Tarihçe-i Hayat - page 1004

AVUKAT M‹HR‹ HELÂV’IN MÜDAFAASINDAN
PARÇALAR
Risale-i Nur müellifi, bütün müellif ve muharrirlerin en
mütevâziidir; flöhret ve tekebbürün en büyük düflman›d›r.
Bütün dünya metâ›na arka çevirmifltir. Ne mal, ne flöh-
ret, ne nüfuz; bunlar›n hiçbirisi onun pâyine ulaflama-
m›flt›r ve ulaflamaz. Gandi bile onun kadar dünyadan eli-
ni çekememifltir. Günde elli gram ekmekle ve bir çanak
çorba ile tagaddî eden bu büyük adam, yafl›yorsa ancak
Kur’ân ve imana hizmet için yafl›yor; baflka hiç, hiçbir
fleyin onun nazar›nda k›ymet ve ehemmiyeti yoktur.
Böyle iken, eserinin methüsitayiflinde bulundu diye onu
suçland›rmaya çal›flmak, 163’üncü maddenin cürüm
a¤›na sokmaya u¤raflmak, hak ve adaletle, insafla, ilim-
le, insanî düflünce ile, hukuk fikriyle, mant›kla, ak›l ve fi-
kirle kabil-i telif midir? Buras› yüksek mahkemenin tak-
dirine aittir...
Hükûmete muhalefet bahsi hakk›nda da birkaç söz
söyleyerek maruzat›m› neticelendirmek isterim.
Karfl›n›zda kemal-i saffet ve samimiyetle âdilâne ka-
rarlar›n›za intizar eden bu as›rdîde zat, ömründe hiçbir
defa hilâf-› hakikat beyanda bulunmaya tenezzül etmifl
bir adam de¤ildir. ‹lk celse-i muhakemede, bugünkü hü-
kûmetten memnun oldu¤unu ve muvaffakiyetine dua et-
ti¤ini, onun be¤enmedi¤i ve tenkit etti¤i hükûmet, eski
hükûmetler oldu¤unu alenen söylemifltir. Filhakika, mü-
vekkilim, bütün milletle beraber istibdada karfl› mücadele
âdilâne:
adaletli olana yak›fl›r bir
surette, do¤rulukla, âdilcesine.
alenen:
aç›ktam a盤a, gizleme-
den.
as›rdîde:
as›r görmüfl, asr› bafl-
tanberi yaflam›fl.
bahis:
konu.
beyan:
aç›klama, bildirme, izah.
celse-i muhakeme:
muhakeme
oturumu, mahkeme hey’etinin
müzakere müddeti boyunca otu-
rumu.
cürüm:
hata, suç, kanuna z›t ha-
reket.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
ehemmiyet:
önem, de¤er, k›y-
met.
Filhakîka:
hakikatte, esas›nda,
hakikaten, gerçekten, do¤rusu.
hâk:
do¤ru, gerçek, hakikat.
hilâf-› hakikat:
gerçe¤e ve haki-
kate z›t, ayk›r›.
ilim:
bilgi, marifet.
iman:
inanç, itikat.
insanî:
insanca.
intizar:
bekleme, gözleme.
istibdat:
idarede görülen her tür-
lü kanun d›fl› tazyik, bask›.
kabil-i telif:
uzlaflt›r›labilir ve
ba¤daflt›rabilir olan, münasiplik.
kemal-i saffet ve samimiyet:
tam bir samimiyet ve temizlik.
k›ymet:
de¤er.
maruzat:
arz edilenler, sunulan-
1004 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
lar.
medh ü sitayifl:
medih ve öv-
gü.
meta:
mal, servet; geçici dün-
ya zevki.
mücadele:
bir gayeye ulafl-
mak için gösterilen ferdî veya
toplu çaba.
Müdafaa:
savunma.
müellif:
eser telif eden, ya-
zan.
muhalefet:
birinin düflüncesi-
ne z›t düflüncede bulunma,
karfl› koyma, bir düflünce, fiil
veya harekete karfl› durma.
muharrir:
gazete vs. yazar›.
mütevâz›:
tevâzu eden, alçak
gönüllü olan, kibirsiz, göste-
riflsiz.
muvaffak›yet:
baflarma, ba-
flar›l› olma.
müvekkil:
vekil tayin eden,
vekâlet veren.
nazar:
bak›fl, nezdinde.
nüfuz:
bir kimsenin emir ve
hükümlerinin ifllemesi, geçer-
li olmas›.
pay:
ayak.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin ad›.
tagaddi:
g›dalanma, g›da al-
ma, beslenme.
takdir:
k›ymet verme, ölçme,
ölçüye vurma, de¤er biçme.
tekebbür:
kibirlenme, bü-
yüklük satma.
tenezzül:
kendine ayk›r› dü-
flen bir ifli veya durumu kabul
etme, alçalma.
tenkîd:
elefltirme.
zat:
kifli, flah›s.
1...,994,995,996,997,998,999,1000,1001,1002,1003 1005,1006,1007,1008,1009,1010,1011,1012,1013,1014,...1390
Powered by FlippingBook