Çünkü, anarflî hiçbir hak tan›maz; insanl›k seciyelerini ve
medeniyet eserlerini canavar hayvanlar seciyesine çevi-
rir ki, bunun ahir zamanda ‘Ye’cüc’ ve ‘Me’cüc’ komite-
si oldu¤una Kur’ân-› Hakîm iflaret buyurmaktad›r.
“‹flte muhterem hâkimler, yirmi sekiz sene bana ve ta-
lebelerime böyle eza ve cefada bulundular. Ve mahkeme-
lerde savc›lar bize hakaretlerde bulunmaktan çekinmedi-
ler. Biz, bunlar›n hepsine tahammül ettik. Iman ve
Kur’ân’a hizmet yolunda devam ettik. Ve Devr-i Sab›k ri-
calinin bütün o zulüm ve cefalar›n› affettik. Çünkü onlar
müstahak olduklar› ak›bete u¤rad›lar; biz de, hak ve hür-
riyetimize kavufltuk. Sizler gibi âdil ve imanl› hâkimler
huzurunda söz söylemek f›rsat›n› Allah bize bahfletti¤in-
den dolay› flükrederiz.
1
»
u
Hn
Q p
?°r
†n
a r
øp
e Gn
ò'
g
”
Said Nursî
ì@Õ
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 1003
I
SPARTA
H
AYATI
mete lay›k, sayg›n.
müstahak:
hak eden, hak etmifl.
rical:
hükümet erkân›, devlet
adamlar›.
seciye:
karakter, huy, tabiat.
flükür:
Allah’›n nimetlerine karfl›
memnunluk gösterme, gerek dil
ile gerekse hal ile Allah’› hamd
etme.
tahammül:
zora dayanma, kötü
ve güç durumlara karfl› koyabil-
me, katlanma.
talebe:
ö¤renci.
Ye’cüc, Me’cüc:
hiçbir düzen ve
de¤er tan›maks›z›n kentleri ve
medeniyetleri tahribe yönelen
anarflist topluluk.
zulüm:
haks›zl›k, eziyet, iflkence.
1.
Bu Rabbimin lütfudur. (Neml Suresi: 40.)
âdil:
adaletli olan, do¤ruluk
gösteren.
ahir zaman:
dünyan›n son
zaman› ve son devresi, dünya
hayat›n›n k›yamete yak›n son
devresi.
ak›bet:
sonuç, netice.
anarfli:
her türlü düzen ve
otoriteye karfl› koyarak kar›-
fl›kl›¤› meydana getirme du-
rumu.
bahfl:
ba¤›fl, ihsan, verme.
canavar:
zararl› hayvan.
cefa:
eziyet, s›k›nt›, zulüm.
Devr-i Sab›k:
geçmifl devir.
eza:
eziyet, incitme, can yak-
ma.
hakaret:
sayg› göstermeme,
alçak görme, afla¤›lama.
haza min fadli Rabbî:
Bu,
Rabb’imin fazl›ndand›r.
iman:
inanç, itikat.
komite:
kötü bir maksat için
toplanm›fl topluluk, cemiyet.
Kur’ân-› Hakîm:
her ayet ve
suresinde say›s›z hikmet ve
faydalar bulunan Kur’ân.
medeniyet:
ilim, teknik, sa-
nayi ve ticaretin nimetlerin-
den gerçek anlamda yararla-
narak, bolluk, güvenlik ve ra-
hatl›k içinde yaflay›fl.
muhterem:
sayg› de¤er, hür-