Şualar - page 469

ve hayret ve insanî ve İslâmî vazifelerin ifasına mâni mad-
dî ve manevî esbabın tehacümatına karşı bir nokta-i isti-
nat ve medar-ı teselli olan dostluk ve kardeşâne cemaat
ve toplanmak ve samimâne uhrevî cemiyet ve uhuvvet,
hem siyasî cephesi olmadığı hâlde ve bilhassa hem dün-
ya, hem din, hem ahiret saadetlerine kat’î vesile olarak
iman ve kur’ân dersinde halis bir dostluk ve hakikat yo-
lunda bir arkadaşlık ve vatanına ve milletine zararlı şeyle-
re karşı bir tesanüt taşıyan risale-i nur Şakirtlerinin pek
çok takdir ve tahsine şayan ders-i imanda toplanmaları-
na, “cemiyet-i siyasiye” namını verenler, elbette ve her-
hâlde, ya gayet fena bir surette aldanmış veya gayet gad-
dar bir anarşisttir ki, hem insaniyete vahşiyâne düşman-
lık eder, hem İslâmiyet’e nemrudâne adavet eder, hem
hayat-ı içtimaiyeye anarşiliğin en bozuk ve mütereddî
tavrıyla husumet eder ve bu vatana ve millete ve hâkimi-
yet-i İslâmiyeye ve dinî mukaddesata karşı mürtedâne,
mütemerridâne, anudâne mücadele eder. Veya ecnebi
hesabına bu milletin can damarını kesmeye ve bozmaya
çalışan “elhannâs” bir zındıktır ki, hükûmeti iğfal ve adli-
yeyi şaşırtır; tâ o şeytanlara, firavunlara, anarşistlere kar-
şı şimdiye kadar istimal ettiğimiz manevî silâhlarımızı, kar-
deşlerimize ve vatanımıza çevirsin veya kırdırsın.
Mevkuf
Said Nursî
* * *
Şualar | 469 |
o
n
i
kinci
Ş
ua
iğfal:
yanıltma, gaflete düşürerek
kandırma, aldatma.
iman:
inanç, itikat.
insanî:
insana ait, insanla alâkalı.
insaniyet:
insanlık mahiyeti, insan
olma hâli, insana yakışır davranış.
İslâmî:
İslâm ile alâkalı, İslama ait.
İslâmiyet:
Müslümanlık, semavî
dinlerin sonuncusu.
istimal:
kullanma.
kardeşâne:
kardeşçe, kardeş gibi.
kat’î:
kesin, şüpheye ve tereddüde
mahal bırakmayan.
maddî:
madde ile alâkalı, cisma-
nî.
manevî:
manaya ait, maddî ol-
mayan.
mâni:
engel.
medar-ı teselli:
ferahlık sebebi,
teselli kaynağı.
mevkuf:
tevkif edilmiş, hapsedil-
miş, tutuklu.
mücadele:
savaşma, çatışma, kav-
ga.
mukaddesat:
mukaddes olan şey-
ler, kutsal şeyler, mübarek, aziz,
temiz, yüce olarak kabul edilen
şeyler.
mürtedâne:
İslâmiyeti terk edene
yakışır surette, mürtetçe, mürtet
gibi.
mütemerridâne:
mütemerrit olana
yakışır şekilde, dik başlılıkla, dik
kafalılıkla, inatlaşarak.
mütereddî:
ahlâkça gerileyen, soy-
suzlaşan, soysuzlaşmış, soyca bo-
zulmuş, yozlaşmış.
nam:
ad, isim.
Nemrudâne:
Nemrut gibi zalimlik
yaparak.
nokta-i istinat:
dayanak noktası,
güvenme ve itimat noktası.
şakirt:
talebe, öğrenci.
samimâne:
samimî bir şekilde,
gönülden gelen bir tavırla.
şayan:
yakışır, yaraşır, değer, lâyık,
münasip.
siyasî:
siyasetle ilgili, siyasete ait.
suret:
biçim, şekil, tarz.
tahsin:
beğenme, güzel bulma.
takdir:
kıymet verme, beğenme.
tehacümat:
hücumlar, saldırışlar.
tesanüt:
dayanışma, birbirine da-
yanma ve destek olma.
uhrevî:
ahirete dair, ahirete ait,
ahiret âlemiyle ilgili.
uhuvvet:
kardeşlik, din kardeşli-
ği.
vahşiyâne:
vahşîcesine, vahşîce,
vahşîlikle.
vesile:
aracı, vasıta.
zındık:
Allah’a ve ahirete inan-
mayan, Allah’ı inkâr eden, imansız,
münkir.
adavet:
düşmanlık, husumet.
adliye:
mahkeme, yargılama
işleriyle uğraşan daire.
ahiret:
dünya hayatından son-
ra başlayıp ebediyen devam
edecek olan ikinci hayat.
anarşi:
her türlü düzen ve
otoriteye karşı koyarak karı-
şıklığı meydana getirme du-
rumu.
anarşist:
hiçbir düzen ve oto-
rite tanımayan, karışıklık ve
bozgunculuktan yana olan, on-
dan fayda uman kimse.
anudâne:
inatçı bir şekilde.
bilhassa:
özellikle.
cemaat:
topluluk, aralarında
çeşitli bağlar bulunan insanlar
topluluğu.
cemiyet:
topluluk, birlik.
cemiyet-i siyasiye:
siyasî ce-
miyet, siyasî teşkilât, siyasî
amaçlarla kurulmuş cemiyet,
örgüt.
ders-i iman:
iman dersi.
ecnebi:
yabancı, başka millet-
ten olan.
elhannâs:
şeytan.
esbap:
sebepler, vasıtalar.
Firavun:
zalim, merhametsiz,
imansız.
gaddar:
çok fazla gadreden,
zulüm, haksızlık, merhamet-
sizlik eden.
gayet:
son derece.
hakikat:
gerçek.
hâkimiyet-i İslâmiye:
İslâmın
hakimliği, İslâmiyetin hâkim
olması.
halis:
saf, samimî.
hayat-ı içtimaiye:
sosyal ha-
yat, toplum hayatı.
husumet:
düşmanlık.
ifa:
bir işi yapma, yerine ge-
tirme.
1...,459,460,461,462,463,464,465,466,467,468 470,471,472,473,474,475,476,477,478,479,...1581
Powered by FlippingBook