Tarihçe-i Hayat - page 1029

Demokratlar› ve âdil heyet-i hâkimeyi sonsuz minnetler-
le tebrik eder; ve arz ederiz ki:
Uzun senelerden beri terakki ve teâlîsi için çal›flt›¤›n›z
ve u¤runda feda-i nefis ve can eyledi¤iniz hakikat-i
Kur’âniyenin bugün bütün bir memleket, bir millet ça-
p›nda ehl-i iman›n kalblerine sürurlar getirerek fevkalâde
inkiflaf›, hizmetine memur k›l›nd›¤›n›z ve bilfiil muvaffak
oldu¤unuz kudsî dava ve hizmetinizin ne kadar yüksek ve
parlak oldu¤unu günefl gibi ispat ediyor.
Yirmi befl-otuz seneden beri bütün mânilere ve s›k›n-
t›lara ra¤men bu kadar sab›r ve metanetiniz ve Kur’ân’-
dan kalb-i münevverinize gelen Risale-i Nur’un neflri ci-
hetinde bu harika hizmet ve mücahedeleriniz, istikbâlin
nesillerine ve ‹slâm›n kahraman mücahitlerine bir nümû-
ne-i iktida ve imtisal oluyor. Kur’ân güneflinin sönmeyen
nurlar› ve ebedî lem’alar› olan Nur flualar›yla cehl ve da-
lâlet karanl›klar›n› izale ederek, milyonlar kalpleri o nur-
la nurland›r›p, ehl-i iman› kendinize minnettar ettiniz. Bu
vatan ve bu millet, bu tarih ve bu toprak, sizin bu hizme-
tinizi, bu fedakârl›¤›n›z› hiçbir zaman unutmayacakt›r.
Ebediyet âlemine göç eyledi¤inizde dahi, sizin bu hizme-
tiniz bir çekirdek olup, ondan f›flk›ran bir flecere-i âliye
her taraf› kaplayacak ve o Nur a¤ac›n›n etraf›na topla-
nan büyük cemaatler ve Risale-i Nur’un yükselen ebedî
flualar›, o hizmetinizi ilelebed ve daha parlak ve daha fla-
flaal› idame edecekler.
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 1029
I
SPARTA
H
AYATI
mâni:
engel.
metanet:
metin olma, dayan›kl›-
l›k, sa¤laml›k.
minnet:
bir iyilik karfl›s›nda yük
alt›nda kalma, kendini manevî
olarak borçlu hissetme.
minnettar:
bir iyili¤e karfl› teflek-
kür duygusu içinde olan.
mücahede:
savaflma, mücadele.
mücahit:
cihat eden, savaflan.
muvaffak:
baflarm›fl, baflar›l›.
nesil:
kuflak, nesil.
neflr:
kitap basma, ç›karma; her-
kese duyurma, yayma.
nümune-i iktida:
örnek al›n›p
uyulacak tarzdaki nümune, uyu-
lacak, tâbi olunacak örnek.
nümune-i imtisal:
örnek al›na-
cak flekildeki nümune, örnek nü-
mune.
nur:
ayd›nl›k, par›lt›, ›fl›k.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursî’nin eserlerinin
ad›.
sab›r:
dayanma, katlanma, zor-
luklara dayanma gücü.
flaflaa:
parlakl›k, parlama.
flecere-i âliye:
büyük, yüce a¤aç.
flua:
›fl›n, bir ›fl›k kayna¤›ndan
uzanan ›fl›k telleri.
sürur:
sevinç, mutluluk.
teâlî:
yükselme, yücelme, çok
yüce olma.
terakki:
yükselme, ilerleme.
âdil:
adaletli olan, do¤ruluk
gösteren.
arz:
sunma, bildirme.
bilfiil:
bizzat kendi çal›flmas›
ile, kendi yaparak.
cehl:
cahillik, bilgisizlik.
cemaat:
topluluk.
cihet:
yön.
dalâlet:
iman ve ‹slamiyetten
ayr›lmak, azmak.
ebedî:
sonu olmayan, daimî,
sürekli.
Ebediyet:
sonsuzluk.
ehl-i iman:
inananlar, iman
sahipleri.
fedakâr:
kendini veya flahsî
menfaatlerini hiçe sayan, fe-
da eden.
feda-i nefis ve can:
nefsini ve
can›n› feda etme.
fevkalâde:
ola¤anüstü.
hakikat-›
Kur’âniye:
Kur’ân’›n hakikat›, Kur’ân’›n
ifade etti¤i gerçek.
hârika:
ola¤anüstü.
heyet-i hâkime:
hâkimler
heyeti, hakimler kurulu.
idame:
devam ettirme, sür-
dürme.
ile’l-ebed:
ebede kadar, son-
suza de¤in.
inkiflaf:
ortaya ç›kma, gelifl-
me.
ispat:
do¤ruyu delillerle gös-
terme.
istikbal:
gelecek zaman.
izale:
giderme, ortadan kal-
d›rma.
kalb-i münevver:
nurlanm›fl
kalp, nurlu gönül.
kudsî:
mukaddes, yüce.
lem’a:
par›lt›.
1...,1019,1020,1021,1022,1023,1024,1025,1026,1027,1028 1030,1031,1032,1033,1034,1035,1036,1037,1038,1039,...1390
Powered by FlippingBook