bin üç yüz sene zarfında, emr-i peygamberî ile bütün
ümmet o fitneden istiaze etmiş, azab-ı kabirden sonra
(1)
p
¿Én
e s
õdG p
ôp
N'
G p
án
ær
à p
a r
øp
en
h p
?És
L s
ódG p
án
æ`r
à p
a r
øp
e
vird-i ümmet olmuş.
(2)
p
ÜGn
ƒ°s
üdÉp
H o
ºn
?`r
Yn
G *n
G
, bunun bir tevili şudur ki: o fitne-
ler nefisleri kendilerine çeker, meftun eder; insanlar, ihti-
yârlarıyla, belki zevkle irtikâp ederler. Meselâ, rusya’da
hamamlarda, kadın erkek beraber çıplak girerler. Ve ka-
dın, kendi güzelliklerini göstermeye fıtraten çok meyyal
olmasından, seve seve o fitneye atılır, baştan çıkar; ve fıt-
raten cemalperest erkekler dahi, nefsine mağlûp olup, o
ateşe sarhoşâne bir sürur ile düşer, yanar. İşte dans ve ti-
yatro gibi o zamanın lehviyatları ve kebairleri ve bid’ala-
rı, birer cazibedarlık ile, pervane gibi, nefisperestleri et-
rafına toplar, sersem eder. Yoksa, cebr-i mutlak ile olsa,
ihtiyâr kalmaz, günah dahi olmaz.
YEdiNCiMESELE
rivayette var ki: “
Süfyan büyük bir âlim olacak; ilim ile
dalâlete düşer. Ve çok âlimler ona tâbi olacaklar
.”
(3)
(4)
$G n
ór
æp
Y o
º r
?p
©r
dGn
h
, bunun bir tevili şudur ki: Başka padi-
şahlar gibi ya kuvvet ve kudret veya kabile ve aşiret veya
cesaret ve servet gibi vasıta-i saltanat olmadığı hâlde,
zekâvetiyle ve fenniyle ve siyasî ilmiyle o mevkii kazanır
ve aklıyla çok âlimlerin akıllarını teshir eder, etrafında fet-
vacı yapar. Ve çok muallimleri kendine taraftar eder
Şualar | 923 |
B
eŞinci
Ş
ua
yetkili kimseler veya dinî mesele-
lere tam vakıf kimseler tarafın-
dan verilen şer’î hüküm veya ka-
rar.
fıtraten:
fıtrî olarak, yaratılıştan,
yaratılış itibariyle.
fitne:
karışıklık, bozgunculuk, az-
gınlık.
ihtiyar:
kendi istek ve arzularına
göre hareket etme, hür irade, ser-
bestlik.
irtikâp:
kötü, fena ve günah teş-
kil edecek bir iş yapma, kötü iş
işleme.
istiaze:
euzü billâhi mineşşeyta-
nirracîm veya neuzübillâh (kovul-
muş, lânetlenmiş şeytandan Al-
lah’a sığınırım) diyerek Allah’ın ko-
rumasına ve yardımına sığınma.
kebair:
büyük günahlar, cezası
büyük olan günahlar.
kudret:
güç, kuvvet, iktidar.
lehviyat:
nefsi azdıran oyun ve
eğlenceler.
meftun:
tutkun, müptelâ, aşırı
bağlanmış.
mevki:
makam, memuriyet.
meyyal:
çok istekli, eğilimli, arzu-
lu, düşkün.
muallim:
ders veren, öğretmen.
nefis:
kötü vasıfları kendisinde
toplayan, hayırlı işlerden alıkoyan
güç.
nefisperest:
nefsine düşkün, nef-
sini seven; Cenab-ı Hakkın emir
ve yasaklarına uymayıp, nefsinin
istekleri doğrultusunda hareket
eden kişi.
padişah:
hükümdar, sultan.
rivayet:
Hz. Peygamberden nak-
ledilen hadis.
sarhoşâne:
sarhoşçasına.
sersem:
başı dönmüş, aklı ve zih-
ni karışmış olan.
Süfyan:
ahirzamanda geleceği ve
ümmetin karanlık günler yaşama-
sına sebep olacağı sahih hadisler-
de bildirilen dehşetli, dinsiz ve
münafık şahıs.
sürur:
sevinç, mutluluk.
tâbi:
birinin arkasından giden, ona
uyan.
teshir:
cezbetme, kendine bağla-
ma, emri altına alma.
tevil:
yorumlama, yorum.
ümmet:
Müslümanların tamamı;
bütün Müslümanlar.
vasıta-i saltanat:
sultanlık, hü-
kümranlık vasıtası.
ve’l-ilmu indallah:
ilim Allah ka-
tındadır.
vird-i ümmet:
ümmetin dilinde
virt, zikir, dua olmuş olan.
zarfında:
süresince.
zekâvet:
zekilik; çabuk anlama,
kavrama kabiliyeti.
âlim:
ilimle uğraşan.
aşiret:
göçebe hâlinde yaşa-
yan, çoğunlukla bir soydan ge-
len insanlar, kabile, oymak.
azab-ı kabir:
kabir azabı.
bid’a:
dinin aslına uymayan
adet ve uygulamalar.
cazibedar:
çekici, cazibeli.
cebr-i mutlak:
mutlak zorla-
ma, baskı, katî olarak zorla-
ma, tahakküm, şiddet.
cemalperest:
güzelliği seven,
güzellik düşkünü.
dalâlet:
iman ve İslâmiyetten
ayrılmak, azmak, doğru yol-
dan ayrılma, azma, batıla yö-
nelme.
emr-i Peygamberî:
Hz. Pey-
gamberin emri.
fen:
tecrübî, ispatla meydana
gelmiş ilimlere verilen genel
ad.
fetva:
İslâmda, bir mesele hak-
kında şeyhülislâm, müftü gibi
1.
Deccalin fitnesinden ve ahirzamanın fitnesinden [bizi koru Allah’ım] (Buharî, 1:211, 2:126,
8:97, 98,100, 9:75; Müslim, 2:2200; Müsned, 2:185,186,141, 288, ...)
2.
Doğrusunu en iyi Allah bilir.
3.
İmam-ı Gazalî, İhya-iUlûmiddin, 1:59.
4.
Gerçek bilgi ancak Allah katındadır. (Mülk Suresi: 26.)