Bediüzzaman ve Risale-i Nur
Risale-i Nur nedir ve nasl bir tefsirdir?
Kurânn hakikatlerini müspet ilim anlayflna uygun
bir tarzda izah ve ispat eden
Risale-i Nur
külliyat, her in-
san için en mühim mesele olan Ben neyim? Nereden
geliyorum? Nereye gidece¤im? Vazifem nedir? Bu mev-
cudat nereden gelip nereye gidiyorlar? Mahiyet ve haki-
katleri nedir? gibi suallerin cevabn vazh ve katî bir fle-
kilde, çekici bir üslûp ve güzel bir ifade ile beyan edip ruh
ve akllar tenvir ve tatmin ediyor.
Yirminci asrn Kurân felsefesi olan bu eserler, bir ta-
raftan teknik, fen ve sanat olarak maddiyat, di¤er taraf-
tan iman ve ahlâk olarak maneviyat cami ve havi olacak
Türk medeniyetinin, sadece maddiyata dayanan sair me-
deniyetleri geride brakaca¤n da ispat ve ilân etmekte-
dir.
Ecdadmzn bir zamanlar kalplerinde yerleflen iman
ve itikat cihetiyle zemin yüzünde yüz mislinden ziyade
devletlere, milletlere karfl imanndan gelen bir kahra-
manlkla mukabele etmesi, slâmiyet ve kemalât- manevi-
yenin bayra¤n Asya, Afrika ve yar Avrupada gezdirme-
si ve
Ölsem flehidim, öldürsem gaziyim
deyip ölümü
TARHÇE- HAYATI
| 1045
I
SPARTA
H
AYATI
maddiyat:
maddî ve cismanî fley-
ler, gözle görülüp elle tutulur
cinsten fleyler.
mahiyet:
bir fleyin asl, esas, ta-
biat, niteli¤i.
maneviyat:
mana alemine ait
olanlar, hisse ve inanca ait fleyler.
mesele:
konu.
mevcudat:
mevcutlar, var olan
her fley, mahluklar.
misl:
kat; efl.
mühim:
önemli, ehemmiyetli.
mukabele:
karfllk verme, karfl-
lama.
müspet:
pozitif, do¤rulu¤u delille
ispatlanmfl.
Risale-i Nur Külliyat:
Bediüzza-
man Said Nursînin yüz otuz par-
ça risaleden oluflan külliyat.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursînin eserlerinin
ad.
ruh:
dirilik kayna¤, hayatn te-
meli ve sebebi olan manevî var-
lk.
sair:
di¤er, baflka, öteki.
flehit:
Allahn ve yüce dininin
adn yüceltme u¤runda cann fe-
da ederek savaflta vurulup ölen
Müslüman.
sual:
soru.
tarz:
biçim, flekil.
tatmin:
insann kalbinin manevî
olarak doymas, huzur ve sükû-
nete ermesi.
tefsir:
Kurânn mana bakmn-
dan izah, açklamas.
teknik:
fizik, kimya ve matema-
tik gibi bilimlerden elde edilen
bilgilerin tatbik edilmesi.
tenvir:
nurlandrma, aydnlatma,
flklandrma.
üslûp:
ifade yolu, kendine has
ifade veya yaz tarz.
vazife:
görev.
vazh:
açk, âflikar; kolay anlafllr.
zemin:
yer.
ziyade:
çok, fazla.
asr:
yüzyl.
beyan:
açklama, bildirme,
izah.
cami:
ihtiva eden, kaplayan.
cihet:
yön.
ecdat:
dedeler, büyük baba-
lar, atalar.
felsefe:
etrafl, derin görüfl ve
düflünüfl.
fen:
tecrübî, ispatla meydana
gelmifl ilimlere verilen genel
ad.
hakikat:
gerçek, bir fleyin as-
l, esas.
havi:
içine alan, kapsayan,
kuflatan.
ilim:
bilgi, marifet.
iman:
inanç, itikat.
ispat:
do¤ruyu delillerle gös-
terme.
itikat:
kesin inanma, iman.
izah:
açklama, ayrntlar ile
anlatma.
katî:
kesin, flüpheye ve te-
reddüde mahal brakmayan.
kemalât- maneviye:
manevî
güzellik ve mükemmelikler.