SLÂMYET DÜfiMANLARININ YAPTIKLARI
TAARRUZ VE HLÂF-I HAKIKAT MENF
PROPAGANDALARINA MUKABL ÜNVERSTE
NUR TALEBELERNN BR AÇIKLAMASIDIR
Aziz, sddk kardefllerimiz,
mtihan ve gazanz geçmifl olsun der, sizi tebrik ederiz.
Risale-i Nurun tahkikî iman dersleriyle iman mertebele-
rinde terakki ve teâlî edip kuvvetli iman elden eden Nur
Talebeleri için öyle taarruzlar, bir cihetten, bir imtihandr
ve kömürle elmas tefrik eden bir mihenktir. Nur Talebe-
leri için, Allaha iman, Peygambere ittiba ve Kurân- Ke-
rîmle amelden dolay hapisler, bir Medrese-i Yusufiyedir,
zulüm ve iflkenceler birer kamç, birer perçindir. Kader-i
lâhî bize o hücumlarla iflaret veriyor ki: Haydi durma,
çalfl! Kurân ve iman hizmeti u¤runda mahkemelerde
konuflmak, Nur Talebelerince, bir dostu ile sohbet et-
mektir; karakollara götürülüp getirilmek, çarfl pazara gi-
dip gelmekten farkszdr; kelepçeler, dinî cihad- ekberin
birer altn bilezi¤idirler; beflerin zulmen mahkûm etmesi
ise, hakikatte Hakkn beraat verece¤ine bir delildir. Bü-
tün öyle iflkence ve zulümler, Nur Talebeleri için birer fle-
ref madalyasdr. Ne mutlu ki; otuz seneden beri, Nur Ta-
lebeleri a¤abeylerimiz bu nimetlere mazhar olmufllar.
Maalesef bizlere ki, bizler bu flereflere nail olamadk ve
olamayaca¤z da. Zira, bunlar kazandran devir kapan-
mak üzeredir.
amel:
fiil, ifl.
aziz:
izzetli, muhterem, saygn.
beraat:
temize çkma; bir dava-
nn neticesinde suçsuz oldu¤u
anlafllma.
befler:
insan, insanlk.
cihad- ekber:
en büyük cihat,
nefis ile mücadele.
cihet:
yön.
delil:
bir davay ispata yarayan
fley, burhan.
elmas:
çok kymetli bir mücev-
her.
hakikat:
gerçek, esas.
hilâf- hakikat:
gerçe¤e ve haki-
kate zt, aykr.
hücûm:
saldrma.
iman:
inanma, itikat.
imtihan:
deneme, snama; Al-
lahn çeflitli flekillerde kullarn
denemesi.
iflkence:
bir kimseye verilen
maddî-manevî sknt, eziyet.
ittiba:
tabi olma, uyma, itaat et-
me.
Kader-i lâhî:
lâhî kader, Allahn
kader kanunu.
Kurân- Kerîm:
Kurân; Hz. Mu-
hammede vahiyle indirilen en
son lâhî kitap.
mahkûm:
bir mahkemece hü-
küm giymifl, hükümlü.
mazhar:
nail olma, flereflenme.
medrese-i Yusufiye:
Yusufun
medresesi, Hz. Yusufun (a.s.) ifti-
ra, hakszlk ve zulüm ile hapiste
kalmasndan kinaye olarak, iman
ve Kurâna hizmetinden dolay
1054 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
tevkif edilenlerin hapsedildi¤i
yer manasnda, hapishane.
menfi:
olumsuz, müspet ol-
mayan.
mihenk:
bir insann kymeti-
ni, ahlâkn anlamaya yara-
yan vasta, ölçü.
mukabil:
karfllk.
nail:
kavuflan, ulaflan, eren.
nimet:
lütuf, ihsan, ba¤fl.
Peygamber:
Allah tarafndan
haber getirerek lahî emir ve
yasaklar insanlara tebli¤
eden elçi, nebi.
Propaganda:
bir inanç, dü-
flünce, doktrin v.b. ni baflkala-
rna tantmak, benimsetmek
amacn güden ve çeflitli vas-
talarla yaplan faaliyet.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursînin
eserlerinin ad.
fleref:
onur, haysiyet.
sddk:
çok do¤ru, dürüst,
hakk ve hakikati tereddütsüz
kabullenen.
taarruz:
saldrma, sataflma,
iliflme.
tahkikî:
arafltrma ve incele-
me ile ilgili, inand¤ fleylerin
asln, esasn bilerek inanma.
talebe:
ö¤renci.
teâlî:
yükselme, yücelme,
çok yüce olma.
tefrik:
birbirinden ayrma, ay-
r tutma.
terakki:
yükselme, ilerleme.
zulmen:
zulümle, hakszlkla,
zulmederek.
zulüm:
hakszlk, eziyet, ifl-
kence.