flakirtleri, mübarekler heyeti, hep Isparta vilâyeti dahilin-
dedir.
Hem, herbirisi hizmet-i Kur’âniye itibar›yla birer kutup
hükmünde olan Nur Talebelerinin medar-› iftihar büyük
kardeflleri de yine Ispartal›d›rlar.
Hem, Isparta adliyesi ve emniyeti daima Nurlara in-
safla muamele etmifltir. Üstad, Isparta adliyesine çok de-
fa dua etmifl, sair vilâyetlere bu noktada da Isparta’y›
hüsn-i misal göstermifltir.
Bu ve bu gibi sebepler taht›nda, Üstat, ahir ömrünü Is-
parta’da geçirmek, ölümünü oradaki mübarek sad›k kar-
defllerinin aras›nda karfl›lamak, mezar›n› Isparta’da Sav’-
da veya Barla’da vasiyet etmek üzere, Isparta’ya geldi.
Kira ile bir eve yerleflti. Yan›nda dört-befl talebesi var›d›.
Bu talebeleriyle, Üstat, hususî Dershane-i Nuriyesini vü-
cuda getirmiflti.
„®ò
ahir ömür:
ömrün son devresi,
hayat›n son demleri.
dahil:
içinde, giren.
dershane-i Nuriye:
Nur dersha-
nesi, nur medresesi, Risale-i Nur
okunan ve okutulan yerler.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
Heyet:
bir toplulu¤u meydana
getiren kiflilerin bütünü, komite.
hizmet-i Kur’âniye:
Kur’ân’›n hiz-
meti.
1034 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
hükmünde:
de¤erinde, yerin-
de.
hüsn-i misal:
güzel örnek.
hususî:
özel.
kutup:
evliyalar içerisinde za-
man›n en büyük mürflidi
olan.
medar-› iftihar:
iftihar sebe-
bi, övünme sebebi.
muamele:
davranma, davra-
n›fl.
mübarek:
feyizli, bereketli,
kutlu.
sad›k:
do¤ru, gerçek; sözün-
de, vaadinde, iflinde do¤ru
olan.
sâir:
di¤er, baflka, öteki.
flakirt:
talebe, ö¤renci.
taht:
alt.
talebe:
ö¤renci.
vilayet:
il.
