vatana ve millete nafi ilim uğrunda bir çalışmaktır. Bunun
haricinde ne bir siyasî maksat ve ne de başka bir garaz
yoktur. Binaenaleyh, bu hususta da masumiyet ve sami-
miyetimiz meydanda olmakla, denizli Mahkemesinde ol-
duğu gibi, yüksek mahkeme-i âdilenizden adaletin tecel-
lisiyle beraatimi talep ediyorum.
Afyon Ceza evinde Mevkuf kas-
tamonulu
Mehmed Feyzi Pamukçu
FAEB
Şualar | 887 |
o
n
d
ördÜncÜ
Ş
ua
adalet:
her hak sahibine hak-
kının tam ve eksiksiz veril-
mesi, düzenli ve dengeli oluş.
beraat:
temize çıkma; bir da-
vanın neticesinde suçsuz ol-
duğu anlaşılma.
binaenaleyh:
bunun üzerine,
bundan dolayı, ondan dolayı,
buna binaen.
garaz:
kötü kasıt, düşmanca
niyet, kin.
hariç:
bir şeyin dışı, dışarısı,
dışta kalan.
mahkeme-i âdile:
adaletle
hükmeden mahkeme, adil
mahkeme.
maksat:
gaye.
masumiyet:
masumluk, kaba-
hatsizlik, suçsuzluk.
mevkuf:
tevkif edilmiş, hap-
sedilmiş, tutuklu.
nafi:
faydalı, kârlı.
samimîyet:
samimîlik, içten-
lik.
siyasî:
siyasetle ilgili, siyasete
ait.
talep:
isteme, dileme.
tecelli:
belirme, bilinme.