Tarihçe-i Hayat - page 1021

veriliyor. Nurculu¤un memlekette inkiflaf› aleyhinde ga-
zetelerde beyanatlar, kanaatler ileri sürülüyor. 600 kadar
Nur Talebesinin mahkûmiyetini isihdaf eder flekilde, Tür-
kiye’de yirmi befl yerde taharri yap›l›p, bir k›sm›nda dava
aç›l›yor. Neticede, Risale-i Nur’da ve Nur Talebelerinde
medar-› ittiham bir nokta olmay›p, suç bulunmad›¤› ka-
naatine var›l›yor.
Samsun’da aç›lan davada evvelâ mahkûmiyete karar
verilmiflse de, mahkeme-i temyizin Risale-i Nur eserleri
ve müellifi Bediüzzaman hakk›nda serd etti¤i mütalâa ile
mahkûmiyet karar›n› esastan bozmas› sebebiyle, tekrar
yap›lan duruflmada, yaz›larda suç unsuru bulunmad›¤›
kanaatine var›larak, beraat karar› verilmifltir.
“En Büyük ‹spat” bafll›kl› yaz›dan dolay› Samsun’da
Üstad›m›z aleyhine de dava aç›lm›flt›. Samsun’a mahke-
meye celbi isteniyordu. Çok rahats›z ve ihtiyar olmas› se-
bebiyle kaza tabipli¤inden ald›¤› bir raporu nazar-› itibara
al›nmayarak, mutlaka mahkemede bulunmas› isteniyor-
du. Nihayet Üstad, Samsun’da mahkemede bulunmaya
karar vererek, ‹stanbul’a kadar geldi. Fakat s›hhatinin
bozuklu¤u ve tahammül edememesinden, yola devam
edemeyip heyet-i s›hhiyeden bir rapor al›p mahkemeye
gönderdi. Raporda, Said Nursî’nin, yap›lan muayene
neticesi, ne karadan, ne denizden ve ne de havadan
Samsun’a gitmeye vücudu tahammül edemeyece¤i yaz›-
l› idi. Mahkemede, müdde-i umumî fliddetli ›srarlarla
Said Nursî’nin mutlaka mahkemede bulunmas›n› iste-
miflse de, mahkeme heyeti, s›hhiye raporuna istinaden,
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 1021
I
SPARTA
H
AYATI
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursî’nin eserlerinin
ad›.
serd:
sözü düzgün ve güzel söy-
leme, birbiri ard›nca düzgün ve
iyi konuflma.
s›hhat:
sa¤l›k, esenlik.
s›hhiye:
sa¤l›¤a ait, sa¤l›kla ilgili.
tabip:
hasta tedavi eden kimse,
hekim, doktor.
tahammül:
zora dayanma, kötü
ve güç durumlara karfl› koyabil-
me, katlanma.
taharri:
arama, araflt›rma.
Talebe:
ö¤renci.
aleyh:
karfl›, karfl›t.
beraat:
temize ç›kma; bir da-
van›n neticesinde suçsuz ol-
du¤u anlafl›lma.
beyanat:
aç›klamalar, izahlar.
celp:
yaz› ile ça¤›rma.
evvelâ:
birinci olarak, her
fleyden önce, ilk olarak.
heyet:
kurul, komite.
heyet-i s›hhiye:
sa¤l›k kuru-
lu.
inkiflaf:
ortaya ç›kma, gelifl-
me.
istihdâf:
hedef edinme, hedef
alma, hedef sayma, gaye
edinme, amaçlama.
istinaden:
istinat ederek, da-
yanarak.
kanaat:
görüfl, fikir.
kaza:
ilçe.
mahkeme-i temyiz:
temyiz
mahkemesi, mahkeme karar-
lar›n›n yolunda verilip veril-
medi¤ini tetkik etmekle gö-
revli makam, yarg›tay.
mahkûmiyet:
hüküm giyme,
hükümlülük.
medar-› ittiham:
suçlanma
sebebi.
müddeiumumî:
savc›.
müellif:
eser telif eden, ya-
zan.
mütalâa:
bir fleyi etrafl›ca dü-
flünme, tetkik etme.
nazar-› itibar:
dikkate alma,
dikkate de¤er gören bak›fl.
nihayet:
en sonunda.
Nurcu:
Bedîüzzaman Said
Nursî’nin eserlerine ve fikirle-
rine taraftar olan, Risale-i
Nur’lar› okuyup neflreden
kimse.
1...,1011,1012,1013,1014,1015,1016,1017,1018,1019,1020 1022,1023,1024,1025,1026,1027,1028,1029,1030,1031,...1390
Powered by FlippingBook