bab:
husus, madde.
beyan:
açklama, bildirme, izah.
Bizzat:
kendisi, flahsen.
derc:
toplama, bir araya getirme.
ebedî:
sonu olmayan, daimî, sü-
rekli.
ehemmiyet:
önem, de¤er, ky-
met.
elzem:
daha (en, pek) lâzm, lü-
zumlu, gerekli.
emsalsiz:
benzersiz.
feylesof:
dinsiz, sapk fikirli, felse-
fe ile u¤raflan.
hâdisat:
hadiseler, olaylar.
hakikat:
gerçek.
hakikî:
gerçek.
haysiyet:
fleref, onur, itibar.
hüccet:
delil.
ibare:
metin, cümle veya bir kaç
cümleden oluflan söz grubu.
imanî:
imana dair olan, imanla il-
gili.
inkiflaf:
ortaya çkma, geliflme.
insaniyet:
insanlk, insanlk mahi-
yeti.
ispat:
delil göstererek iddiay sa¤-
lamlafltrma.
istikbal:
gelecek.
izah:
açklama, ayrntlar ile an-
latma.
kabil-i telif:
uzlafltrlabilir ve
ba¤dafltrabilir olan, münasiplik.
1046 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
maddî:
madde ile alakal, cis-
manî.
malûm:
bilinen, bilinir olan.
manevî:
manaya ait, maddî
olmayan.
mazhariyet:
nail olma, fleref-
lenme.
medar- iftihar:
iftihar sebe-
bi, övünme sebebi.
menfaat:
fayda.
millî:
millete ait, ulusal.
muannit:
inatç, ayak dire-
yen.
mücmel:
öz olarak anlatlmfl,
ksa ve az sözle ifade edilmifl,
öz, özet.
mukabele:
karfllk.
mülâhaza:
düflünme, tefek-
kür, düflünce.
müteselsil:
teselsül eden, bir-
birinin ard sra, zincirleme gi-
den.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursînin
eserlerinin ad.
rza-y lâhî:
Allahn rzas,
hoflnutlu¤u.
flahsî:
flahsa, kifliye ait, husu-
sî.
seciye:
karakter, huy, tabiat.
selâmet:
salimlik, eminlik,
kurtulufl, korku ve endifleden
uzak olma.
fleref:
onur, haysiyet.
sürur:
sevinç, mutluluk.
tarz:
biçim, flekil.
tefsîr:
Kurânn mana bak-
mndan izah, açklamas.
telezzüz:
lezzet, tad alma,
hofllanma, hofla gitme.
yegâne:
biricik, tek, yalnz.
Zahir:
açk, görünür.