Isparta'daki Hayatndan Muhtelif
Safhalar
(HAfiYE)
Mahkeme safahat:
Afyon Mahkemesi tarafndan kitaplar serbest brakl-
madan, Malatya hâdisesi münasebetiyle baz vilâyet ve
kasabalarda taharriler yapld, mahkemeler açld. Ez-
cümle, Mersinde, Rizede, Diyarbakrda Nurlar ve Nur-
cular aleyhine dava açld. Neticede mahkemeler beraat
verdi. Birçok vilâyetlerde yaplan taharriler ve sorufltur-
malar ile Nurcular aleyhine umumî bir dava açlmas için
Isparta müddeiumumîli¤i harekete geçti. Sekseni müte-
câviz Nur Talebesi hakknda iddianame hazrland ve
dosya sorgu hâkimli¤ine tevdi edildi.
TARHÇE- HAYATI
| 1035
I
SPARTA
H
AYATI
kimse.
safahat:
safhalar, devreler.
safha:
devre, merhale.
taharri:
arama, arafltrma.
Talebe:
ö¤renci.
tevdi:
emanet etme.
vilayet:
il.
HAfiYE:
Hz. Üstadmzn son Isparta hayatnn mühim bir hatras, bir
sahnesi ve bir levhas diyebilece¤imiz bir ders dairesi var ki, nedense o
çok muazzam ve büyük hakikat, buraya yazlmamfl. O da: Yannda hiz-
metinde bulunan talebelere 1954 senesinin baflndan bafllayarak Arabî
Mesnevî-i Nuriye
yi ve Arabî
flaratül-caz
ders vermesidir. Ve o müna-
sebetle ve muhtelif vesilelerle hayatnn ayr ayr safhalarn beyanda bu-
lunmasdr. Bu derslerden sonra Hz. Üstat
Mesnevî-i Nuriye
yi ve
flara-
tül-caz
tercüme etmesi için biraderleri Abdülmecid efendiye gönder-
mifltir. Hem Risale-i Nurun yeni harf ile Ankarada ve sonra stanbulda
matbaalarda tabedilmesi için neflredilecek kitaplar Ispartada hazrlanmfl,
tashih edilmifl ve matbaalarda tab esnasnda hem Ankara, hem stan-
bulda tab edilen kitaplar tashih için forma forma Ispartaya gönderilmifl
ve öylece tabedilmifl. Ve bu nur mecmualar tabdan sonra Hz. Üstatla
beraber defalarca sabah dersleri hâlinde ve ö¤le ve ikindi dersleri olarak
okunmufltur. Bütün mecmualar bu suretle meydana gelmifltir.
aleyh:
karfl, karflt.
beraat:
temize çkma; bir da-
vann neticesinde suçsuz ol-
du¤u anlafllma.
Ezcümle:
bu cümleden ola-
rak.
hâdise:
olay.
iddianame:
iddia yazs, sav-
cnn bir dava konusundaki
iddialarn toplamfl oldu¤u,
isnat etti¤i suç ve delilleri de
içine alan yazs.
müddeiumumî:
savc.
muhtelif:
türlü türlü, çeflitli.
münasebet:
vesile, -dan do-
lay.
mütecaviz:
aflkn, fazla, çok.
Nurcu:
Bedîüzzaman Said
Nursînin eserlerine ve fikirle-
rine taraftar olan, Risale-i
Nurlar okuyup neflreden