de¤il, dinsizliktedir. Bunu Baflvekilimiz de söyledi: Sa¤-
cl¤n, memleket için tehlikeli oldu¤u görülmemifltir. Bu-
gün din propagandasna mâni bir hal yoktur; tedbir al-
maya da lüzum kalmamfltr.
Muhterem hâkimler! Siz bilirsiniz, fakat bir kere de
davay açan savcya sorunuz... Bakalm Hayr diyebile-
cek mi? Allahn emirleri, Kurân- Azîmüflflann hikmet-
leri gençlere anlatlmaz, bildirilmezse, Propaganda suç-
tur diye menedilirse, ahlâkszlk, iffetsizlik, köksüzlük,
fuhufl, zina, katl suçlarnn önüne geçmek yalnz ceza ka-
nunlaryla kabil midir? Komünizm gibi bütün dünyay
tehdit eden erzel afetin, gizli ve aflikâr, seri ve sinsi tah-
ribatn tamamen ne ile önlemek mümkündür?
Muhterem vatansever, Allahna ve mukaddesatna
ba¤l necib Türk hâkimleri! fiu korkunç küfür propagan-
dasna körpe Müslüman Türk çocuklarnn temiz ve saf
dima¤larn senelerce tahrip ederek felce u¤ratan kor-
kunç din düflmanlarnn aktt¤ zehirlere bakn.
Ne korkunç hal ve tezatlar içindeyiz. Savc bunu gör-
mez, slâm dinine ve bütün mukaddes dinlere yaplan bu
korkunç taarruz ve hakareti takip etmez de, bu taarruz-
dan gençli¤e muhafaza tedbirleri tavsiye edeni mi yaka-
lar?
Pek muhterem Türk Müslüman hâkimler! Siz
Kurân- Mübinin Allahn nurunun prltlar ile dolu
olan ve yalnz o nur-i lâhîyi aksettiren Risale-i Nur
Gençlik Rehberi
nden dolay müvekkilimi mahkûm ede-
mezsiniz!...
afet:
belâ, musibet, büyük felâ-
ket.
aks:
yansma.
aflikâr:
açk, belli, meydanda.
dima¤:
akl, fluur.
erzel:
daha rezil, en, pek, çok re-
zil.
fuhufl:
kötülük, namusa aykr
hareket, zina, gayr- meflru cinsî
münasebet.
hakaret:
sayg göstermeme, al-
çak görme, afla¤lama.
hikmet:
lahî gaye, yüksek bilgi,
fayda.
iffet:
namus, rz.
kabil:
mümkün, ihtimal dairesin-
de.
katl:
öldürme.
Komünizm:
bütün mallarn or-
taklafla kullanld¤ ve özel mülki-
yetin olmad¤ iddiasnda bulu-
nan düzen.
körpe:
genç, yeni yetiflmifl, henüz
bozulmamfl, ypranmamfl.
küfür:
Allahn varl¤na, birli¤ine
inanmama, müflriklik, imanszlk.
Kurân- Azîmüflflan:
flan ve flere-
fi yüce olan Kurân.
Kurân- Mübin:
hak ve hakikati
açklayan Kurân.
mahkûm:
bir mahkemece hü-
küm giymifl, hükümlü.
mâni:
engel.
men:
yasak etme, engelleme,
mâni olma.
muhafaza:
koruma.
muhterem:
sayg de¤er, hürmete
layk, saygn.
1012 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
mukaddes:
takdis edilmifl,
kutsal, aziz, temiz.
mukaddesat:
mukaddes,
kutsal, temiz ve yüce olan
fleyler.
müvekkil:
vekil tayin eden,
vekâlet veren.
necip:
asil, soylu kimse.
nur:
aydnlk, parlt, flk.
nur-i lahî:
Allahn verdi¤i
nur.
propaganda:
bir inanç, dü-
flünce, doktrin v.b. ni baflkala-
rna tantmak, benimsetmek
amacn güden ve çeflitli vas-
talarla yaplan faaliyet.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursînin
eserlerinin ad.
saf:
hâlis, temiz kalpli, hilekâr
olmayan.
seri:
çabuk, hzl, süratli.
sinsi:
gizli ve kurnaz bir flekil-
de kötülük yapan.
taarruz:
saldrma, sataflma,
iliflme.
tahribat:
tahripler, ykp boz-
malar.
tahrip:
harap etme, ykma,
bozma.
tedbir:
idare etme; önlem,
çare.
tehdit:
tehlike.
tezat:
ztlk, aykrlk.
zina:
nikâhsz olarak yaplan
cinsî münasebet, slâmn ha-
ram sayd¤ meflru olmayan
cinsî münasebet, aralarnda
nikâh olmayan kadn ve er-
kek arasndaki cinsî münase-
bet, nikâhsz çiftleflme, fuhufl.